Çağının Çok Ötesinde Özgün Bir Sanat Devrimcisi: Manet

09.08.2019
Çağının Çok Ötesinde Özgün Bir Sanat Devrimcisi: Manet

 

Manet, 1832’de sanatın başkenti Paris’te doğduğunda Fransız sanatı klasisizmin karşısında dikilen romantizmin hakimiyeti altındaydı. Bu coşkulu akımın karşısında tüm idealleştirme kavramlarını reddeden realizm akımı duruyordu. 19. yüzyılın sonlarına doğru ise bambaşka bir yaklaşım olan yeni renk ve aydınlatma teknikleriyle empresyonizm doğuyordu.
Çağının sanatına işte böyle bir düşünce karmaşası ve görüş farklılığı hakim olmasına rağmen Manet, tüm sanat yaşamı boyunca hiçbir görüşe tam anlamıyla bağlı kalmamıştır. Kendi sanat anlayışı çerçevesinde ve dönemindeki diğer sanatçıların cesaret edemediği konulara yaklaşımıyla sanatta bir devrim yaratmış ve tüm eleştirilere rağmen kendi özgünlüğünden ödün vermemiştir.

Manet’in 1863’te Le Dejeuner sur l’Herbe isimli tablosu, dönemin en büyük ve tanınmış sergi salonlarından olan Salon’a kabul edilmeyen ressamlar tarafından açılan Salon des Refuses’de sergilenince büyük bir skandala yol açmıştır. Açık havada çıplak bir kadın sıradan Paris erkekleriyle aynı kıyafetleri giymiş iki erkekle hiçbir utanma, çekinme göstermeden tam zıddı şekilde direkt izleyenin gözlerine meydan okurcasına bakarak oturmaktadır. Bu eser Paris kültürüne ve kadınına bir hakaret olarak algılanmış ve dönemin en sert eleştirilerine maruz kalmıştır.

1865’te ise hiçbir mitolojik veya efsanevi özellik göstermeyen sıradan bir Paris kadınının çıplak ve şehvetli biçimde izleyenlerinin gözünün içine umursamazca ve cesaretle bakışı Manet’in en büyük skandala yol açacak eseri olan Olympia’ya aittir. Dönemin sanat eleştirmenleri ve Fransız halkı bu eseri kabul edememiş ve hem şaşkınlıkla hem de sinirle eleştirmişlerdir. Dönemin önemli yayınlarından olan L’Artiste’de çıkan bir yorumda Olympia modern çağın Venüs’ü olmasına rağmen ‘tam bir sosyete fahişesi’ olarak nitelendirilmiştir.
Sanatçıyı atölyelere hapseden anlayışa meydan okuyup açık havada resim yapmaya başlayan Manet, kendinden sonraki sanatçılara çok büyük özgürlük tanıyarak değiştirdiği resim teknikleri ve tarzlarıyla empresyonizmin temellerini atmıştır. Foucault 1971’deki konferansında “Manet’in mümkün kıldığı şey, empresyonizmin de ötesinde, bütün bir 20. yüzyıl resmidir, çağdaş sanatın -şu anda- içinde boy atıp geliştiği resim sanatıdır.” diyerek onu sadece empresyonizmin değil tüm çağdaş sanatın devrimcisi olarak değerlendirmiştir.
Tüm eleştirilere ve döneminin sanat anlayışlarının çeşitliliğine rağmen Manet kendi görüşlerinden ve özgünlüğünden ödün vermeyen, modern sanatın en büyük kurucularındandır.

Kaynakça
Spence, David. Monet:İzlenimcilik. Çev., İlker Sevinç. İstanbul: Yazın Matbaacılık, 2012.
Bartolena, Simona. Empresyonistler. Çev., Durdu Kundakçı. Ankara: Dost Kitabevi Yayınları, 2004.
Spence,David. Manet. Çev., İlker Sevinç. İstanbul: Yazın Matbaacılık, 2012.
Foucault, Michel. Manet, Valazquez ve Estetik Modernizm. Çev., Savaş Kılıç. İstanbul: İletişim Yayınları, 2018.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.