Müzikte Dil Dilde Müzik

28.06.2020
Müzikte Dil Dilde Müzik

İnsanın dünyaya dil ve konuşma yeteneği ile gelmesi onu diğer canlılardan farklı kılan bir özelliktir. İnsanların aralarında sözel iletişim kurabilmek ve paylaşımlarda bulunabilmek için dile ihtiyaçları vardır. Doğumdan itibaren dil gelişimi başlar ve insanın yaşamı boyunca da devam eder. Dilimizi oluşturan sistemlerimiz; ses sistemi, sıra (sözdizimi) sistemi, anlam (içerik) sistemi olarak gruplanmaktadır. Ses sitemi, her dilin fonem adı verilen ses birimlerinden oluştuğunu ve dilin bu sesler üzerine kurulmasıdır. Sıra(sözdizimi) sistemi, sözcüklerin cümle içinde sıralanması ile ilişkilidir. Anlam(içerik) bilgisi ise sözcüklerin semboller aracılığı ile nasıl aktarıldığını, hangi anlamı ifade ettiğini açıklamaktadır (Babaç ve Yıldız,2018).

İlkel toplumlar için müzik genellikle yaşam ve ölümü gösteren büyülü bir etki taşımaktadır. Müzik, türlü biçimleri ile tarih boyunca soyut anlamını yitirmemiştir. Sanat dalları içinde, insan ruhunda en derin etkiyi bırakan sanatın müzik olduğu kabul edilmektedir. Müzik toplumla etkileşim halinde bütünleşen sanatların başında yer almaktadır. Toplumsal bir olgu olarak bilinen müziğin geldiği nokta toplumun geldiği noktayla paralellik göstermektedir. Çin filozofu Konfüçyüs, kişiler ve toplumlar üzerinde müziğin etkisini şu sözler ile tarif etmiştir: “Bir milletin mutlu ve ahlaklı bir şekilde idare edilip edilmediğini anlamak isterseniz o memleketin müziğini dinleyiniz. Müzik devlet kurar, devlet yıkar”. Her kültür kendi var oluş dokusu içerisinde bir iletişim biçimi olarak müziği kullanmaktadır ve müzik aynı zamanda evrenseldir. Dilin evriminde fonogenetiksel anahtar rolü görevi gören müzik; etkileşim, grup koordinasyonu ve bağlılık davranışlarında önemli işlevlere sahip olmaktadır. Bununla birlikte insan hayatında en temel ve en eski sosyo-bilişsel temellere dayanan alanlardan da biridir (Çuhadar,2008).

dil-ve-muzik
Görsel: Cansel OK

Dil ve müzik, birbirinden bağımsız olarak düşünülemez ve aralarındaki benzerlik ile dikkat çekmektedirler. Ses, müziğin temel yapı taşlarından biridir ve dil gelişim sisteminde de ilk sırada yer almaktadır. Her ikisi de bir iletişim aracıdır. Ses ve müzikte belli bir ritmik ve tonal yapı bulunmaktadır (Babaç ve Yıldız,2018). Patel’e göre (2008) dil ve müzik, bilişsel ve sinirsel açıdan çok yakından ilişkilidir. Dilde ve müzikte ortaya çıkan ürünler farklı olmaktadır ancak oluşturulma süreçleri benzer olmaktadır. Bilişsel ve sinirsel süreçlerde her ikisi arasında derin benzerlikler olduğu gözlenmiştir.

Çaydere (2006)  araştırdığı çalışmasında, dil gelişimi ve okuma eğitiminde müziğin etkisini okuma-dil-müzik eğitimi bağlantısında incelemiştir. Müziğin, çocukların bireysel dil gelişimleri bakımından önemli bir araç olduğunu ortaya koymuştur. Şarkı söylemenin dil becerilerini geliştirdiği çalışmalarla kanıtlanmıştır.

Welch, Sergeant ve White (1998) “Şarkı Ediniminde Dil Hakimiyetinin Rolü” adlı çalışmalarında erken çocukluk döneminde şarkı söylemenin dil gelişimi ile etkileşimi üzerine beş, altı ve yedi yaşlarındaki 184 çocuğa iki basit şarkı öğretmişledir ve süreç sonunda ses testi uygulayarak çocukların şarkı öğrenmelerinde sözlere mi ritme mi yoksa melodiye mi öncelik verdiğini araştırmışlardır. Çalışma sonucu öğrencilerin ilk olarak şarkının sözlerini öğrenmeye istekli olduklarını göstermiştir. Başka bir araştırma ise Hargreaves ve Zimmermann (1992) araştırmalarında 5 yaşından sonra çocukların şarkıları öğrenirken, önce şarkının sözlerini daha sonra ritmini ve müzikal seslerini (ezgisini) öğrendiğini ortaya koymuştur.

Güneş (2010) yaptığı çalışmada  söyleneni belli olmayan hemen hemen bütün ninnilerin, kadınlar tarafından üretildiğini ve annenin sevgisini çocuğuna bu yol ile ilettiğini dile getirmiştir. Bu da gösteriyor ki sevgimizi dil ile ifade ederken müziği bir araç olarak kullanmaktayız.

McMullen, Saffran (2004) çalışmasında yetişkinlerde dil ve müzik ile ilgili merkezlerin, birbirlerini ne kadar destekleseler de, beyinde ayrı yerlerde olduğunu ancak bunun daha sonradan böyle gerçekleştiğini nedenini ise çocuklarda bu noktaların aynı yerlerde olduğunu söylemektedir. Çocukların dil gelişimleri üzerinde müziğin etkisi yadsınamaz olduğunu gösteren bir çalışma olduğunu söylemekte fayda vardır.

Cansel OK

KAYNAKÇA

Babaç, E.E. ve Yıldız, G., (2018). Dil Gelişiminde Müziğin Yeri, Fine Arts (NWSAFA), 13(3):10-22, DOI: 10.12739/NWSA.2018.13.1.D0211. 

Çaydere, Ö.Ö., (2006). Dil Gelişimi ve Okuma Eğitiminde Müziğin Etkisi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 6(3), 131-136.

Çuhadar, C.H. (2008). Müzik ve Beyin. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 17(2),67-76.

Güneş, F., (2010). Ninnilerin Çocukların Dil ve Zihinsel Gelişimine Etkisi. Zeitschrift für die Welt der Türken, 2(3), 27-38.

Hargreaves, D.J. and Zimmermann, M.P., (1992). Developmental Theories of Music Learning. R. Cowell (Ed.), Handbook of Research on Music Teaching and Learning. New York, NY: Schirmer Books, 377–391.

McMullen, E., Saffran, J., (2004). Music and Language: A Developmental Comparison, University of Wisconsin-Madison.

Patel, A., (2008), Music, Language And The Brain, Oxford.

Welch, G.F., Sergeant, D.C., & White, P.J., (1998) The Role of Linguistic Dominance in the Acquisition of Song. Published in Research Studies in Music Education 10(1), 67-74.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.