Semboller Ve Alegoriler

31.03.2019
Semboller Ve Alegoriler

Semboller ve alegoriler; Batı sanatında kullanılan hayvanlar, çiçek ve manzaradan oluşan doğa unsurlarından mum ve zar gibi günlük nesnelere kadar simgesel şekillerin anlamlarını kapsar. Ressamlar, alegorik resimlerde beşeri özellikleri veya doğa olaylarını kişiselleştirmek için klasik mitolojinin tanrı ve tanrıçalarını da resmettiler.

Arnolfini’nin Evlenmesi (Jan van Eyck)

semboller-ve-alegoriler-arnolfinin-evlenmesi

Bu tam boy portre sadece evlilik yemini eden bir çifti değil, aynı zamanda 15. yy’nin başında zengin bir tüccarın evini de gösterir bizlere. Sanatçı aynanın üstünde duvara Latince ‘’Jan van Eyck, buradaydı, 1434’’ yazarak bu çiftin birleşmesine tanık olmuştur. Van Eyck nesneleri öyle güzel çizer ve konumlandırır ki duvardaki ayna bile odayı ve misafirleri yansıtır.
Bu resim, o zamanlar için ideal bir evliliğin alegorisi olarak düşünülebilir. Bolca zenginlik göstergesi vardır. Bunlar; kürklü giysiler, oyulmuş yatak başı, halı, kumaşlar, portakallar olarak karşımıza çıkar ve tüccarın başarısını bizlere gösterir.
Duvardan sarkan dua tespihi, damadın kabul işareti, yatak başında duran doğumun koruyucu azizesi Azize Margaret’in oyulmuş heykelciğinin himayesi altında doğacak olan bebek ise mutlu bir evliliğe işaret etmektedir.
Çiftin ortasında duran köpek figürüne birçok özellik atfedilmiştir. Sadakat ve bağlılığın simgesi olan bu hayvanlar orta çağ mezarlarında efendilerinin ayaklarında uzanırken gösterilir ve buna benzer özellikleri temsil ederler. Köpekler klasik mitolojideki Kerberos gibi muhafız rolünde de olabilirler.
Ayrıca, şehvet düşkünlüğünü vurgulamak ya da ağzında bir yemek parçası tutan ama sudaki yansımasını yakalamaya çalışınca yemeğini düşüren bir açgözlülüğü betimlemek için de köpekler resimlerde yerlerini alabilir.
Katolik kilisesinin yedi kutsal ayininden biri olan ideal evlilik, bazen Bakire ile Yusuf’un evililiği ile temsil edilir. Evlilik bağı genellikle üç teolojik erdemden biri olan sadakatin kişiselleştirilmesiyle, elinde bir kitap, yanan bir mum, bir kalp, bir haç veya kutsal bir emanet taşıyarak resmedilmesiyle temsil edilebilir.

                Avusturyalı Anne’nin Naipliği (Laurent de la Hyre)


Dela Hyre’nin resmi 1648 yılına dayanır ve bazen Vestfalya Antlaşması’nın alegorisi olarak yorumlanır. (O sene imzalanan antlaşma Otuz Yıl Savaşları’na son verdi.) Diğer bir şekilde ise bu Avusturyalı Anne’nin Naipliği’nin bir alegorisi olarak görülmüştür. Anne’nin oğlu XIV. Louis babası öldüğü zaman sadece beş yaşındaydı ve Anne 1643’ten 1661’e kadar Fransa’yı oğlu adına yönetti.
Klasik mitolojide defne ağacının yaprağı, ilahi güçler ölümcül Daphne’yi defneye dönüştürünce Apollon için kutsal oldu. Bu dönüşüm, Cupido Apollon’u aşk okuyla vurduktan sonra, genç kızı tanrının kucaklamasından kurtarmak için tasarlanmıştı. Saygıyı hak edenler defne yaprağından oluşmuş bir taç takarlardı ve şairler için ‘’poet laureate’’ (devlet şairliği) teriminin doğmasına yol açtı. Eski Roma’daki galip generaller genellikle defneyapraklarıyla taçlandırılmış olarak gösterilir.
 

Venüs ve Cupido (Agnolo Bronzino)


Ortada çıplak bir Venüs, Troya Savaşı’na yol açan ödül olan altın elmasını sıkıca tutar, sağ eliyle onu erotik bir şekilde kucaklayan ve neredeyse barış güvercinini ayaklarıyla ezen oğlu Cupido’nun okunu alır. Sağ tarafta, eğlenen bir çocuk gül yaprakları atmaya hazırlanmaktadır. Görünen o ki dikenlere bastığının ve bir dikenin sağ ayağına battığının farkında değildir. Onun arkasında şirin bir kız bir bal peteği tutmaktadır ama onun tatlı el hareketi bir hayal kırıklığını ima eder. Çünkü diğer eliyle sürüngen kuyruğunun iğnesini tutmaktadır. Sağ üst köşede Zaman Baba kanatlı sırtında kum saatini taşımaktadır. Kendisi ya grubu izlemeye ya da zararlı güçleri ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.
Bronzino’nun alegorik figüründe Aldatma veya Dolandırıcılık güzel bir genç kızın yüzüne sahiptir. Bedenin alt kısmı bir sürüngeninkine benzer ve kuyruğu vardır. Aldatma aynı zamanda bir maske ile betimlenir. Örneğin, yaşlı bir kadın genç bir kızın yüzüne sahip olarak resmedilir.
Orta çağdan 17. yüzyıla kadar soytarılar kraliyetin ve aristokrasinin ehliyetli çılgınlarıydı. Bronzino’nun ayak bileklerinde zillerin bağlı olduğu, Venüs’e çiçek atmaya hazırlanan ve tebessüm eden genç bir oğlandır.

Eva Prima Pandora (Büyük Jean Cousin)


Jean Cousin, Felemenk sanatından, İtalyan Manneristlerin ve Fontainbleau Okulunun etkilerini birleştirdi. 1550 senesine ait bu çıplak figür mitolojik ve Hıristiyan temalarını birleştirir. Pandora, mitolojide kötülüğü meydana getirmiştir. Bu resim kadınların tehlikelerini gösteren güçlü bir mesajdır.
Keşişler ve azizler, kurukafaları bir tefekkür aracı olarak kullanırlardı çünkü bunlar ölümü hatırlatırdı. İnsanın çağlarıyla ilgili alegorilerde yaşlı bir adam genellikle bir kuru kafa tutarken, başka eserlerde kuru kafa geçen zamanı temsil edebilir.
Ayrıca çarmıha gerilme sahnelerinde de bir kuru kafa gösterilebilir çünkü o bölgenin adı Golgotha (kurukafa tepesi) idi. Ve İsa’nın Adem’in gömüldüğü yerde çarmıha gerildiğini iddia eden efsane gibi Adem’in örtülmeyen kurukafası, insanoğlunun kurtuluşu için İsa’nın kurban edilmesini temsil eder.
 

Kaynakça:

GOMM Sarah Carr, The Secret Language of Art, Duncan Baird Publishers, 2001

https://www.nationalgallery.org.uk/paintings/jan-van-eyck-the-arnolfini-portrait

https://www.wga.hu/html_m/l/la_hire/regency.html

https://painting-planet.com/allegory-with-venus-and-cupid-by-agnolo-bronzino/

http://www.lankaart.org/article-jean-cousin-eva-prima-pandora-107621161.html

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Gülendam Dinç
Gülendam Dinç, 1998 yılında Manisa'da doğdu. Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Sanat Tarihi bölümü, 3. sınıf öğrencisi. İzmir'de yaşıyor. MozartCultures'da Sanat Tarihi alanında yazılar yazıyor. İngilizce ve İtalyanca dillerini geliştiriyor. Sanat, sosyoloji ve tarih ile ilgilenerek bunları hayatın genel akışına yediriyor. Müzikle ilgilenmek, okumak ve seyahat edip yeni yerler keşfetmek hobileri arasında.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.