Kral Arthur’un Efsanevi Kılıcı Excalibur

15.12.2018
Kral Arthur’un Efsanevi Kılıcı Excalibur

Excalibur, 1485’de yayımlanan Sör Thomas Malory’nin simgeleşmiş çalışması olan Le Morte D’Arthur’daki Kral Arthur’un kılıcıdır. Kılıç başlangıçta Monmounthlu Geoffrey’nin Britanya Krallarının Tarihi (1136) kitabında ve Thomas Malory eserinde ölümsüzleştirilmesinden önce başka yazarlar tarafından Caliburnus (ya da Caliburnolarak tanıtılmıştır. Excalibur, ilk görünüşünden itibaren yetenekli bir savaşçının ellerindeki güçlü bir silahtır ve dahil olduğu her hikâyede ününü sürdürmüştür.  

Efsane ya da mitolojideki başka birçok sihirli ya da güçlü kılıçla birlikte, Excalibur tek bir kahramanla özdeşleştirilmiştir ve kendine öz gücünden dolayı düşmanın ellerine düşmesine izin verilmemelidir. Arthur, Mordred ile yaptığı savaştan sonra öldüğünde, Kılıç her ne kadar asil olursa olsun herhangi bir şövalyeye değil, Gölün Hanım’ına iade edilmelidir.  

Fakat bu kural efsanenin her versiyonunda geçerli değildir. Örneğin Conte du Graal şiirinde, Fransız şair Chretien de Troyes, Excalibur’u Sör Gawain’e verirken  Vulgate Cycle ve Post-Vulgate Cycle kitabında Arthur kılıcı, sonradan Guinevere’i koruması için şövalye Lancelot’a ödünç verecek olan Gawain’e hediye etmiştir. Sonradan Gawain, Mordred ile son savaşı için kılıcını Arthur’a verecektir. Daha sonrasında ise (kılıcın) asıl sahibi olan Gölün Hanımı’na iade edilecektir. 

MİTOLOJİDE KILIÇLAR 

“Gücün Kılıcı” konsepti Arthur’un efsanesiyle başlamamıştır. Onun öncesinde Yunan mitolojisinde birkaç sihirli kılıçtan, özellikle Titan Kronos tarafından babası Uranüs’ü devirmek amacıyla kullanılan oraktan bahsedilir. Aynı zamanda Julius Caesar’ın kılıcı Crocea Mors da Attila’nın kılıcı Mars gibi doğaüstü güçlere sahiptir. Çin Baharı ve Sonbaharı Dönemi’ne ait Gianjiang ve Moye kılıçlarının da yapımcıları tarafından güç ile dolduruldukları düşünülmektedir. 

İncil’deki Yaratılış kitabında, Tanrı, Âdem ve Havva’nın cennetten düşüşünden sonra Cennet Bahçesi’ni gözlemesi ve onların geri dönüşlerini engellemek için şekil değiştirebilen kızgın bir kılıç ile meleğini görevlendirir. Başka bir örnek olarak Şintoizm’deki fırtına tanrısı Susanoo bir ejderhanın kuyruğunda sihirli bir kılıç bulur ve bu kılıç nihayetinde Japon imparatorluk sembollerinin bir parçası olur. Diğer bir yandan İskandinav Mitolojisi sıklıkla sihirli kılıçlardan yararlanır. Buna Sigmund ve oğlu Sigurd’ın kılıcı olan Gram’ı örnek gösterebiliriz. Ayrıca Keltler de Claiomh Solais (kleeve sollish), Işığın Kılıcı dahil olmak üzere masallarında birkaç sihirli kılıçtan bahsetmişlerdir. 11. Yüzyılda İspanyol kahraman El Cid’in iki sihirli kılıca sahip olduğu düşünülmektedir. 8. yüzyılda Fransız şampiyon Roland ünlü bıçağı Durendal ile Roncevaux Geçidi’ni savunmuştur.  

Excalibur bütün bahsi geçen kılıçların içinde tartışmasız bir şekilde en ünlü olanıdır. Genellikle başka bir Arthur Dönemi motifi olan Taşa Saplanan Kılıç ile ilişkilendirilse de aslında bunlar iki farklı kılıçlardır. Efsanenin bazı versiyonlarında Taşa Saplanan Kılıç, Arthur’un ilk savaşında kırıktır ve bir süreliğine Excalibur ile değiştirilir. Diğer versiyonlarında ise Excalibur kral olarak gücünün simgesiyken Taşa Saplanan Kılıç, Arthur’un Uther Pendragon’un oğlu ve varisi olarak hükmetme hakkını (ancak kılıcı kayadan çekebilirse) doğrular. 

ÜNLÜ İSMİ VE KÖKENİ 

Excalibur ismi Culhwch and Olwen adlı eserde bir Galler (Welsh) efsaneleri derlemesi olan Mabinogion’dan ortaya çıkmış olabilir. Bu masalda Arthur’un kılıcından Latinceden türemiş olan ve sert yarık anlamına gelen chalybs (“çelik” veya “demir”) Caledvwich olarak bahsedilir. Caledvwich ismi bir güç kılıcı olarak büyük ihtimalle İrlanda Mitolojisi’ndeki Kral Fergus mac Roich tarafından kullanılan, Caladbolg (hırslı) isimli mitolojik İrlanda kılıcından gelmektedir. 

Monmouth’lu Geoffrey, Arthur’un kılıcına Orta Çağ Latincesinde güçlü ve etkili bıçak anlamına gelen Caliburnus olarak seslenir.  

Fransız şair Wace (1110-1174) Geoffrey’nin çalışmasını Eski Fransız diline çevirip kılıcı Chaliburn olarak yeniden adlandırmıştır.  Chretien de Troyes de ismi Escalibor olarak değiştirmiştir.  Arthur Dönemi Efsanesi İngilizceye çevrildiğinde Chaliburn/Escalibor ismi, Excalibur oldu. Malory, Vulgate Cycle’dan yararlanırken Arthur’un kılıcına, Arthur Taşa Saplanan Kılıcı bulduktan ve çıkardıktan kısa bir süre sonra, ismi bu silahla ilişkilendirerek Excalibur olarak hitap etti. Ama sonradan kılıç savaşta kırıldığında Arthur’un “gerçek Excalibur”u mistik bir kaynaktan, yani Gölün Hanımı’ndan alması gerektiği anlaşıldı ve Merlin (görünüşe göre iki kılıcın da arkasındaki sihirli güç) Arthur’u kılıcın ona takdim edileceği yere yönlendirdi.  Excalibur’un başka bir dünyadan geldiği açıktır. Bu motif mistik bir ülkede dövülmüş Cuchulainn’in mızrağı ya da Fergus mac Roich’in kılıcı gibi Keltik büyülü silahlar bilgisindeki yerleşik bir paradigmadan geliyor. Ama aynı alet dünya çapında birçok kültürün efsanelerinde de kullanılmıştır. Örneğin Gianjiang ve Moye eserleri de mistik köken taşırlar. Excalibur’un durumunda ise kılıç güçlü bir silahtan ilahi adalet ve kurtulmayı temsil eden bir sembole dönüşür. Silahtan Monmouthlu Geoffrey’nin çalışmasında ilk kez bahsedildiğinde daha ona bu büyülü nitelikler atfedilmemişti. 

KILICIN GÜCÜ 

“Britanya Kralları’nın Tarihi” kitabının 9. kısmında, bu kılıçtan Caliburn’dan “Avallon adasında dövülmüş silahların en iyisi” olarak bahsedilir ve Geoffrey tarafından Arthur’un diğer eşyalarıyla beraber özel önem ögesi olarak listelenir.  

Saksonlar, barış antlaşmasına yemin ettikten sonra Arthur’a ihanet etmişlerdir. Bu yüzden savaş krallığı korumanın yanı sıra Arthur için kişisel bir onur meselesiydi. Geoffrey savaşı, Saksonların avantajlı olduğu ve Arthur komutasındaki Britanyalılara ağır kayıplar yaşattığı zor bir savaş olarak betimlemiştir. 

Excalibur aşağı yukarı adının geçtiği her hikâyede aynı yolla betimlenir. Örneğin; Malory’nin çalışmasında Arthur, Kral Lot tarafından saldırıya uğradığında kılıcının gücünü açığa çıkarana kadar yenik durumdaydı. 

Efsanenin Malory versiyonunda Arthur, Kral Lot ile erken karşılaşır ve bu Excalibur’un Arthur’un önceden taştan çektiği kılıçla aynıymış gibi görünür. Bu sıklıkla aynı olarak bilinen fakat aslında farklı olan iki silah arasındaki karışıklığa yol açar. 

EXCALIBUR’UN ÖNEMİ 

Kılıç, Arthur’un gücünü ve erdeminin sembolü olarak ününü sürdürmeye devam ediyor. Sonraki çalışmalar, Roland’ın Şarkısı ve El Cid dahil olmak üzere, kendi kahramanları için Excalibur’un sembolik değerinden yararlanmıştır. J.R.R. Tolkien’ın ünlü üçlemesi Yüzüklerin Efendisi, gerçek kralın geri dönüşü kavramını iletmek için kırılmış ve tekrardan birleştirilmesi gereken bir güç kılıcının sembolizmine dayanır. Kitaptaki olay örgüsü Uther Pendragon’un ölümünden sonra meşru kral sihirli kılıcı taştan çekene kadar ülkenin ıstırap çekmesiyle aynı Taştaki Kılıç motifini kullanır.  

kral-arthurun-kilici-excalibur

Edebi bir anlatım tekniğinden fazlası olan Excalibur, Arthur dönemi hikayelerinin en asil yönlerini temsil eden bir aşamaya geldi. Her zaman güç kılıcı olarak tanımlanmasına rağmen, bu güç, kralın kişisel çıkarları için değil, halkın ve adaletin en önemli çıkarlarında kullanıldı. Excalibur Arthur’a büyü vasıtayla, Gölün Hanımı tarafından verildi. Yani bu kılıç, var olan, hikâyenin geçtiği dünyada değil de başka bir dünyada dövülmüştür. Kılıç başka bir diyardan gelmiştir bu yüzden Arthur yenildiğinde ve öldüğünde oraya geri döndürülmelidir. Bu motif başlangıçta Kelt geleneğinden alınmıştır, yani sadece Arthur dönemi efsanelerine özgü değildir.  

Çeviren: Sude Asya Gül 

Kaynakça: https://www.ancient.eu/Excalibur/

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.