Ergenlik Nedir?

14.10.2018
Ergenlik Nedir?

Psikanalitik Çerçeveden Ergenlik Dönemine Genel Bakış

Ergenlik, en genel tanımıyla normal gelişim içerisinde bir insanın yetişkinlikten önce ve çocukluk döneminden sonra içinde bulunduğu gelişimsel evredir. Değişen bedene adapte olma ihtiyacını, yetişkin cinselliğine geçişi, ebeveynlerden hem ayrışmayı hem de onlarla özdeşim kurmayı gerektiren; hem hormonal olarak hem de ruhsal olarak son derece değişken bir süreci ifade etmektedir. Ergenlik; akran ilişkilerinin öneminin arttığı, aile dinamiğinin değiştiği ve ergen bireyin toplumsal kimlik kazanımına giden bir süreçtir. 

Ergen olmak, hem çocuksu olmayı hem de yetişkin olmayı aynı ruhsallıkta eş zamanlı olarak barındırabilmektir. Ani değişen beden görünümü, farklılaşan hormonlar, dalgalanan duygular bu dönemde oldukça zorlayıcı olabilmektedir. Ani ve beklenmedik bir biçimde gerçekleşmesine atıfta bulunularak  ergenliği, ’travma’ şeklinde değerlendiren ruh bilimciler vardır. Bu değerlendirmenin yanında aynı zamanda ergenlik dönemi, doğası gereği bir krizdir. Hem kaçınılmazdır hem de yetişkinliğe giden yolu açar. Sağlıklı gelişim; bu krizi kâra çevirirken çevresince kapsanmayan ve sağlıklı geçirilemeyen bir ergenlik dönemi, ilerleyen yıllarda daha büyük bir krize neden olabilmektedir. Bu açıdan ergenlik, sahada beklenmedik ve geçici olana dair travma veya kriz olarak ele alınabilmektedir.

Ergenlik dönemine dair ‘‘ergen bireyin kimlik ve otonomi kazanımı’’ ve ‘‘ergenlik döneminde cinsellik’’ gibi konuları, dönemin temel meseleleri olduğundan iyi anlamak gerekir. 

Kimliksel olarak ergen bireylerin takip ettiği yol özetle şöyledir: Kendi kimlik inşaları için öncelikle ‘ebeveynsel kimliklerin reddedilmesi’ ve ardından ebeveynlerle kurulan ‘özdeşim’ sonucu, ergen bireyin kendi ‘kimlik inşası’ şeklinde kimlik kazanımı gerçekleşmektedir. Yani ebeveynlerle girilen doğrudan veya örtük çatışmalar, ergenlik dönemine has ve normal gelişimsel bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Sanıldığının aksine bu çatışmalar,  patolojik olmamakla birlikte bu çatışmaların bir sonu vardır. Normal gelişimsel süreç içerisinde, ergen bireyin kendi kimlik inşası ile çatışmalar sonlanmaktadır. Ebeveynlerin ‘Bu çocuk bizi artık beğenmiyor, ne yapsak memnun olmuyor, kafasının dikine gidiyor, çok değişti.’ gibi söylemleri, aslında ergen birey için ruhsallıkta değişimin başladığını ve ergenin kendi kimlik inşasına giriştiğini gösteren günlük söylem örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde ergen birey için kimlik inşasının yolu; ebeveynsel olan tüm kimlikleri, kabulleri, alışkanlıkları, öğretileri reddetmekten geçmektedir. Süreç, tabii ki üniktir. Yani her bireyin kendi özelinde yaşadığı, kişisel ve çevresel faktörlerle farklılaşan bir süreçtir. Çevresel faktörlerden bahsederken akran ilişkileri, bu dönem bireyleri için oldukça önemlidir. Ergenlik dönemi için kimlik inşasında önemli bir faktör olarak karşımıza çıkan akran ilişkileri; grup bağlamında inşa edilmeye çalışılan kimlikler, bu döneme has olarak farklı grup aidiyetleriyle karşımıza çıkmaktadır. Okullardaki kulüp faaliyetleri, spor takımları, gidilen gitar kursları, sürekli birlikte olunan arkadaş grupları, aniden başlayan hayvan hakları savunuculuğu, dini veya ideolojik bir grup için aktivist kimliğin öne çıkması gibi farklı farklı yerlerde ergen bireylerin akran grupları ile kimlik inşa çabaları görülebilmektedir.

Ergenlik dönemine dair incelenebilecek konulardan biri olan otonomi kazanımı ve özgürlük, ergenlik dönemi içerisindeki birey için temel isteklerdendir. Özgürlük için ebeveynlerle girilen çatışmalar, bir arkadaşla gece gezmesi veya konser için izin isteme ile başlayıp ayrı eve çıkma istekleri şeklinde kendini gösterebilmektedir. Özgür olduğunu, kendi hareketleri üzerinde kendinden başkasının kontrolü olmadığını bilmek ve bunun diğerlerince de bilinmesi, ergen birey için son derece önemlidir. Ebeveynlerin istemediği şeyleri, sırf onlara özgür bir birey olduğunu kanıtlamak adına yapma çabaları, ergen bireyin otonomi arzusu ve çabasını bizlere göstermektedir. Bu açıdan ergenlik döneminde; ebeveynlerin yasakları karşısında özgürlük ile eşleştirildiği veya akran gruplarıyla sunulduğu takdirde alkol, sigara, madde kötüye kullanımları karşımıza kolaylıkla çıkabilecek unsurlardandır. Ergen bireylerin kendilerini konumlandırmaları, hayata dair sınırlarını kendileri çizmeleri, kendilerini var etme çabalarından kaynaklanmaktadır. Tüm bu süreçte ergen bireyin istediği asıl şey, ebeveynden kopmak gibi görünse de aslında çatışmalara rağmen ebeveynler tarafından sevgi ve saygı ile karşılanmak olacaktır. Ergenler anlaşılmak istemez, çünkü bunun mümkün olamayacağını düşünürler. Fakat ergen bireyler, tüm yaptıklarına rağmen ailesi tarafından daima kapsanmak isterler. Bu kapsanma sonsuz hoşgörüyü ifade etmemektedir. Bir ergenin sağlıklı gelişimi için sınırlar ve kurallar son derece önemlidir. Bu dönemde; ebeveynler ve ergen birey tarafından uzlaşılarak konulan, gerektiği zaman esneyebilen fakat tutarlı olan kuralların gerekliliğinden bahsetmekte fayda olacaktır. 

Ergenlik aynı zamanda, çocukluk bedeninin değişmesiyle birlikte yetişkin cinselliğine hazır hale gelen bir bedenle yaşamayı öğrenme, yeni keşfedilen libidinal arzuların kontrolünü sağlamaya çalışma ve dürtüselliği hem cinsel yönden hem de agresyon açısından topluma uygun doyurmaya çalışma sürecidir. Bu bağlamda ergenlikte, cinselleşen bedenle birlikte cinsel dürtünün; romantik platonik bir aşk, yapılan cinsel içerikli şakalar, ilk cinsel deneyimler gibi pek çok farklı şekilde tatmin edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Genel olarak sağlıklı tamamlanmış bir ergenlik dönemi sonucunda birey, hem özerkliğini kazanmış ve kendi kimliğini çoğunlukla inşa etmiş bir birey olarak karşımıza çıkmakta hem de cinsel yönelimini ve cinsel kimliğini keşfetmiş ve artık yetişkin cinselliğini yaşayabilecek potansiyelde biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani doğası gereği ergenlik dönemi; normal gelişimsel bir evredir, geçici bir süreçtir.

Tüm dalgalı ve bazen zorlayıcı yapısı ile ergenlik; bireyin fiziksel, psikolojik ve maddi anlamda özerk bir birey olabilmesine giden yolu açmaktadır. Bahsedilen özgürlük arzusu ve kimlik kazanım çabasıyla birlikte; değişen ruhsallığın içerisinde esnek ve tutarlı kurallar, bireyselliğe saygı ve koşulsuz sevgi, bir ergenin ergenlik döneminden ruhu yaralanmamış bir yetişkin olarak çıkabilmesinin ön koşullarından olacaktır. 

 

Esra Yılmaz

 

Kaynakça

Jeammet, P.  (Ed.). (2012). Ergenlik: Anne Babalar ve Uzmanlar İçin Nirengi Noktaları. İstanbul: Bağlam Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi: 2002).

Parman, T. (2000). Ergenlik ya da Merhaba Hüzün. İstanbul: Bağlam Yayıncılık.

Parman, T. (2010). Ergenliğin Yüzleri. İstanbul: Bağlam Yayıncılık.

Parman, T. (2016). Winnicott’un Kuramında Ergenlik. Psikanaliz Yazıları: Donald W. Winnicott (2. baskı) içinde (79-89). İstanbul: Bağlam Yayıncılık. 

Parman, T. (2017). Ergenlik ve Ötesi. İstanbul: Bağlam Yayıncılık.

Philamon, J. Survive your teen. 10 Ekim 2018, http://m1psychology.com/survive-your-teen/.

ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.