Aleksitimi: Duygu Sağırlığı

16.03.2019
Aleksitimi: Duygu Sağırlığı

 

Fatma KÜRKER-Psikolojik Danışman
-PDR Yüksek Lisans Öğrencisi

Aleksitimi, aslında birçoğumuzun pek aşina olmadığı bir kavramdır çünkü önceden sadece psikosomatik hastalarla çalışırken kullanılan bir kavramdı. Aleksitimi kelimesi Yunanca a=yok, lexis=söz, thymas=duygu şeklinde çözümlenmektedir. Aleksitminin literatürde en belirgin iki tanımı bulunmaktadır. Bunlardan ilki “duygular için söz yokluğu” dur. Daha sonra aleksitiminin yalnızca duyguları ifade edememe değil aynı zamanda duygulara sağır olmayı da içerdiği belirtilmiştir ve “duygusal ahrazlık” şeklinde bir tanım ortaya çıkmıştır. Bu tanımlar incelendiğinde aleksitiminin, duyguları hissedememe ve ifade edememe olduğu görülmektedir. Duyguları ifade etmenin önemsendiği, sağlık belirtisi olduğu Batı toplumlarında aleksitimik bireyler içinde bulundukları çevrede yabancı, başka bir dünyadan gelmiş gibi algılanmaktadırlar. Doğu toplumları gibi birçok toplumda ise duyguların gizlenmesi, bastırılması dayatılmaktadır ve bu tür toplumlarda duygular somatik tepkilere dönüştürülmektedir. Önceleri aleksitiminin psikosomatik hastaların kişilik özelliği olduğu düşünülmüş ve kişinin sıkıntılarının bedensel belirtilere dönüştüğü şeklinde yorumlanmıştır. Literatürde obezite, konversiyon bozukluğu, epilepsi, diabet, hipertansiyon, astım, kalple ilişkili olmayan göğüs ağrıları, alopesi areata, romatoid artrit, irritabl barsak sendromu gibi rahatsızlıkların aleksitimi kavramı bağlamında araştırıldığı çalışmalar bulunmaktadır. Fakat zamanla aleksitiminin sadece psikosomatik hastalığı olan bireylerde değil sağlıklı bireylerde de görüldüğü ortaya çıkmıştır. Aleksitiminin bir bozukluk/rahatsızlık olmadığı, bir kişilik özelliği olduğu belirtilmiştir.
Aleksitimik kişiler şu özellikleri taşımaktadırlar:
1. Duyguları fark etme, ayırt etme ve söze dökme güçlüğü
2. Hayal kurma, düşlem yaşantıda kısıtlılık
3. İşe vuruk işlemsel düşünme
4. Dış merkezli-uyum sağlamaya yönelik bilişsel yapı
1)Duyguları Fark Etme, Ayırt Etme ve Söze Dökme Güçlüğü
Duygularını fark etme, tanıma ve sözel ifadelere dökme aleksitimik bireylerin en sık yaşadığı güçlüklerdir. Bu bireyler duygularını ifade ederken “rahat-rahatsız”, “gergin-gergin değil” gibi ifadeleri kullanarak duygularını kabaca dile getirirler. Bir olay hakkında ne hissettikleri sorulduğunda ise yalnızca olayı ve yaşananları anlatıp duyguları hakkında konuşmamaktadırlar. Bedensel semptomlarla duyguları ayrıştıramadıkları için tekrarlayıcı ifadeler kullanmaktadırlar.
2)Hayal Kurma ve Düşlem Yaşantıda Kısıtlılık
Aleksitimik bireyler çok az hayal kurmaktadırlar çünkü bunu zaman kaybı olarak görürler ve kurdukları hayaller de gerçeklik sınırları içinde, renksizdir. Hatta yetişkinlik dönemindeki aleksitimiklerin hiç hayal kurmadıklarını iddia edilmektedir. Bu bireyler rüyalarını da pek hatırlamazlar. Hatırlasalar bile rüya içerikleri somuttur. Rüyalarındaki ve hayal kurmadaki bu kısıtlılıklar, eksiklikler bireyin detaycı olmasına, işlemci düşünmesine ve yaratıcılıklarının sınırlı olmasına neden olmaktadır.
3)İşe Vuruk İşlemsel Düşünme
Aleksitimik bireylerin içerisinde bulundukları çevreyle uyumlu bir ilişkisi vardır. Çünkü bu bireyler pragmatik ve mekanik düşünürler. Sorunlara somut bir şekilde bakıp kısa yoldan çözmeyi tercih etmektedirler. Bu tercihlerinden dolayı sorunların derinlerine inmekten kaçınırlar. Böylelikle çevreleri tarafından gayet uyumlu ve sorunsuz insanlar olarak algılanırlar
4) Dış Merkezli-Uyum Sağlamaya Yönelik Bilişsel Yapı
Aleksitimik bireylerin çevresindeki insanlarla olan ilişkilerindeki tutum ve davranışları iç etkenler ve duygulardan ziyade dış uyaranlardan etkilenmektedir. Aleksitimik bireylerin çevreleriyle uyumlu ve sorunsuz olmaları dış merkezli bir bilişsel yapı geliştirmelerinden kaynaklanır ve bu uyum “yalancı normallik” olarak tanımlanmaktadır. Aleksitimik bireyler çevresiyle uyumlu olmak için çaba sarf etmelerine rağmen yalnızlığı tercih etmektedirler.
Aleksitimik kişilik yapısının oluşumunda bağlanma stillerinin etkili olduğu öne sürülmektedir. Bireylerin bağlanma stilleri ile duyguları aktarabilme düzeyleri arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Temelde iki tür bağlanma stili vardır: güvenli bağlanma ve güvensiz bağlanma. Güvenli bağlanma, çocuğun ihtiyaçlarına ve duygularına karşı duyarlı olan, ihtiyaçlarını yerinde ve zamanında karşılayan ebeveyne karşı geliştirilirken tam tersi özellikler taşıyan ebeveyne karşı da güvensiz bağlanma stili gelişmektedir. Güvenli bağlanma geliştiren bireyler duygusal farkındalıkları yüksek, daha empatik ve daha sosyalken güvensiz bağlanma, duyguları öğrenmede başarısızlığa yol açabilmektedir ve de büyük olasılıkla aleksitimik kişiliğin oluşumuna zemin hazırlamaktadır.

KAYNAKLAR
Aslan, H.S., Karaköse H., Soy, M., Alparaslan, N.Z. (1996). Romatoid artriti olan kadın hastalarda beden algısı, aleksitimi, depresyon ve kaygı. Düşünen Adam Dergisi. 9(4). 23-27.
Batıgün, D.A., Büyükşahin, A. (2008). Aleksitimi: psikolojik belirtiler ve bağlanma stilleri. Klinik Psikiyatri Dergisi,11, 105-114.
Çelikel, Ç.F., Saatçioğlu, Ö. (2002). Konversiyon bozukluğunda aleksitiminin depresyon ve anksiyeteye etkisi. Klinik Psikiyatri Dergisi. 5. 229-234.
Dereboy, F. (1990). Aleksitimi: bir gözden geçirme. Türk Psikiyatri Dergisi, 1(3), 157-165.
Deveci, A., Demet, M., Özmen B., Hekimsoy, Z. (2005). Obez hastalarda psikopatoloji, aleksitimi ve benlik saygısı. Anotolian Journal of Psychiatry. 6. 84-91.
Güleç, Y.M., Hocaoğlu, Ç., Gökçe, M., Sayar, K. (2007). Kalple ilişkili olmayan göğüs ağrısında aleksitimi, öfke ve bedensel duyumları büyütme. Anadolu Psikiyatri Dergisi. 8. 14-21.
Herken, H., Neyal, M., Yetkin, Ö., Hengirmen, A., Esgi, K., Neyal, A. (2000). Epileptiklerde aleksitimi. Düşünen Adam Dergisi. 13(4). 235-239.
Karakaş, A.S., Karabulutlu, Y.E., Akyıl, Ç.R., Erdem, N., Turan, B.G. (2016). Hipertansiyon ve astım hastalarında aleksitimi ve sosyal desteğin incelenmesi. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi. 7(2). 68-74.
Koçak, R. (2003). Duygusal ifade eğitimi programının üniversite öğrencilerinin aleksitimi ve yalnızlık düzeylerine etkisi. (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Ankara Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Kuloğlu, M., Karaoğlu, A., Atmaca, M., Özkan, Y., Tezcan, E. (2000). Tip 2 diabetik hastalarda psikiyatrik belirtiler ve kan şekeri kontrolü. Düşünen Adam Dergisi. 13(1). 235-239.
Lesser, I. M. (1985). A Critique Of Contributions to The Alexithymia Symposium. Psychotherapy Psychosomatic, 44: 82-88.
Şahin, R.A. (1991). Peptik ülserli hastalarda aleksitimik özellikler. Türk Psikiyatri Dergisi. 3 (1), 26-30.
Şener, Ö. (2018). Duygu ahrazlığı (aleksitimi)yaşayan üniv

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.