İntihar Girişimleriyle Dolu Bir Yaşam: Osamu Dazai

İntihar Girişimleriyle Dolu Bir Yaşam: Osamu Dazai
d7740bd444e4c683ab780332257ac7be

Ichiro Kojima tarafından Tsugaru’nun bir köyünde yaşam (1924-1964, Japonya)

Tsugaru Yarımadası

Osamu Dazai’nin de yakınlarında doğduğu, Japonya’nın en büyük adasının kuzeydoğu ucunda bulunan, uzak ve bilinmedik bir yer olmasıyla ünlü Tsugaru Yarımadası; tarihi, toplumu ve elverişsiz toprakları nedeniyle kendi hâline bırakılmış ve uzun bir süre dışlanmıştır. Ülkenin geri kalanıyla alışverişi de az olan adanın zamanla kendine has bir kimliği oluşmuştur. Ada, mevsim normallerine göre daha soğuk olduğundan mahsuller beş yılda bir heba olmuş ve Tsugaru halkı, ardı arkası kesilmeyen kıtlıklar atlatmıştır. Savaştan önce kendine has kimliğiyle göze batan ada; eğitim seviyesinin artması, alışverişin artması, televizyon gibi etmenler sayesinde farklılıklarını en aza indirgemiştir.

Osamu Dazai’nin Hayatı

Takma adı olan Osamu Dazai ile daha çok tanınan Şuji Tsushima, 19 Haziran 1909’da Tsugaru Yarımadası’nın merkezî yakınlarında küçük bir kasaba olan Kanagi’de, Tsushima ailesinin 12 çocuğundan biri olarak dünyaya gelmiştir. Ailesi belirsiz kökenlerden gelmiş olsa da zamanla zenginlikleri artmış ve babasının Asiller Meclisi’ne seçilmesiyle dönemin asilzadelerinden biri haline gelmişlerdir. Kalabalık bir evde refah içinde yaşayan yazar yine de mutlu bir çocukluk geçirememiştir.

know_pic01

Tsushima ailesinin evi

Annesi, çok fazla doğum yaptığı için rahatsızdır. Babası da öldükten sonra Kie teyzesi tarafından büyütülen Dazai, ne annesi ne de teyzesi tarafından koşulsuz bir sevgi görmüştür. İçinde bulunduğu sosyal statüye karşı tavır alan yazar, ailesinin sert tepkilerini umursamamıştır. Herkesin, karşısında saygıyla eğildiği bir ailede o, kendisini komik durumlara düşürüp insanların kendisine gülmesini sağlamıştır. Bu şekilde içinde yaşadığı karmaşıklığı gizlemiştir.

“Ne yolla olursa olsun, güldürmeliyim; öyle yaparsam, onların dediği ‘yaşantı’nın dışında kalsam bile önemsemezler; her durumda, o insanların gözüne batmamalıyım; ben hiçim, rüzgarım, havayım” gibi düşünceler içimde birikirdi. Şaklabanlıklarımla ailemi hep güldürmüş, ailemden daha çok, daha anlaşılmaz ve korkutucu gelen hizmetçilerimize bile var gücümle şaklabanlık hizmeti sunmuştum.”
(Dazai, 2016, s.13)

dazai

Fotoğrafta herkes ciddi bir tavır sergilerken içinden gelerek gülen tek kişi Osamu Dazai’dir. Bu tavrıyla içinde bulunduğu sosyal düzenden intikam almaya çalışmıştır.

İlk yapıtlarından biri olan Omoide (Anılar)de bahsettiğine göre dışarıdan kendini çok beğenmiş gözüktüğü için yalnız bir çocukluk geçirmiştir ve okulda öğretmenlerinden sürekli azar işitmiştir. Okuldaki üçüncü senesinde kalabalıktan mutlaka sıyrılması gerektiği düşüncesiyle derslerine ağırlık veren yazar, o zamandan sonra hep sınıf birincisi olmuştur.

ggg

Osamu Dazai

Politik geçmişi olan bir ailenin üyesi olması nedeniyle siyasetle ilgilenmesi beklenilen yazar, 17 yaşında edebiyata olan ilgisini keşfeder ve yazmaya başlar. 20 yaşına geldiğinde ailesinin tüm itirazlarına rağmen Tokyo Üniversitesi Fransız Edebiyatı bölümüne kaydını yaptırır ve hayatını yazarlık yaparak devam ettirmeye karar verir. Bu dönemde Komünist Parti’ye üye olması üzerine ailesi onu evlatlıktan reddeder.

 

Dazai’nin edebiyat çevresinde kendisine örnek aldığı yazar, Japon kısa hikâyeciliğinin ustası kabul edilen Ryūnosuke Akutagawa’dır. Akutagawa’ya olan ilgisi sadece edebi anlamda değildir. İdeolojik olarak da Akutagawa’dan etkilenmiştir ve bu dönemde marksizm ile ilgilenmiştir. Akutagawa’nın 1927 yılında, henüz 35 yaşındayken intihar etmesi ise yazarda derin izler bırakmıştır. Dazai’nin ilk intihar girişimi 1929 yılı aralık ayının soğuk bir gecesinde, okul sınavlarından hemen önce gerçekleşmiştir ama aldığı uyku hapları yeterli dozda olmadığı için yazar hayatta kalmıştır.

ryunosuke-akutagawa-japanese-author

Ryūnosuke Akutagawa

Üniversiteye girdiği yılın ekim ayında Hirosaki’deyken Oyama Hatsuyo adlı bir geyşayla tanışır ve ailesine onunla evlenmek istediğini bildirir. Anneannesi İşi, torununun bir geyşayla evlenmesini istemediği için buna engel olur. Daha sonra Dazai, aile defterinden çıkarıldığını ve ayrı bir hanenin reisi olarak gösterildiğini öğrenir. Bir kez daha evlatlıktan reddedilmenin darbesiyle içki batağına düşer. O sırada tanıştığı 19 yaşındaki bar hostesi Shimeko Tanabe’yi de ikna eder ve çifte intihara kalkışırlar. Trajik bir şekilde kadın boğulur fakat Dazai, oradan geçen bir balıkçı teknesi tarafından kurtarılır. Yazar, bu olayı kitabında şöyle anlatır:

“O gece, Kamakura’da denize atladık. Kadın, kuşağının kafede birlikte çalıştığı bir arkadaşının olduğunu söyleyerek güzelce katlayarak kayaların üstüne koydu. Ben de paltomu çıkarıp aynı yere koydum ve birlikte denize girdik. Kadın öldü ve ben kurtuldum.”
(Dazai, 2016, s.55)

Tüm bunlar olurken bir yandan eserlerini vermeyi sürdürüp önemli bir yazar haline gelen Dazai, bir önceki intihar girişimi ve Tanabe’nin ölümü dolayısıyla sorguya alınsa da serbest bırakılır.

A_NCa4SCMAEIbie

Shimeko Tanabe

aa

Oyama Hatsuyo

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Daha sonraları yeniden Hatsuyo ile görüşmeye ve Komünist Parti’nin faaliyetlerine daha fazla karışmaya başlar. Hiçbir derse girmediği için mezun olamaz ve partinin pençesinden kurtulmak için abisini yardıma çağırmak zorunda kalır. Dazai, 1933 yılında, ilk kez Osamu Dazai takma adını kullanır ve Ressha (Tren) adlı kısa hikayesini yayımlar. 1935’te kısa hikayeleri ve 1936’da ilk romanı Bannen (Alacakaranlık Yılları) ile “Akutagawa Ödülü”ne aday gösterilir. Ödül, başka yazarlara verilse de Dazai’nin ünü yayılır. Alkol bağımlılığı ve veremle geçen bu dönemde tekrar intihara teşebbüs eden yazarın kısa bir süre sonra karın zarı iltihaplanır. Tedavi amacıyla verilen ağrı kesiciler bağımlılık yapınca arkadaşlarının ikna etmesiyle tedavi için hastaneye yatar. O sırada Hatsuyo, onu arkadaşlarından biriyle aldatır. 1937’de bağımlılığını yenen Dazai, Hatsuyo ile birlikte çifte intihara teşebbüs eder fakat çift, başarısız olup kesin olarak ayrılır.

Michiko_Ishihara

Michiko Ishihara

Bu ayrılıktan bir süre sonra işler yoluna girmeye başlar. Onun için kaygılanan ailesi, evlenme zamanının geldiğine karar verir. Ünlü yazar, 9 Ocak 1939’da Michiko Ishihara ile evlenir ve yeni bir hayata başlar. Çiftin, Sonoko ve Masaki adlı iki çocukları olur.

1942’nin ekim ayında annesi ağır bir hastalığa yakalanır ve kısa süre sonra ölür. O zamandan sonra Dazai’nin maddi durumunda bozulmalar başlar. Savaş sırasında dergiler ve gazetelerin kapanmasıyla Dazai gibi yazarlar önemli bir gelir kaynağından mahrum kalırlar. Oyama Yayınevi Yeni Fudoki Dizisi adlı bölge kılavuzlarında ona ve Tsugaru Yarımadası’na yer vermek ister ve Dazai bu teklifi kabul eder, böylece Tsugaru hakkında olan Mor Bir Serserinin Gezi Notları adlı eserini çıkarır. Okuyucunun isteğini direkt olarak karşılamayan bu eser, sadece bir kılavuzdan ibaret değildir. Birçok öznel anı içermektedir. Kitabın bu şekilde yazılmasını sağlayan Dazai’nin akıl hocası, büyük romancı Ibuse Masuji’dir.

Savaşa tam destek vermediğinden şüphe edilen yazar, sansüre maruz kalmaya başlar. Savaştan sonra başka bir kadınla yakınlaşan yazar, hayatını daha da karmaşık bir hale getirir. Ota Shizuko adlı bu kadın, Dazai’nin günlüğü Shayoo (Batan Güneş)‘ya ilham olmuştur. Çiftin, Haruko adında bir kızları olmuştur.

img7dc659ddjyjmkg

Osamu Dazai ve çocukları

Osamu_Dazai_photographed_by_Tadahiko_Hayashi

Dazai, Ginza’da bir barda, 1947 sonbaharı

 

1947’de Shayoo’nun yayımlanmasından sonra, savaş sonrası en önemli yazar olarak tanınır. Bu yüzden kendini fazla zorlamaya ve yine çok içmeye başlar. Bu sırada Tomie Yamazaki ile tanışır ve onun yanına taşınır.

p.txt

Tomie Yamazaki

Dazai uykusuzluk çeker ve kan tükürmeye başlar, eski akciğer hastalığı yeniden nükseder. Kısa sürede yazdığı ve bir nevi öz yaşam öyküsü olan Ningen Şikkaku (İnsanlığımı Yitirirken) adlı kitabını 1948 yılının mayıs ayında bitirir. Hemen ardından Asahi Gazetesi’nde tefrika olarak yayımlamak için Goodbye adlı eserini yazmaya başlar. 13 Haziran 1948’de Dazai ve Tomie, evlerinin yakınlarındaki Tamagawa Kanalı’na atlayarak intihar ederler 5. ve son intihar denemesinde başarılı olan yazarın cesedi 39. doğum günü olan 19 Haziran’da bulunur.

“Sorarım Tanrı’ya: Direnç göstermemek suç mudur?”
(Dazai, 2016, s. 108)

“…Yaşamaya neden devam edeyim? Bir neden göremiyorum. Yaşamak isteyenler yaşayabilir ancak. İnsanın yaşama hakkı olduğu kadar ölme hakkı da olmalı.”
(Dazai,2016, s.111)

CESEDİN BULUNDUĞU NEHİR

Tamagawa Kanalı

Son kitabı Goodbye’ın finalini yazamadan hayata veda eden Dazai’nin eserleri sadece Japonya’yı değil, aynı zamanda tüm dünyayı da etkilemeyi başarmıştır. İntihar notunda yazan Doğmuş olduğum için beni affedin cümlesi, özellikle Japon kültürünü oldukça etkilemiş ve günümüze kadar gelmiştir. Kitaplarında sıklıkla ölüme ve intihar düşüncesine yer vermiş, insanın kendi türünden ve en sonunda varoluşun kendisinden uzaklaşarak yabancılaşmasını, yalnızlığını işlemiştir. Aslen bu, insan olmanın niteliklerine sahip olmamayı yansıtmaktadır ve Dazai’nin yazdığı karakterler de tam olarak böyledir. Savaş sonrası Japon toplumunu ve bireyini, varoluşçuluk felsefesi içinde ustalıkla anlatan yazar okuyanların ruhuna dokundu.

Japonca watakushi shōsetsu ve shishōsetsu kelimelerinden çevrilen, 20. yy Japonyası’na özgü I-novel (ben roman) yarı otobiyografik bir edebi tarzda eserler vermiştir. Japoncadaben anlamına gelen watashi kelimesine yerine I kelimesi seçilerek akımın adı türemiştir. Bu türdeki romanların asıl amacı, yazılmış kelimelerin arasından yazarın gerçek kişiliğini, duygu ve düşüncelerini keşfetmektir, bu yüzden türe ruhsal durum romanı” (mental state novel) da denilir. Önceki natüralist okuldan kaynaklanmıştır ve Taishō, imparatoru Yoshihito’nun yönetiminin olduğu 1912- 1926 yılları arasında doğmuştur. Popüler romancı Haruki Murakami de bu türe mensuptur.

Ünlü yazarın 39 yıllık ömrü boyunca en sevdiği mısraların çevirisi, 1965’te Ashino Parkı’nda adına yaptırılan anıtın üzerinde yazmaktadır:

J’ai l’extase et j’ai la terreur d’être choisi” (Seçilmiş olmaktan, büyük heyecan ve korku duyuyorum.)
(Verlaine, 1880)

IMG_8614

Nakamura Tejiro, Koşino Take ve Nakabata Keikiçi Kanagi’deki Ashino Parkı’nda Dazai Anıtı’nın açılışında, 1965

Osamu Dazai’nin Eserleri

• Dooke no Hana, 1935
• Nicusseiki Kişu, 1937
• Kyoko no Hoko, 1937
• Ai to Bi ni Tsuite, 1939
• Coseito, 1939
• Bannen, 1939
• Onna no Kettoo, 1940
• Şin Hamuretto, 1941
• Seigi to Bişo, 1942
• Udaicin Sanetomo, 1943
• Tsugaru, 1944
• Otogizooşi, 1945
• Sekibetsu, 1945
• Şin Şokokubanaşi, 1945
• Pandora no Hako, 1946
• Fuyu no Hanabi, 1946
• Kyoşin no Kami, 1947
• Shayoo, 1947
• Biyon No Tsuma, 1947
• Tokatonton, 1947
• Nyoze Gabun, 1948
• Ningen Şikkaku, 1948
• Goodbye, 1948

Modern Japon edebiyatında önemli bir yere sahip olan yazar; yaşamı boyunca alkol, verem, esrar gibi sorunlarla boğuşmuş ve birkaç kez intihara kalkışmıştır. Akıllara kazınan bu hayat hikayesi belki de yazar tarafından şu cümlelerle özetlenmiştir:

“Yaşamım utançlarla doludur. İnsan yaşamının ne olduğu hakkında bir fikrim yok.”

(Dazai, 2016, s.8)

Yazar: Aydeniz Ateş
Editör: Emine Türal

Kaynakça:

• Dazai, O. (2016). İnsanlığımı Yitirirken, (Çev. Hüseyin Can Erkin). Ankara: Japon Yayınevi.

• Dazai, O. (2016). Batan Güneş, (Çev. Esin Talu Çelikkan), İstanbul: Olvido Kitap.

• Dazai, O. (2018). Mor Bir Serserinin Gezi Notları, (Aslı Biçen), İstanbul: Dedalus Kitap.

• The I Novel. (t.y.). The Modern Novel. Erişim adresi: https://www.themodernnovel.org/movements/i-novel/

• Knowing Osamu Dazai. (t.y.). DAZAI Museum. Erişim adresi: http://dazai.or.jp/en/index.html

• Old Tokyo. (2004). Erişim adresi: http://www.oldtokyo.com/

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. Mert dedi ki:

    Elinize sağlık, zevkle okudum :’)

  2. Eren Köse dedi ki:

    Emeğinize sağlık, İnsanlığımı Yitirirken romanında özellikle çocukluk ve ergenlik anıları çok güzeldi ama kalan kısım pek beni çekmedi. Parlak bir yazarın böyle bir akıbeti olacağını kim bilebilirdi ki

    1. Aköğretmen dedi ki:

      İnsanlığımı yitirirken, hayal kırıklıklarıyla dolu bir hayatı anlatmakla birlikte bunu sadece Dazai’ye mâl etmek doğru olmayacaktır. Savaş ve sosyo-ekonomik zorluklarıda göz önünde bulundurmak gerekir.

  3. Theodektes dedi ki:

    Aoi bungaku series, osamu nun çok iyi bir derlemesidir. Anime versiyonuyla çok daha iyi tanıyabilirsiniz. Emeğinize sağlık teşekkür ederim

  4. NARUTO'NUN RAMENİ dedi ki:

    Osamu Dazai’yi Bungo Stray Dogs animesinde gördüm sonra Tokyo Ghouk mangasını okurken gerçek bi insan okdupunu öğrenio araştırdım şimdi anlıyorum animede Dazai nie sürekli çifte intühat oeşinde olupta Akutagawa ya bu kadar değer verdiğini animede de gerçek hayattaki bu kadar değerli insanların isimlerinin neden kullanıdığını 🙂