Bilinmezliğin Yenilgisi Üzerine: Emil Cioran

21.06.2020
Bilinmezliğin Yenilgisi Üzerine: Emil Cioran

“İnsan bütün bildiklerine rağmen, bütün bildiklerine karşı her gün yeniden başlar.”
-E. Cioran

İnsan, yazma eyleminin bir parçasıdır. Düşünebildiği her an yazmaya hazırdır ancak yaşadıkları zamanla geri iter onu. Romanya doğumlu Rumen yazar Cioran (1911-1995) için yazı yazmak benliğinin bir parçasıydı. Eğitim hayatının büyük bir kısmını Romanya’da tamamladı. Üniversite yıllarında Immanuel Kant, Friedrich Nietzsche ve Arthur Schopenhauer ayrıca Ludwig Klages, Martin Heidegger ve Lev Shestov okudu. Onun dine karşı duruşunun değişimini tamamlayan okumalarının ardından, yaşamın rastlantılardan ibaret olduğunu savunan düşünce sistemine yöneldi.

İlk kitabı olan ve 1934 yılında Romanya’da yayımlanan “Ümitsizliğin Doruklarında”nın yazacağı tüm metinler için başlangıç noktası olduğunu belirtmiştir. Metinlerinin başlangıcı olan bu eserinde, aslında sona yakın olandan bahsetmektedir Cioran. Tecrübelerin yıkılmaz duvarlar oluşturmadığını vurgular. Hatta çok az kişinin yaşadığı dayanılmaz olaylara karşı göğüs gerebildiğini söyler. Kurtuluşun ise bu acıların itirafı ile başladığını ifade eder. Başlangıç noktası da budur işte, itirafların sıralanması…

1937 yılında “Gözyaşları ve Azizler Üzerine” Romanya’da yayımlanır ve aynı yıl Cioran Paris’te bir burs fırsatı yakalar. Bir daha Romanya’ya geri dönmez. Ancak kültürün ona kattıklarını bırakmaz. Yazmak için masaya oturduğunda hüzünlü bir Macar Çigan müziğini takar. Bu, uykusuz gecelerin vazgeçilmez ritüeli haline gelmiştir. İkinci Dünya Savaşı patlak vermeye yakın, Cioran savunduğu düşünceleri ya da karşı olduklarını çekinmeden belli etmiştir. Savaşın başlangıcına kadar Hitler ve anti-semitizmin takipcisi olmuş, Hitler’e karşı politakadan bağımsız olarak sempati ve hayranlık duymuştur.

“Hem Tanrı’nın yanında olmak hem eserine karşı olmak mümkün değildir.”

Romanya’da yayımlanan son eserinde güçlü bir Tanrı tartışması içine girmiştir. Yazar için bu güç, acının da bir yansımasıdır ve taşıdığımız bir yüktür. Cioran Fransaya yerleştikten sonra Romence eser kaleme almamıştır. Fransa yıllarının kendisi için bir sürgün olduğunu belirtmiş ve bu yıllarda ismine Michel’i eklemiştir. Doğduğu topraklardan çok uzakta bir hayat sürecek olan Cioran’ın “ülke üzerinde değil, dil üzerinde yaşıyoruz” demesi, Fransızcanın onun üzerindeki etkisi, toprak bütünü olan Fransa’dan daha üstün olduğunu bizlere göstermiştir.

Cioran’ın okuyucu üzerindeki etkisi acının dayanılmaz ağırlığıyla ve aforizmaları tecrübelerle, başarısızlıklarla doluydu. Başarısızlığının yansımasını Romanya’nın tarihiyle de bağdaştırıyordu. Hayatta karşılaşılabilecek başarısızlıklar, Tanrı inancının içselliği ve bireysellik karmaşası içinde toplum yansımasının özetlenmiş kesitlerini eserlerine yansıtmıştır. Cioran’ın kabul ettiği ilk ve tek ödül Kraliyet Akademisi tarafından genç yazarlara verilen ödül olmuştur. Bu ödülden sonra 1957 yılında Sainte-Beuve Deneme ve 1977 yılında Niemier Ödüllerine layık görülmüş, ancak ikisini de reddetmiştir. Cioran bazı zamanlar cümlelerini, gururunu tedavi etmek için kullanmıştır.

“Kendimizi herkesten üstün tutmamız boşunadır.”

1977 yılında Christian Bussy ile yaptığı rapörtajında insanın isteklerinin azimle bir olmasını karamsar bir yaklaşımla anlatmıştır. Hayatını yıllara göre parçalara bölen Cioran anlamsızlık, çaresizlik, şüphe ve ölüm temaları üzerinde durmuştur. Eserlerini tekrar tekrar okuduğumuzda farklı anlamlar çıkarmak mümkün olacaktır. O, bizlerden kendisinin popüler olmasını değil, gerçeği olabildiğince görebilmemizi istemiştir.

“Şeyleri olduğu gibi görmek hayatı neredeyse çekilmez hale getiriyor. En azından ben kısmen de olsa şeyleri olduğu gibi gördüğüm için harekete geçemedim. Daima eyleme geçmenin sınırı içerisinde kaldım. Peki insanlar şeyleri gerçekten olduğu gibi görmeyi istiyor mu? Bilmiyorum. İnsanların genel olarak bundan aciz olduklarına inanıyorum…”

Kaynakça:

Cioran, E.M. (1973) Doğmuş Olmanın Sakıncası Üzerine. İstanbul:Metis Yayıncılık
Cioran, E.M. (2016) Çürümenin Kitabı .İstanbul: Metis Yayıncılık
Başarısızlığın Filozofu: Emil Cioran’ın Umutsuzluğunun Dorukları. (14 Ekim, 2018) Erişim adresi: https://www.sosyalbilimler.org/basarisizligin-filozofu-cioran/

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.