Bir Pazarlama Harikası; Amerikan Futbolu ve Super Bowl!

22.11.2018
Bir Pazarlama Harikası; Amerikan Futbolu ve Super Bowl!

Amerikan futbolu her yıl Amerika ekonomisine milyar dolarlarca katkıda bulunuyor. İngilizlerin Rugby oyunundan türetilmiş bu kolej oyunu, 6 Kasım 1869 tarihinde oynanan ilk maçtan bu yana Amerikan halkını kendine çekmiş ve değişen oyun kurallarından sonra bugün ki halini almış. Peki, ilk kez 1967 yılında yapılan Super Bowl’ın bu oyunu ve diğer iş alanlarını nasıl etkiledi?
İngiltere’de 1830 yılında oluşturulan Rugby oyununun, 1860’dan sonra Amerika’ya taşınması ile başlıyor her şey. 1869 yılında oynanan ilk karşılaşma herhangi bir kural kitabı olmadığı için, rugby-futbol karışımı kurallar çerçevesinde oynanıyor.

Ancak çok değil, 10 sene içerisinde önce Amerika’nın önde gelen üniversiteleri olan Yale, Columbia, Princeton ve Rutgers’dan bazı spor profesyonelleri oyununun kendi kurallarını belirliyor, daha sonra ise Yale’de okuyan bir öğrenci olan Walter Camp’ın bu oyunu üniversitesine taşımasıyla, oyunun seyri de değişiyor. Oyundaki birçok eksikliği gören Camp, kuralları yeniden belirlemek istiyor ve bunun için girişimlere başlıyor. Şu an kullanılan kuralların neredeyse tamamı, ya onun tarafından oluşturulmuş ya da düzenlenmesine yardımcı olmuş. Oyuna bu büyük katkısından dolayı Walter Camp, Amerikan futbolunun babası olarak adlandırılıyor.

Amerikan halkının en eski oyunlarından biri olan Amerikan futbolunun ilk profesyonel karşılaşması her ne kadar 1892 yılında oynanmış olsa da, 1920 yılında kolej oyunundan çıkıp profesyonel bir lig oluşturularak, profesyonel spor haline geliyor. 1922’den beri National Football League (NFL) diye adlandıran bu lig 32 profesyonel takımdan oluşuyor. Bu 32 takım, National Football Conference (NFC) ve American Football Conference (AFC) adında 2 ana grupta yer alıyor. Bu iki ana grupta 16 takım var ve bu takımlar, 4 gruba ayrılmış şekilde. Normal sezonu Eylül-Aralık oynanıyor ve sezon sonunda 2 ana grubun ilk 6 sırasında yer alan takımlar büyük final olan Super Bowl’a katılmak için kıyasıya bir rekabete girişiyor. İşte Amerikan futbolu genel hatlarıyla böyle.
Yani aslında oyunun kendi içerisinde lig finali olan bir karşılaşmanın, Amerikan’ın yayıncılık kültürüyle bir araya gelmesinin sonucunda, milyon hatta milyar dolarlık reklamların yayınlandığı, en popüler sanatçıların sahne aldığı, hatta yılın en çok beklenilen filmlerin teaserlarının yayınlandığı ve arada da maçın oynandığı bir eğlence etkinliği haline geliyor.

Tabi ki bu kadar iyi bir pazarlamayı yapmak için elinizdeki ürünün iyi olması gerekiyor. Ki oyun pazarlanmaya zaten çok müsait durumda. Hem Amerikan futbolunun çok büyük bir geçmişinin olması hem de geniş bir oyuncu kitlesine sahip oluşu onu popüler yapmaya yetiyor da artıyor bile. Oyun, Amerikalı gençler arasında da çok popüler. Her sene yaklaşık 1 milyonun üzerinde lise öğrencisi ve 70 binin üzerinde de kolej öğrencisinin oynadığı bu sporun haliyle Amerika’da seveni de pek çok. Tabi ayrıca her yıl başka bir şehir de düzenleniyor olması da bu popülerliği korumaya devam etmesinin bir diğer sebebi.
2018 yılı istatistiklerine göre Super Bowl’ın izleyici sayısı dünya çapında 170 milyon. 2014 yılında ise bu sayı sadece Amerika’da 111.5, 2012’de yine Amerika’da 111.3. Yani her sene kendi izlenme rekorunu kıran bir oyun var ortada. Tabi bu kadar izlenirliğe sahip olan her hangi bir etkinlik, şirketler için kaçırılmaz bir fırsat. 2007 yılında oynan Super Bowl’ın 30 saniyelik reklam ücreti 2.6 milyon dolardı. Ancak 2018 yılında ise 30 saniyeye 5 milyon dolar veren şirketler var ve yayıncı NBC ise sadece 2 saatlik bu etkinlikten 500 milyon dolar gelir ele ettiğini açıkladı.

Ancak bu sadece yayıncı açısından baktığımız durum. Bir de diğer iş alanları var ki onlarda bu büyük organizasyondan nasibini alıyor. Super Bowl’ın oynandığı gün, Amerika’da ‘’Super Sunday’’ olarak adlandırılıyor. Amerikalılar bu maçı izlemek için birçok pubda ya da barda toplanır, buffalo wings, cips ve bira tükettir ki bu da gıda ve hizmet sektörüne bir katkıdır. Super Sunday, Amerika’da Christmas dışındaki birçok önemli günün (cadılar bayramı, şükran günü, 4 temmuz vs.) çok önüne geçmiş durumda. Her yıl milyonlarca kişi bu günü bekliyor adeta. Amerika’daki her 2 kişiden 1’i o gün ya televizyonun başında ya da stadyumda yerini almış oluyor.

Temasa değil de çarpışmanın öne çıktığı spor olan Amerikan futbolunun yükselişi televizyon ile çok hızlı olmuştur. Super Bowl’ın ilk oynandığı yıl olan 1967 yılından, 1990’lı yıllara kadar beyzbol Amerikalıların en çok ilgisini çeken spordu. Ancak hem oynayan kitlenin çok fazla oluşu, hem televizyon reklamlarının şirketler için önemi hem de 1980 sonrası ortaya çıkan postmodernizm’in etkisi, tamamen tüketim kültürüne geçen Amerika’nın artık din, dil, ırk ve renk demeden, oyunun en büyük aktörleri olan oyuncuların sadece yeterliliklerine bakıyor olmaları, oyunun bu kadar popülerleşmesine çok katkısı oldu.
Hatta bu konu hakkında verebileceğimiz en güzel örnek; siyahiler ve Amerika. Amerika’da yüz yıllardır devam etmekte olan siyah karşıtlığına karşı önce Martin Luther King Jr. daha sonra Rosa Parks ve MalcomX’in vermiş olduğu mücadele sonucunda Afro-Amerikanlar yıllar içinde birçok sosyal hak elde etmesiyle sonuçlandı. Bunun spor alanındaki en büyük karşılığı olarak ise Muhammed Ali’yi gösterebiliriz. Amerikan halkı, Muhammed Ali’ye ırkına ve rengine bakmaksızın hep saygı duydu. Postmodernizmin işte buradaki etkisiyle, artık bilimsel bir gerçek olarak da ortaya çıkan, siyahilerin ırksal özelliklerinden kaynaklı olarak atletik olmaları durumunu da hemen herkes kabullendi ve ırksal ayrımı bir kenara bırakıp sadece oyunaodaklandılar. İşte böyle toplumsal bir sürecin içinden geçen Amerikan halkı, Amerikan futbolunda bütün rekorları altüst etmiş olan Jerry Rice’ı adeta bir Amerikan futbolu efsanesi olarak gösterdiler.
İşte böyle geniş kitlelere hitap edebilen bir oyun olan Amerikan futbolu, içerisinde barındırdığı birçok etkenle Amerikan halkının vazgeçilmez bir sporu haline gelmiş durumda. Ayrıca NBA, NHL, MLS ve MLB’nin çok önünde etkileşim yakalayan bir spor organizasyonu olma durumunu daha uzun yıllar elinde tutacak gibi duruyor. Son olarak, Amerikan Futbolu, Avrupa’da 1991-2007 yılları arasında NFL Europe ya da NFL Europa olarak farklı isimlerde oynandı. En son Avrupa’da 2015 yılında kurulan BIG6 European Football League adıyla Avrupa’nın farklı kentlerinde profesyonel olarak oynanmaya devam ediyor.

Yazar: Melih Ziya Uysal

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.