Sanat Tarihinde Azizler, Azizeler ve Mucizeleri

17.08.2019
Sanat Tarihinde Azizler, Azizeler ve Mucizeleri

Aziz Matta’nın Şehitliği – Michelangelo Merisi da Caravaggio


Caravaggio’nun her zaman ki gibi çarpıcı olan bu resmi, Roma San Luigi dei Francesi’de bulunan Conterelli Şapeli için yapılmıştır. Aziz Matta’nın sarkan kolu ve Caravaggio’nun tarzında aydınlatılmış figürler seyirciyi şiddetli sahnenin içine sokar. Ortada iki figürün ışığı, infazcının kaslı vücudu ile bir rahip gibi giyinmiş olan çaresiz, perişan adam ile tezat oluşturur. Matta’nın bedeni katilin ayaklarının dibinde haç şeklinde durur. Bir melek, katilin göremeyeceği şekilde, azizin kavramak için uzandığı bir hurma yaprağı tutmaktadır; bu yaprak da işkencenin sembolüdür.
Bu resmin temel ögesindeki Havari Matta’nın belirleyici özelliği bir melek ya da kanatlı adamdır. Matta Roma hükümeti için vergi toplardı. Hayatı hakkında kanıtlanmış bir öykü yoktur ama efsaneye göre Etiyopya’da vaaz verirken kralın Hıristiyan bir kadını arzuladığını gördü ve Matta İsa’nın bakiresini arzuladığı için onu azarladı. Bu suç yüzünden bir kılıç veya balta ile işkence gördüğü anlatılır.
Matta genelde İncil yazarken gösterilir ve bir melek ona rehberlik eder. Daha önceki mesleğine gönderme yapmak için madeni para veya bir para kesesi tutuyor olabilir, çünkü Floransa’da bankacı ve tefecileri temsil eden bir azizdi.

Aziz Stephan Vaaz Verirken – Vittore Capaccio


Aziz Stephan ilk gönüllü Hıristiyan papazı ve şehididir. Efsaneye göre, onun kutsal emanetleri Roma’ya getirildiğinde ona adanmış kilisede Aziz Laurence’ın mezarına yerleştirildi. Mezar açıldığında Laurence Stephan’a yer açmak için kenara kaydırıldı. İtalyan ve Fransız Rönesans sanatında Stephan genç bir papaz olarak gösterilir ve belirleyici özelliği işkence aleti olan taştır.
Carpaccio, Stephan’ı çağdaş papaz giysileri içinde vaaz verirken resmetmiştir. Kendisi antik bir heykelin kaidesinde durur ve Hıristiyanlığın putperestliğe karşı gelişini simgeler. Yerde oturan kadınlar ve topluluğun arkasında duran tüllü figür, Hıristiyan alegorisinde sinagogun, İncil mesajlarına kulaklarını kapatmış bir kadın olarak gösterilişini simgeler. Arkadaki erkekler ise muhtemelen Stephan’ı iftira ile suçlayan Yahudi konsey üyeleri olarak tanımlanmalıdır. Stephan’ın arkasındaki sekizgen Vaftizhane Hristiyanlığın yakında gelmesi beklenen zaferini simgeler.

Balıkların Mucizevi Bir Şekilde Tutulması – Raffaello


İsa’nın Balıkların Tutulması ile ilgili mucizesi, Roma’daki Sistine Şapeli’nde kullanılmak üzere Raffaello’dan sipariş edilen 10 duvar halısı resim serisinin ilk konusudur. İlk resim İsa’nın balıkçılara ağlarınısalmalarını emrettiği bir gecenin verimsiz uğraşlarından sonra, balıkların mucizevi bir şekilde yakalanmalarını ve İsa’nın Petrus ve Andreas adlı iki kardeşi ‘’insanların balıkçısı’’ olmaları için çağırmasını gösterir. İsa figürü en solda sakince oturmasına rağmen resmen odak noktasıdır ve Petrus ile Andreas’ın el hareketleri de seyircinin dikkatini ona yöneltir.
İsa’nın ölümünden sonra, Andreas’ın hayatıyla ilgili öyküler belirsizdir ama efsaneye göre, Rusya’ya gidip vaaz vermiş, mucizeler gerçekleştirmiş ve bazı insanların dinlerini değiştirmiştir. Dini değiştirilenler arasında valinin eşi de vardır. Vali, azizin sahte tanrılara tapmasını sağlayamadığını için onu iplerle x şeklindeki bir haça bağladı. Bu da azizin belirleyici özelliği oldu.

Aziz Georgius ve Ejderha – Paolo Uccello


Georgius’un MS 4. yüzyılın başında Filistin’de işkence gördüğü söylenir ancak hayatıyla ilgili hiçbir tarihi belge yoktur. Halkı dehşet saçan ejderhayı yatıştırmak için kralın kızı kurban olarak seçilince Georgius atına bindi, Haç işareti ile silahlanarak hayvanı yaraladı. Genç kızın kuşağı ejderhanın boynuna bağlıydı; böylece kız ejderhayı şehre götürdü, orada Kral ve halkı vaftiz edildi ve Georgius ejderhayı öldürdü.
Bu küçük yağlı boya tablo muhtemelen 1460’lardan kalmadır ve Ejderha efsanesini gösterme şekli oldukça süslüdür. Güzel giyimli ve sakin prenses, Aziz Georgius beyaz atının üzerinde müdahale etmeden önce parlak yeşil renkteki ejderhayı zaten kontrolü altına almış gibi görünmektedir. Uccello’nun beyaz atı işleyişi, biçimlendirilmiş manzara ve gökyüzünden farklı olarak, çarpıcı bakış açısına belirgin ilgisini açığa çıkarır. Özenle uzak yerleştirilmiş figürlerin verdiği etki, aralarındaki ölüm kalım mücadelesi değil, daha ziyade iyinin kötüyü yenmesinin zaferidir.

Kutsal Tülüyle Azize  Veronika – El Greco


El Greco birçok kez Kutsal Tül temasını işlemiştir. Bu eserde Azize Veronika aristokrat ve derin düşüncelere dalmış biçimde betimlenmiştir. İsa’nın kafası doğrudan seyirciye bakar ve altından kan damlalarının düştüğü dikenli tacı giymesine rağmen, sakin ve arınmış yüzü yaralar veya acı ile bozulmamıştır. Kutsal Tül gibi, Kutsal Mendil üzerinde İsa’nın onu yüzüne tuttuğu zaman görüntüsünün mucizevi bir şekilde basıldığı bir kumaştı. Bu nedenle, gerçek bir görüntü olarak addediliyordu. Hem mendil hem de tül ortaçağ Hıristiyanlığında önemli bir yere sahip. Ancak Kutsal Tül imajı sadece ter ve kan damlalarının aktığı yüzü gösterdiği için seyirciyi İsa’nın acıları konusunda tefekküre zorluyordu.

San Marco Sunak Panosu – Sandro Botticelli


Floransa’daki kuyumcu birliği yaklaşık 1480 yılında, koruyucu azizleri Aziz Eligius’e adanmış San Marco Şapeli için Botticelli’ye bir sunak panosu sipariş etti. Papaz cübbesi giyen ve elinde asa taşıyan aziz, kutsama için kaldırdığı sağ eliyle doğrudan resmin dışına bakar. Buna karşılık Yuhanna yukarıdaki sahneye enerjik bir şekilde eliyle işaret ederken, aynı zamanda da sayfaları boş olan bir kitabı yukarıda tutar. Bu da, onun az sonra yıldızlarla süslü bir taç giyecek olan kadınla ilgili, yani Bakire’nin taçlandırılması kehanetini gösterir.
Bu iki figürün arkasında kilisenin iki pederi durur: Aziz Augustinus aynı şekilde papaz kıyafeti içinde kitabını yazmakla meşguldür; kardinallerin kırmızı şapkasını ve cübbesini giyen Aziz Jerome ise merak dolu bir ifade ile yukarıyı seyreder. Cennetin altın ışınları Botticelli’nin kuyumculara göndermesidir.

Gülendam Dinç

Kaynakça:

https://www.getty.edu/art/exhibitions/bellini/index.html

http://www.vittorecarpaccio.org/Apotheosis-Of-St-Ursula-1491.html

https://www.artbible.info/art/large/120.html

https://www.voir-et-dire.net/?Uccello-Saint-Georges-un-super-heros

Carr-Gomm, Sarah, 2001, Sanatın Gizli Dili.

Gombrich, E.H, 2016, Sanatın Öyküsü

ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
Gülendam Dinç
Gülendam Dinç, 1998 yılında Manisa'da doğdu. Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Sanat Tarihi bölümü, 3. sınıf öğrencisi. İzmir'de yaşıyor. MozartCultures'da Sanat Tarihi alanında yazılar yazıyor. İngilizce ve İtalyanca dillerini geliştiriyor. Sanat, sosyoloji ve tarih ile ilgilenerek bunları hayatın genel akışına yediriyor. Müzikle ilgilenmek, okumak ve seyahat edip yeni yerler keşfetmek hobileri arasında.
YORUMLAR

  1. Levent dedi ki:

    Çok teşekkürler…