İdealist Felsefe ve Eğitime İlişkin Tezleri

01.09.2018
İdealist Felsefe ve Eğitime İlişkin Tezleri

İdealizm; gerçekliğin temelde tinsel  veya düşünsel olduğunu ileri süren, maddi ve fiziki bir varlığı olmayan, duyularla algılanamayan şeylerin varlığını kabul eden bir felsefedir. Doğayı ve fiziksel gerçeği inkar etmez ancak söz konusu gerçeğin, ruhsal gerçeğin görüntüsünden ibaret olduğunu savunur.

Batı eğitiminde İdealizm’in temelini Sokrates’in öğrencisi olan Platon atmıştır. Platon, duyularımızı kullanarak algıladıklarımızın gerçeğin bir gölgesi olduğunu savunur. Bu yönüyle bahsettiği “gerçek” yalnızca zihinsel olarak keşfedilebilir. İdealizm; gerçeğe deney ve gözlem gibi bilimsel yöntemlerle değil, sezgisel  ve düşünsel yol ile ulaşılabileceğini savunur. Ancak farklı görüşleri olan filozoflar da vardır. Örneğin; Hegel ve Berkeley gibi filozoflar gerçeği açıklarken sadece ruh üzerinde dururken Kant ve Descartes, madde ve ruhu uzlaştırarak açıklama yaparlar.

İdealistlere göre insanın ruhsal varlığı onun en önemli ve temel niteliğidir. Zihin, insanlara yaşamsal güç veren temel bir kaynaktır. Bu nedenle insanın varlığının maddi olmaktan ziyade ruhi olduğunu savunurlar. İnsan akıllı bir varlıktır ve bu akıl, mutlak aklın bir parçasıdır. Mutlak akıl ya da makrokozmik akıl tamdır, belirlenmemiş ve bir şeyden türememiştir, tanımlanamaz. Sınırlı düşünen insan zihinlerinin hepsini kapsayan mutlak akıl; sürekli düşünen, algılayan, isteyen soyut bir varlıktır. İdealizmin eğitim anlayışına göre eğitimin temel amacı, öğrenenleri mutlak akıl niteliğiyle düşünmek için motive etmektir.

İnsan aklının doğuştan olduğunu söylemiştik. İnsan aklı doğuştan ancak sınırlıdır, mutlak akıl içinde anlam kazanır. İnsan doğuştan eşyanın kavram bilgisine sahiptir ama önce eşya değil kavram vardır. Bilme süreci ise insan beyninde var olan bu kaynağın dışarı çıkması, kavramın ve düşüncelerin hatırlanmasıdır. Kısaca eğitim ve öğrenme, idealizme göre önceden var olan bilginin bilinçli hale getirilmesidir.

İdealizm, parça-bütün ilişkisine önem verir. İnsan gibi evrende yer alan bütün nesneleri bu mantık ile açıklar. Aklı, bilgiye ulaşmada yol olarak görür. Aynı zamanda geleneğe önem veren bir felsefedir. Bu nedenle eğitim, kavramlar ve değişmez gerçekler üzerine kurulu olmalıdır. Öğrencinin olay ve olgulara da parça bütün ilişkisi ile sistematik bir biçimde bakması öğretilmelidir.

Akıl kullanma ve aklı yönetmeye yönelik dersler bu felsefede ön plandadır. Felsefe, mantık, ahlak, din, edebiyat ve tarih gibi derslerin müfredatta yer alması; özellikle klasik eser ve sanatkarların, evrensel özellik ve değerlerin öğrenciye aktarılması gerektiği düşünülür. Öğretmenler kültürel değerleri temsil eden iyi birer model olmalıdır. Okulda kültürel miras aktarılmalıdır.

Özetle idealist felsefenin eğitim anlayışındaki amaç; bireyi iyiye, güzele teşvik etmek ve doğuştan getirdiği bazı yetenekleri ortaya çıkarmaktır. İdealizme göre değerler mutlak ve değişmez olduğu için eğitim, bu değişmez değerler üzerine kurulmalıdır.

 

Tuğçe Korkut

 

Kaynakça

Gutek, G.L. (2014), Eğitime Felsefi ve İdeolojik Yaklaşımlar, İstanbul, Ütopya Yayınları.

Şişman, M.  (2016), Eğitim Bilimine Giriş (16.Basım), Ankara, Pegem Akademi.

 

 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.