Düşünen Adam Heykelinin Yaratıcısı: Auguste Rodin

The Three Shades (1881-1886)

Rodin, klasik tanrı mükemmeliyetinde Grek ve Roma heykelleri yapmak yerine, insan bedeninin çirkinliklerini de yontma cesaretini kendinde buldu. Çalışmalarını yaparken ideal ölçülerde modeller kullanmadı. Çünkü ona göre, yaşamın içinden gelen insan sanatla bağlantılı olabilirdi. Bu yüzden heykelde yansıtmak istediği yüz ve duyguydu. Bunun ilk örneği 1865 yılında Salon des Artistes Français sergisine yollamış olduğu Kırık Burunlu Adam eserinde görülür. Topraktan yapmış olduğu bu heykel zamanla ve olumsuz hava şartlarından dolayı parçalanmış ve sadece maske olarak kalmıştır. Tabii ki de sergilenmeye değer görülmemiş olan bu eser, genç adama daha bir aşk ve şevk vermiştir.

Man with the Broke Nose (1863–1864)

Rodin, hareketli modelleri akıldan resimleme üzerinde çalışmıştır. Constant Simon’dan heykelin derinlemesine görünüşü ve kısaltmayla ilgili dersler almıştır. ilk atölyesini 1864’te tuttu. Michelangelo ile tanışıklığı Louvre Müzesi’nde olmuştur (1875). Diğer sanatçılarla da etkileşime girmiş ve kendisine yeni ilhamlar gelmiştir. Bu noktada Fransa’ya döndüğünde insan figürlerini drama öğesi bağlamında ele almış ve romatizmin katmanlarında doğalcı bir üslup benimsemiştir. Sanat eserlerini ilk defa 1871’de Belçika’da sergiye sunmuştur. Gerçek boyutlu bir insan bedeni çalışması olan eseri tamamladıktan birkaç ay sonra Tunç Çağı adını verdiği bronz heykeline 1875’te başladı. 1877’de Paris’teki Salon Sergisi’nde Bronz Çağı adlı eserini sergiledi. Bu eserin üzerine yapılan tartışmalar ile Rodin adını sanat camiasında duyurmayı başardı. Ardından Savunma (1878) adlı eseri yaptı. 1882’de ise Adem, Havva ve Düşünen Adam adlı heykelleriyle ön plana çıktı. 1883’te Victor Hugo büstünü tamamladı. 1889’da ressam Claude Monet’yle birlikte sergi açtı. 1895’te Meudon’daki Villa des Brillants’ı satın alarak resim ve antik heykel koleksiyonunu oluşturmaya başladı.

1893’de Société Nationale des Beaux-Arts Heykel Bölümü’nün başkanı oldu. 1895’de “Calias’in Sakinleri” adlı çalışmasına başladı. Daha sonra Puvis de Chavanne cemiyetinin başkanı oldu. Kurulacak bir müze için Cehennem Kapıları adını verdiği ve 37 yıl üzerinde çalıştığı dev boyutlu eser üzerine 180 tane figür yerleştirdi. Bu eser ancak onun ölümünden sonra bronza dökülmüştür. Sanatçının dramatikliği vurgulayan el gibi kısmi ve eksik yontuları modern heykelciliğe en büyük katkılardan biri oldu. Eserlerin bitmemişliğini savunan Rodin, geleneksel figüratif sanattan 20. yüzyıl heykelciliğine geçişte kişiliği ve eserleriyle ön plana çıkarak bir çok sanatçıyı da etkiledi. 1900’de, Uluslararası Sergi vesilesiyle Paris’teki Alma Meydanı’nda yer alan pavyonda ve 1902’de ise Prag’da büyük bir sergi açtı.

Le Penseur ( 1840-1917)

Alçıdan yapılmış olan Düşünen Adam heykeli ilk kez 1904’te Londra’daki International Society’de, bronz versiyonu ise Salon de Paris’te sergilenmiştir. Düşünen Adam 1906’da Panthéon’un önüne yerleştirildi. Rodin’in heykellere dramatik duygu yoğunluğu katması ve insan tradejisi ve tutkularını harmanlayarak sanat eseri içinde sunması onun ayrı bir yönünü teşkil eder.
Rodin’in yaptığı en önemli eser Cehennemin Kapısı’dır. Dante’nin İlahi Komedya’sından ilham almış, bol figürlerin yer aldığı bu kapıyı yaparken, sonradan tüm figürleri çıkartarak sade mimariye döndürmüştür. Sürekli olarak geçirdiği değişikliklerle bu kompozisyondan çıkarttığı küçük heykelleri parçalayıp sonradan birleştirerek yeni sanat eserleri oluşturmuştur. Başlıca eserleri: Yürüyen Adam (1877 -1878; Ulusal Galeri, Washington), Aziz Yahya Vaaz Veriyor (1878; Modern Sanatlar Müzesi, New York). Adını taşıyan müzedekiler: Silahlara Çağrı (1879; Rodin Müzesi, Paris), Düşünen Adam (1880), Ugolino (1882), Jules Dalou’nun Büstü (1883), Calaisli Burjuvalar (1884-1886), Öpüş (1886), Kaçak Aşk (1887), Bernard Shaw’un Büstü (1906), Gustav Maler’in Büstü (1909).

Kaynak :

https://www.biyografi.info/kisi/rodin https://www.biography.com/artist/auguste-rodin https://en.wikipedia.org/wiki/Auguste_Rodin