“Kendimle ilgili o denli az şey biliyordum ki! Bildiklerimde çelişkiliydi.”
Carl Gustav Jung

15.09.2019
“Kendimle ilgili o denli az şey biliyordum ki! Bildiklerimde çelişkiliydi.”<br>Carl Gustav Jung


Uyuyoruz, uyanıyoruz. Gün bitiyor yine kafamızı seçtiğimiz bir yastığa koyup göz kapaklarımızı indiriyoruz. Peki göz kapaklarımızı açana kadar çoğunlukla bize eşlik eden rüyalarımız hakkında neler biliyoruz? Bazılarımızın geçmişle bazılarımızın ise gelecekle bağdaştırdığı, bizi yatağımızdan kalkmadan dış dünyaya götüren rüyalarımız aslında bize ne diyor olabilir?
Araştırmalara göre uykuyu sağlıklı hale getirdiği ve uykuyu koruduğu anlaşılan rüya arapça da ra-e-ye fiil kökünden gelip, Uykuda görülen şey anlamındadır. Uykunun sadece Rem (rapid eye moment) evresinde değil Non Rem (non rapid eye moment) evresinde bile ortaya çıktığı anlaşılan rüya ve analizi her zaman ilgi çekici bir konu olmuştur. Psikoloji biliminde ise S. Freud’un bilinç dışına ulaşılan yol olarak gördüğü rüyanın görülme nedeni psikanalitik teknikler aracılığıyla açıklanabilmektedir. Analitik Psikolojinin kurucusu G. Jung’ un ise çocukluk yıllarından itibaren rüyalara büyük ilgisi olduğu ve kaynağının kişinin bilinç dışı olarak gördüğü bilinmektedir. G. Jung’un rüyalar hakkındaki görüşlerinde S. Freud’ un etkisinin büyük olmasının yanında aralarındaki ilk anlaşmazlığın sebebi yine rüya analizleriyle ilgilidir.
S. Freud rüyaların bastırılan arzuların sembolik olarak giderilmesi olarak görmüştür. Uyku dışındaki zamanlarda bu arzular bilinç dışı denetimindedir. Yani rüyalarımızda düşünme vazifemizi kontrolden mahrum bir şekilde yerine getirmekteyiz.
G. Jung ise rüyaların en önemli fonksiyonun bir dengeleyici olması ve bu dengeleme görevini bilinç ile bilinçdışı arasında gerçekleştirdiğini düşünmektedir. Onun rüyalara yaklaşımı pozitiftir ve rüyaların dengeleyici fonksiyonunu yanı sıra ödünleme, kehanet, dini mesaj, nevrozları yansıtma fonksiyonları da vardır.
Peki rüyalarımıza nasıl yaklaşmalıyız?
Rüyamız dış dünyamızla ilişkili olabilir, ondan parçalar taşıyabilir. Bu yüzden çevremizdeki olayların etkisi görülebilir. Aynı zamanda kişiliğimizle ilgili ipuçları taşıyabilir. Gördüğümüz bir nesne bizi temsil ediyor olabilir. Rüyaları bir çeşit duygu termostatı olarak gören psikolog Ross Levin rüyalarımızın olumlu ya da olumsuz oluşunu stres seviyesiyle ilişkilendirmektedir ve bizi uyarıcı nitelikte olabilirler.
Rüyalar iç dünyamızı yansıtırlar ve bu yüzden anlamı bireyden bireye değişir. Misal A adlı rüya tabirindeki kuşun anlamı sizin kuşunuzu yansıtıyor olabilirken benim kuşumu yansıtmıyor olabilir. Korku, acı, kazanç, başarı temalı bir rüyanın gün içinde duygudurumumuzda etkisi yadsınamaz. Ama bir yandan da düşünmek, anlamaya çalışmak ve keşfetmek de yararlı olacaktır. Belki de farkında olmadığımız bir ‘’kendimiz’’ görebiliriz.
“ Rüyalarınız asla gereksiz şeyleri konu almaz, uykumuzun ıvır zıvırla rahatsız edilmesine izin vermeyiz.’’ Sigmund Freud
İyi uykular…

Yazar: Hilal Duran

Kaynakça

1000kitap.com/yazar/Carl-Gustav-Jung/alintilar
cafrande.org/ruya-kabus-ve-uyku-psikanaliz%E2%80%99de-ruya-yorumu-freud-ve-jung/
Freud’un Rüya Yorum Metodu- Bülent AKOT
holyharmony.wordpress.com/2014/12/25/ruyalar-ve-semboller/
Jung Psikolojisinde Rüya – Özer ÇETİN
Psikanalitik Açıdan Rüyaların Psikolojik Bağlamı – Psikolog Buse GÖZCÜ

 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.