Normallik: Normal Nedir ve Sınırları Nelerdir?

18.04.2019
Normallik: Normal Nedir ve Sınırları Nelerdir?

 

Günlük hayatımızda pek çok durumu, olayı ve insanı tanımlamak için normal ve anormal sözcüklerini kullanıyoruz. Bazı şeyleri normal ve anormal diye nitelendirmek kolay olabilirken özellikle insan davranışını içeren durumları bu sıfatlarla tanımlamak oldukça zor olabiliyor. Peki, klinik psikologlar bu duruma ne diyor? İnsan davranışını nitelendirirken normal veya anormal sıfatlarını hangi durumlarda kullanabiliriz? Bu iki ‘uç’ arasındaki sınırlar neye göre belirlenir? Anormal davranışlar psikolojisi alanı bu durumu açıklamaya çalışan yaklaşımlardan biri olarak görülebilir. Bu bilim alanı anormal davranışları tanımlamak, tahmin etmek, açıklamak ve bu davranış örüntülerini değiştirmek üzerine çalışır (Comer & Comer, 2018).

Yıllar boyunca anormal davranış bilimsel olarak tanımlanmaya çalışılsa da herkesin fikir birliği içerisinde olduğu bir tanım geliştirilebilmiş değildir (Bergner & Bunford, 2014). Yine de yapılan tanımlamalara baktığımız zaman dört tane ortak nokta görürüz (Comer & Comer, 2018). Dört ortak nokta bu davranışların sapkın olması, ıstırap verici olması, işlevsiz olması ve bir olasılık da tehlikeli olmasıdır. 

Bu dört noktaya daha detaylı bir biçimde bakalım. İlk maddemiz davranışın sapkın olmasıdır. Bu sapkınlık da kişinin parçası olduğu topluma ve kültüre göre belirlenir. Örneğin dışadönük ve iddialı biri olmak Batı ülkelerinde daha istenen ve beğenilen bir durumken Doğu’da bulunan ülkelerde bu durum pek tercih edilmez (Comer & Comer, 2018). Bu örneğe benzer olarak bir toplumda toplumun normlarına uyan, normal olan bir davranış başka bir ülkede anormal olarak nitelendirilebilir. Bu sebeple bir davranışın normal ya da anormal olmasını değerlendirirken davranışı bağlamından ayırmamalıyız.

İkinci maddemiz bu davranışın bireye ıstırap verici olmasıdır. Bu alanda çalışan pek çok bilim insanı bir düşünceyi, davranışı veya duyguyu anormal olarak nitelendirebilmemiz için bireyin ıstırap içinde olması gerektiğini belirtir (Comer & Comer, 2018). Fakat bu ifade de aslında sorguya oldukça açıktır. Çünkü çevremizdeki bazı örneklere baktığımız zaman bununla pek de uyuşmayan davranışlar görmemiz mümkün. Örneğin spor yaparken enerji harcar ve yoruluruz, bazı hareketler yapan kişi için ıstırap verici de olabilir. Ama bu sporu yapan kişilerin anormal olduğunu düşünmeyiz. Bazen de anormal bir davranışı olan kişinin bu davranışa dair pozitif bir düşünce yapısı olabilir.

Bu resim paintingvalley.com’dan alınmıştır.

Üçüncü olarak anormal davranışların işlevsel olmamaya yatkın olduğunu görürüz. Burada işlevsel olmamaktan kasıt bu davranışın kişinin günlük hayatına ve rutinlerine devam etmesine engel olmasıdır. Burada da yine bireyin ait olduğu toplumsal yapının yine etkisini görürüz. Toplumsal olarak bireyden beklenilenler günlük hayatın ‘normal’ akışını ve bu akıştan sapmayı belirler (Comer & Comer, 2018). Son olarak bir davranışı anormal olarak nitelendirirken o davranışın bireyin kendisine ve çevresine bir tehdit oluşturması da göz önünde bulundurulur. Bu durumun bulunması anormal davranışla ilişkilendirilse de her anormal davranışın tehlikeli olduğunu söyleyemeyiz. Araştırmalara göre tehlike anormal davranışın genel geçer bir özelliğinden çok daha nadiren görülen bir özelliğidir (Comer & Comer, 2018). Görüldüğü gibi bir davranışın anormal veya normal olarak nitelendirilmesi oldukça fazla faktörü göz önünde bulundurmamızı gerektiren bir süreçtir. Bir de bu sürece toplumsal normlar gibi objektif olmayan ve değişken yapılı faktörler girince normal ve anormal iki uç olmaktan uzaklaşıp daha  iç içe bir hal alır.

Kaynakça

Comer, R. J. & Comer, J. S. (2018). Abnormal Psychology (10th Ed.). New York: Worth Publishers.

Bergner, R. M., & Bunford, N. (2017). Mental Disorder Is Disability: In Support of Our Design. Philosophy, Psychiatry, & Psychology, 24(1), 49-52. 

ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.