Ressamlar ve Hastalıklar

19.06.2018
Ressamlar ve Hastalıklar

Birçok ünlü ressam, hayatının belirli bir döneminde bir hastalıktan muzdaripti ve kaynaklara göre ressamlar, hastalıklar ile savaştığı bu dönemlerde oldukça fazla yaratıcılık sergilemekteydi.

Peki hayranlıkla izlediğiniz eserlerin, fizyolojik veya psikolojik bir rahatsızlığın eseri olması, ona olan hayranlığınızı değiştirir miydi? Ya da bu hastalıklar olmasaydı, bu eserler ortaya çıkabilir miydi?

“Sanat” ve “görüş” birbiriyle yakından ilişkilidir. Resim, hem sanatçının hem de gözlemcinin görsel algısını, bir kompozisyonun icrası ve gelişimi için kullanan görsel bir araçtır. Bununla birlikte, görsel problemlerin belirli bir sanatçının çalışma ürününü etkilediği iddia edilen çeşitli kuramsal argümanlar ileri sürülmüştür.

Bu konuda akla ilk gelen örneklerden biri, kuşkusuz Vincent Van Gogh ve “sarı vizyonu”dur. Van Gogh, tüm hayatı boyunca, bugün bile gizemini koruyan bir tür nörolojik veya psikiyatrik bozuklukla savaştı. Van Gogh’un hayatı, trajedi ve yıkımlarla doluydu ve 37 yaşındayken intihar ederek hayatına son verdi. 150’den fazla hekim, bipolar bozukluk, şizofreni, bir çeşit sinir sistemi rahatsızlığı olan nörosifiliz, güneş çarpması, absent kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan epilepsi, Meniere hastalığı yani iç kulak tansiyonu gibi çok sayıda hastalıklar teşhis etmiştir.

Özellikle absent kullanımı, dönem sanatçıları tarafından oldukça yaygındı. Absent, bir diğer adıyla “Yeşil Peri”, bir dönem ressamların en favori içkisi olmuştur.Yeşil renkli ve yüksek alkol oranına sahip bu içecek, hafif uyuşukluk ve devamında halüsinasyon görmeye neden olmaktadır.   Oscar Wilde, absent için şunları söylemiş: “İlk kadehten sonra gördükleriniz artık arzu ettiğiniz şekildedir, ikinci kadehten sonra ise olmadıkları şekilde, üçüncü kadeh ise dünyadaki en korkutucu şeydir, Sonunda onları gerçekte oldukları şekliyle görürsünüz.”

Van Gogh, ksantopsiye -sarı rengi görmede baskınlık- yol açtığı bilinen absent bağımlısıydı ve birçok otorite onun resimlerinin çoğunda gözlenen derin ve parlak sarı renk için onun absent tutkusu nedeniyle olduğunu savunuyordu.  Esasen ksantopsi, çeşitli hastalıklar veya zehirlenme sonucu ortaya çıkabilmektedir. Santonin, digitalis, fenasetin, eter, kromik ve pikrik asitler ve hatta yılan zehri de dahil olmak üzere çok sayıda kimyasal zehirlenmesi ksantopsi ile ilişkilidir.

Ekran Resmi 2018-06-15 11.29.48

Van Gogh’un ölümsüz resimlerinden üçü: Kargalarla Buğday Tarlası (a), Les Alyscamps (b), Ayçiçekleri (c). Sarı rengin yoğunluğu ve cesur fırça darbeleri 

Ünlü Fransız nörolog Jean-Pascal Gastaut, Van Gogh’un psikiyatrik bulgularında absentin rolünün önemli olduğunu belirtirken, daha sonra yapılan araştırmalar, ksantopsi gelişebilmesi için bu alkollü içecekten içmiş olması gereken miktarın Van Gogh’un yaşamı boyunca içmesinin pek de mümkün olmadığını göstermiştir.

Ne olursa olsun, Van Gogh‘un resimlerinin gerçekten bir ksantopsi teşhisini destekleyip desteklemediği ya da sarı rengin üstünlüğünün sadece belirli eserlerde kullandığı kasıtlı bir üslup faktörü olarak anlaşılıp anlaşılamayacağı hala aydınlatılamamıştır.

Ekran Resmi 2018-06-15 11.29.01

Le cafe de nuit (Gece Kafesi), Van Gogh, Yale Üniversitesi Sanat Galerisi

Sahip olduğu hastalığı sanatıyla bütünleştiren bir diğer ressam Edvard Munch, “Çığlık” tablosuyla bu hususta etkileyici bir örnek teşkil etmektedir. Resim sanatı ile beyin arasında önemli bir ilişki olduğuna vurgu yapan nöroloji uzmanı Prof. Dr. Alev Leventoğlu’nun da belirttiği gibi; travma veya herhangi bir rahatsızlık sonucu beyinde meydana gelen hasarlar önceden var olmayan bir yeteneği ortaya çıkarabilmekte ya da önceden var olan bir yeteneğin gerilemesine neden olabilmektedir. Örneğin, migrenli kişinin sinir sistemi, doğuştan ayrıntılı ve hassas çalıştığı için, dünyayı çok daha farklı algılayabilir. Bu durum ve migren atağı sırasında yaşananlar, migren hastalarında yaratıcılığı arttırmaktadır.

Resim1

Çığlık, Edvard Munch

Edvard Munch’ın dünyaca ünlü “Çığlık” eserinde de kendisinin büyük ıstıraplar çektiği küme baş ağrılarının ağrılarının etkisi yadsınamaz.

Ressam Louis Wainve Francisco Goya, sahip oldukları psikolojik rahatsızlığın dışa vurumu olarak renkleri ve çizgileri kullanan, hatta kimi zaman hastalıklarının seyri, tablolarında açıkça gözlenebilen sanatçılardır.

Dergi illüstratörü olarak çalışmaya başlayan Louis Wain, tarım ile ilgili etkinlikler için çiftlik hayvanlarının çizimlerini yapmak üzere işe alınmış ve daha sonra manzara ve portre çizimlerini neredeyse tamamen bırakıp köpek ve kediler çizmeye başlamıştır. Karısı ona bir kedi hediye ettikten sonra Wain, evcil hayvanını en ünlü eserleri haline getirecek bir model olarak kullanmaya başlamıştır: çocuk kitapları için sevimli antropomorfize –insan karakter eylem ve özellikleri ile şekillenmiş- hayvanlar.

Ekran Resmi 2018-06-15 12.18.20

Daha sonraki yıllarda, Wain’in alışılmış olan kedi ve köpek çalışmalarının yerini, bugün neredeyse “saykodelik” olarak kabul edilecek eserler almıştır. Karakterleri eğlenceli ve sevgi dolu kedigiller, görünümlerini kaybetmeye ve çizimlerinin odak noktası giderek değişmeye başlamıştır. Wain’in giderek garip, bazen de şiddet içeren davranışlarını fark eden kız kardeşi, onu Springfield Akıl Hastanesine yatmasını sağlamıştır.

9991da2048ea530db3173c4124f36b09

Kaleidoscope Cats,Louis Wain.

Ölümünden sonra, Wain’in; kedi dışkısında bulunan ve insanlarda da çeşitli hastalıklar gözlenmesine neden olan bir parazit olan “Toxoplasma gondii”den muzdarip olduğu konusunda spekülasyonlar yapılmıştır. Wain’in son çalışmalarına bakanlar; çok sevdiği hayvanların neden olduğu bir hastalıktan etkilendiğini düşünmektedirler.

Rokoko tarzı goblen karikatürleri ile belli bir dereceye kadar popüler olan, İspanyol ressam Francisco Goya, “Garroted Man” adlı eserinden itibaren, daha karanlık sayılabilecek tarafını göstermeye başlamıştır. Sanatçı, duvar halısı serileriyle ön plana çıkmış ve bu sayede İspanyol krallığının ressamı olmuştur. 1792 yılında tamamen sağırlaşan Goya, kötüleşen sinir krizleri geçirmiş ve kendi akıl sağlığına şüpheyle yaklaşmıştır.  Hayatının sonraki döneminde, bugün en çok tanındığı karanlık doğa tasvirleri için bir tutku geliştirmiştir.

Ekran Resmi 2018-06-15 13.00.45

The Grape Harvest, Francisco Goya, 1787.

Kara Resimler (İspanyolca Pinturas Negras), İspanyol ressam Goya’nın, Sağırın Beşi (Quinta del Sordo) adıyla bilinen evinin iki katındaki duvar sıvasına, dekorasyon amacıyla yağlı boya ile çizdiği 14 tablodan oluşan bir duvar resmi serisidir. 1873’te tuvale aktarılan resimler, Madrid’deki Prado Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. Bu resim serisi hakkında ilginç olan detay, Goya’nın evdeki duvar resimlerini düzenleme şeklidir. Bazı araştırmacılar hangi duvarın diğerine baktığına bağlı olarak bir bütün olarak ele alınması gerektiğini düşünmektedir.

Ekran Resmi 2018-06-15 13.01.03

Saturn Eating his Son, Goya, 1823.

Goya’nın ardında bıraktığı mektuplar, gitgide kötüleşen sağlık durumunun olası nedenini aydınlatmaktadır.  Yüksek tansiyondan kaynaklanan inmelerin, sonrasında işitme kaybına yol açtığına inanılmaktadır. Sağırlığın ilerlemesi, fiziksel ve zihinsel problemlerinin artması sonucunda, Goya 82 yaşında vefat etmiştir.

Yazar: Zuhal Murat

 

Kaynaklar:

  1. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3693787/pdf/bjgp-july2013-63-612-370.pdf
  2. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0306987713005513
  3. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1879729611000329
  4. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0306987713005513
  5. https://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/03/160317_vert_cul_munch_ciglik
  6. https://www.crixeo.com/artists-with-mental-illness/
  7. https://www.mnn.com/lifestyle/arts-culture/stories/8-artists-who-suffered-mental-illness
  8. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4350215/
  9. https://serkanhizli.wordpress.com/tag/absent/

 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.