Mercek Altında Çizerlik -2 Yılmaz Aslantürk

14.06.2020
Mercek Altında Çizerlik -2 Yılmaz Aslantürk

1- Sanatınızla toplumu sosyokültürel olarak anlatmayı bir amaç edindiniz. Bunu çizerken zorlandınız mı? Çünkü çizimlerinizle toplumun farklı renklerini başarıyla anlattınız.

– Farklı ortamlarda büyümüş, farklı karakterlerde kadınlar erkekler herhangi bir nedenle bir araya geldiklerinde ortaya çıkan çatışmaların her biri bir hikayedir. Tabi hepsi anlatılacak/çizilecek nitelikte değildir, ben genellikle içinden kadın-erkek ilişkisiyle ilgili olanları seçiyorum. Dereden balık tutmak gibi yani. Hayatla bir derdi olmayan biri saatlerce masada oturup küçük karelerin içini hikaye ile doldurmaz.

Otisabi hikayelerini çizmeye başladığım 90’lı yıllar ile şimdiki okur kitlesi çok farklı. O zaman kendimi daha özgür hissederken şimdiki bazı “hassasiyetler” yüzünden kendimi kısıtlamak zorunda hissediyorum. Genç okurların daha tutucu olduğunu görmek üzücü.

2- Bir mizah dergisinde çizmekle bir edebiyat dergisinde çizmenin farkları nelerdir?

– Eksikliğini hissettiğim tek şey dergi ortamı ve onun sinerjisi. Yazarlar, çizerler arasındaki etkileşim basılı ürüne de yansıyor. Tuhaf ama okur da bunu seziyor, dergiyi sahipleniyor. Mizah dergisi ya da edebiyat dergisi olması o kadar önemli değil. Tek farkı Uykusuz’dayken haftada bir öykü çizerken şimdi Bavul’da ayda bir çiziyorum.

3- İmza günlerinde vs bir okurdan duyduğunuz en ilginç yorum nedir?

– Ankara kitap fuarındayken bir kadın yanıma gelip “Otisabi en sevmediğim karakter ama en merak ettiğim de o. Acaba bu sefer neler yaptı diye bir haftanın geçmesini iple çekiyorum” demişti.

İşte ilk çizdiğim öyküden bu güne kadar yapmak istediğim buydu. Kendimi hep haksızlığa uğramış, ezilmiş, yanlış anlaşılmış, içli biri olarak çizseydim çok daha kolay okur edinebilirdim. Zor olanı seçtim. Acaba insanlar yaptıkları küçük kötülükleri, entrikaları, ilişkilerdeki ikiyüzlülüklerini okursa tepkileri ne olur diye yola çıktım. Rahatsız oldular, hoşlanmadılar ama merak da ettiler. Sonuçta Otisabi’nin okur  profili 9 yaşından 70 yaşına kadar geniş bir yelpazededir.

4- Takip ettiğiniz çizer var mı? Varsa kimleri takip ediyorsunuz?

– Özellikle takip ettiğim bir çizer yok ama çizgilerin ve anlatım biçimlerinin ne durumda olduğunu, trend’leri internetten takip ediyorum.

5- Çizim yaparken mi daha çok zevk alıyorsunuz yoksa senaryo oluştururken mi ? Hangisi sizi daha çok zorluyor?

– Hikayeyi çizgiden daha çok önemsiyorum. Bir hikayeyi en uzun haliyle yazıyorum önce, bu on sayfa ya da üzeri oluyor. Sonra bunu bir sayfada dört bant içine sığacak şekilde kısaltıyorum. Çizerken de bazı yerlerini çıkarıyorum ekliyorum. Derdini en rahat anlatan en ekonomik hale getiriyorum. Şimdilerde senaryoyu yazmak daha zor olmaya başladı, aklıma gelenleri “bunu çizdim”, “benzerini çizdim” diyerek elemek çok zamanımı alıyor.

6- Çizerliğin size manevi olarak ne gibi katkıları oldu?

– İnsanları daha kolay anlayıp çözmemi sağladı bu açıdan olumlu katkısı oldu diyebilirim. İlişkilerimde daha seçici oldum bu da olumsuz tarafı.

7- Çizerlik yapmak isteyen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? 

– Çizer olmak isteyen biri çizmeyi zamanla ne kadar sevdiğine ve devam edip etmeyeceğine karar verecektir. Bu aşamalar esnasında nasıl biri olduğunu keşfedecek ve neler anlatmak istediğine de karar verecektir. Tabi tüm bunlar için çok çalışmak gerekiyor demem gerekiyor “yaşlı” bir çizer olarak. Çok kitap okusunlar ve film izlesinler

8- Çizimleriniz ne gibi aşamalardan geçiyor? 

– Hikayenin karelere kaba taslak yerleştirilmesinden sonra her karedeki sahnelerin eskizi sonra ise çinleme. Her şey bitince Photoshop’ta boyanır. Bu kadar kolay 🙂 

9-  Dijitalin veya teknolojinin sanatınızı icra ederken ne gibi yararları oldu? Adapte olmakta zorlandınız mı?

– Dijitale ilk geçen çizerlerden biriyim. Çizgimin karakteri de bilgisayarla çizilmiş olduğu hissini uyandırmıyordu. Ama çok fazla yaklaşabilme olanağı olduğu için kağıda çizerken yapamadığım ayrıntılara girebiliyorum. Bu da sayfayı bitirme süresini çok uzattı. Okurun göremeyeceği ayrıntıları çizmekten vazgeçip normale döndüm.

10-  Başka bir karakter daha yaratmayı düşündünüz mü?

– Korona karantinaları başladığında başımdan geçen olayları bant karikatür halinde çizip sosyal medya hesaplarımda ve patreon.com/otisabi sayfasında yayımlıyorum. Çizmekten çok zevk alıyorum okuyanları tepkileri de güzel, daha ne isterim.

Röportajı yapan: Arda Şahin

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.