Varoluşçu Akımın Atlılarından Biri: Martin Heidegger

02.07.2020
Varoluşçu Akımın Atlılarından Biri: Martin Heidegger

1) BİYOGRAFİ

Martin Heidegger 26 Eylül 1889’da Messkirch, Almanya’da doğdu. Messkirch o zaman sessiz, muhafazakâr, dini, kırsal bir kasaba idi ve bu nedenle Heidegger ve felsefi düşüncesi üzerinde biçimlendirici bir etkiye sahip oldu. Heidegger, 1909’da Freiburg Üniversitesi’nde teoloji okumak için kasabadan ayrılmadan önce Cizvit düzeninde*,muhtemelen sağlık alanında, iki hafta geçirdi. 1911’de felsefeye yöneldi ve 1915’te Freiburg’da ders vermeye başladı. 1917’de ise hiç ayrılmadığı Elfride Petri ile evlendi ve iki oğulları oldu; Jörg ve Hermann.

Heidegger’in felsefi gelişimi; Brentano ve Aristoteles’in Orta Çağda yapılan skolastik tercümelerini okumasıyla başladı. Aslında Aristoteles’in Metafizik’teki isteği, varlığın tüm yönlerini birleştiren şeyi bilmekti. Bu soru, Heidegger’in felsefesini ateşleyen ve yönlendiren bir soru olmuştur. 1920’lerde bu platformdan yola çıkarak Kant’ı, Kierkegaard’ı, Nietzche’yi ve sonrasında belki de daha önemli iki figür olan Dilthey ve Husserl’i (fenomenolojiyi ‘’özler bilimi’’ olarak kabul etmez) derinlemesine incelemeye başladı. Dilthey’in insan faaliyetini incelemesindeki yorumu Heidegger’i derinden etkilemiştir.

1915’te Husserl, Freiburg’da çalışmaya başladı ve 1919’da Heidegger, Husserl’in asistanı oldu. Heidegger 1923-1928 yılları arasında Marburg Üniversitesi’nde ders vermeye başladı ve parlak bir dönem geçirdi. Ancak sonrasında Freiburg’a döndü ve Husserl’in emekliliğiyle boşalan koltuğu devraldı. Bu kadar sorumluluk ve geliştirdiği fikirler, yaptığı etkili çalışmalar dışında Heidegger’in ‘’büyük eseri’’olan Varlık ve Zaman’ı doğurdu. Heidegger’in, Freiburg’un önde gelen ismiyle akademik ve entelektüel ilişkisi karmaşık ve zaman zaman gergin de olsa Varlık ve Zaman eseri, Husserl’e ‘’dostluk ve hayranlıkla’’ adanmıştır. 1927’de yayınlanan Varlık ve Zaman, Kıta(Avrupa) Felsefesi’nin önemli metinlerinden biri olarak selamlanır. Bu eser, Heidegger’i uluslararası entelektüel görünürlük pozisyonuna çıkardı. Ayrıca Sartre’ın varoluşçuluğu, Gademer’in felsefi hermeneutiği ve Derrida’nın yapısöküm nosyonu da dahil olmak üzere çağdaş Avrupa geleneğindeki bir dizi program ve fikir için itici bir felsefi güç sağladı. Dahası, Varlık ve Zaman, genel olarak Heidegger’in felsefesi, Dreyfus ve Rorty gibi çağdaş Avrupa ve analitik gelenekler arasındaki ara yüze yakın bir yerde çalışan düşünürlerle temsil edilmiştir.

1933 yılında Heidegger Nazi Partisi’ne katılmıştır ve Freiburg Üniversitesi’ne rektör seçilmiştir. Burada Hitler’in mide bulandırıcı politik programını üniversite eğitimine uydurma politikasını hevesle uygulamıştır. Bu kısa rektörlük süresince, 1934’te istifa etmiştir, Heidegger halka açık bir dizi konuşma yapmıştır. Nazi görüntüleri ve ara sıra Hitler’e destek de bu konuşmalarda yer almıştır. Varlık ve Zaman’ın felsefi dilini bu konuşmalara entegre eden Heidegger, 1934’ten sonra Nazi siyasetinden giderek uzaklaşmıştır. Sonrasında Nazi Partisi’nden ayrılmasa da dikkatleri hoş olmayan bir şekilde üzerine çekmiştir. Savaştan sonra Freiburg’daki bir üniversitenin denazifikasyon komitesi Heidegger’i soruşturmuş ve ders vermesini yasaklamıştır. Heidegger bu hakkını ancak 1949’da geri alabilmiştir. Bir yıl sonra da kendisine Emeritus profesör unvanı verilmiştir.

Varlık ve Zaman’dan sonra Heideggers’in felsefi anlayışında ‘’dönüş’’ olarak bilinen bir değişim yaşanmıştır. Tam olarak bu değişimin ne zaman meydana geldiği tartışma konusudur ancak 1930’larda geliştiği ve 1940’ların başında pekiştiği söylenebilir. Değişimin tarihini söylemekte olduğu gibi tam olarak değişime neyin dahil olduğunu söylemek de zordur. Heidegger bunu kendi düşüncesinde, en azından bir düşüncesinde dönüş olarak değil fakat ‘’varlık’’ta bir dönüşüm olarak nitelendirdi. Daha sonra bir ön söze koyduğu, Richordson’a yazdığı çığır açan metinde şöyle söylemiştir: ‘’Dönüş sadece benim yaptığım bir şey değil. Sadece benim düşüncemle de ilgili değil.’’ Dönüşün ana unsurları, birçok yorumcu tarafından Heidegger’in en iyi ikinci çalışması diye belirtilen kitapta, Beitrage zur Philosophie(Vom Ereignis), belirtilmiştir. Uzlaşmadan uzak bu metin, 1936-7’de yazılmıştır ancak 1989’a kadar basılmamıştır ve 1999’a kadar İngilizceye çevrilmemiştir.

Heidegger 26 Mayıs 1976’da Freiburg’da hayatını kaybetmiş ve Messkirch’e gömülmüştür.

*İsa Tarikatı olarak anılan bir Hıristiyan tarikatı. Türkiye’de İsa’nın Askerleri adıyla bilinir. Üyelerine Cizvit denir. Başlıca yoğunlaştıkları alanlar misyonerlik ve eğitim kurumları açmaktır.

Çeviri: Eren Oluç

Kaynakça

Wheeler, Michael, “Martin Heidegger”, The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Winter 2018 Edition), Edward N. Zalta (ed.), (https://plato.stanford.edu/archives/win2018/entries/heidegger (2 Temmuz 2020 tarihinde erişilmiştir.)

Cizvitler, https://tr.wikipedia.org/wiki/Cizvitler ( 2 Temmuz 2020 tarihinde erişilmiştir.

YAZAR BİLGİSİ
Fatih Eren Oluç
Fatih Eren OLUÇ 26 Ağustos 2000'de Antalya'da doğdu. Antalya Anadolu Lisesi'nden mezun oldu. Şu anda Hacettepe Üniversitesi'nde Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümü lisans öğrencisi. Tenis oynamayı, seyahat etmeyi, yemek yapmayı; farklı alanlarla ilgili okumayı, yazmayı seviyor. MozartCultures topluluğunda yazar ve sosyal medya yöneticisi olarak görev alıyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.