Halüsinojen Mantar Destekli Farkındalık Meditasyonunun Beyne Olumlu Etkileri

04.10.2019
Halüsinojen Mantar Destekli Farkındalık Meditasyonunun Beyne Olumlu Etkileri

Farkındalık meditasyonunun ruh halimize olan olumlu etkilerinden daha önce bahsetmiştim. (Buradan https://mozartcultures.com/aci-cekmenin-acisiz-hali-mindfulness/ ulaşabilirsiniz.) Şimdiki yazıda farkındalık meditasyonu ile halüsinojen mantarların yapısında bulunan psilosibin maddesi beraber uygulandığında nasıl sonuçlandığını göreceğiz. Sihirli mantarlar adıyla da bilinen bu mantarlardan elde edilen psilosibin yapısal olarak serotonin hormonuyla benzerlik gösterir ve kişinin halüsinasyon görmesine sebep olur. Yarattığı etkilerden dolayı LSD’ye benzetilse de bu mantarların doktor kontrolünde ve doğru oranda kullanıldığında zarar vermediği belirtiliyor. Kısacası, bu sihirli mantarlar kontrollü kullanıldığında iyileştirici bir etki elde edilebileceği düşüncesi gündemde.

Bu yıl yapılan bir araştırmada, psilosibin destekli farkındalık meditasyonunun beyindeki bağlantılarda değişiklik ve pozitif etkiler yarattığı gözlemlenmiştir. Gelin birlikte bu araştırmaya yakından bakalım.

Son dönemdeki araştırmalar farkındalık destekli meditasyonun işlevsel beyin bağlantısındaki değişikliklerle ilişkili olduğunu gösteriyor. Ve bu bağlantılardaki değişim de benliğin azalmasına yani değişen bilinç durumlarına yol açıyor. Bu sonuçlara Neurolmage dergisinden ulaşabilirsiniz.

Zürih Üniversitesi’nden bir grup bilim insanının bu konuya ilgi duymasının nedeni hem psikedelik (hayal gördüren) ilaçların hem de meditasyonun beyindeki kişisel farkındalık bölgelerinde değişime yol açmasıydı.

38 deneyimli, meditasyon yapan katılımcıyla  beraber yürütülen randomize, çift kör araştırmada katılımcılara beş günlük farkındalık alıştırması boyunca birer doz psilosibin veya plasebo verildi. Bunları aldıktan altı saat sonra katılımcılar bilinç durumlarındaki değişimleri değerlendirdi.

Ayrıca katılımcıların dinlendiği sırada, odaklanmış dikkat meditasyonu ve farkındalık meditasyonu sırasında fonksiyonel bağlantıdaki değişikliklerin incelenebilmesi için araştırmanın bir gün öncesinde ve sonrasında katılımcılara fMRI taraması uygulandı.

Araştırmacılar özellikle, beyindeki benlik duygularının işlendiği ve varsayılan mod ağı (DMN) olarak da bilinen etkileşimli beyin bölgeleri ağıyla ilgilenmişlerdir.

Plasebo alan iki katılımcıya kıyasla psilosibin alan katılımcılar daha yüksek oranda dünyanın geri kalanından ayıran sınırların ortadan kalktığı hissine kapılmıştır. Bilinç hallerindeki bu değişim aynı zamanda sonsuzluk/sınırsızlık duygusu veya benliğin kaybolması olarak da adlandırılabilir.  

Araştırmacılar bilinç hallerindeki bu değişimin beyin bağlantısındaki değişimlerle ilişkili olduğunu bulmuşlardır. Özellikle, psilosibin kaynaklı ego çözülmesi, açık bilinç meditasyonu sırasında medial alın korteksi ile varsayılan mod ağının arka singulat korteks bölgeleri arasındaki işlevsel bağlantının ayrılmasından kaynaklı olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, farkındalık çalışması sonucunda meditasyonda deneyimli katılımcıların beyin ağlarında psilosibine bağlı işlevsel bağlantı değişimlerini rapor ettiklerini ve bunun bir ilk olduğunu söylediler.

Dört aylık takip ve değerlendirme sonucunda psilosibine bağlı ego çözülmesi ve beyin bağlantısındaki değişimlerin kendimize, sosyal hayata ve maneviyata karşı olumlu tutumlara sebep olduğu gözlemlenmiştir.

Araştırmacılar çalışmalarına ‘’Bir ego çözülmesi deneyimi, bilişsel yeniden değerlendirmeler, somutlaştırmalar, kendi kendine sorgulama veya içgörüler anlamına gelebilir. Ve kalıcı psikolojik değişimlere katkıda bulunabilir.’’ ve ‘’Araştırmamız kayda değer bir sonuç veriyor çünkü katılımcılar orta yaş grubundan ve daha önceden de meditatif uygulamalarla ilgilenen kişilerdi. Ancak yine de psilosibinin deney grubuna yüksek oranda yararlı bir etkisi olduğu gözlemlemiştir.’’ notunu düşmüşlerdir.

Araştırma sonuçları, psilosibin ve meditasyon ilişkisinin incelendiği önceki araştırma ile paraleldir.

2017 yılında Psikofarmakoloji Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma sonucuna göre meditasyon ve diğer günlük manevi pratiklerle birlikte psilosibin kullanımı, fedakarlık, şükran, affetme ve kişilerarası yakınlık gibi özelliklerde kalıcı artışlara yol açmıştır.  Ve bunların yanı sıra ölüm korkusunun azalmasını sağladığı da gözlemlenmiştir.

Ece Yurdakul

Kaynakça

(2019, August 17). Psilocybin-assisted mindfulness meditation linked to brain connectivity changes and persisting positive effects. Retrieved from https://www.psypost.org/2019/08/psilocybin-assisted-mindfulness-meditation-linked-to-brain-connectivity-changes-and-persisting-positive-effects-54256  

(2019, July 13). Sihirli Mantarların Kontrolsüz Etkileri Kontrollü İyileştiriciye Dönüşebilir mi? Retrieved from https://bilimfili.com/sihirli-mantarlarin-kontrolsuz-etkileri-kontrollu-iyilestiriciye-donusebilir-mi/

Smigielski, L., Scheidegger, M., Kometer, M., & Vollenweider, F. X. (2019). Psilocybin-assisted mindfulness training modulates self-consciousness and brain default mode network connectivity with lasting effects. NeuroImage196, 207–215.

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Ece Yurdakul
Ece Yurdakul 1998 yılında Ankara’da doğdu. 2016 yılında İçel Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü’nde dördüncü sınıf psikoloji öğrencisi olan Ece Yurdakul, MozartCultures’da psikoloji alanında yazılar yazmakta ve aynı zamanda felsefe ve sosyoloji alanında da çeviriler yapmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.