Son Akşam Yemeği’nin Detayları

28.03.2019
Son Akşam Yemeği’nin Detayları
son-aksam-yemegi

Leonardo da Vinci: The Last Suprer, 1495-98

Sanat tarihinin en ünlü eserlerinden biridir Leonardo da Vinci’nin ”Son Akşam Yemeği/The Last Supper”. Yapıldığı dönemde ve günümüzde oldukça ilgi görmüştür.
Detaylıca bahsetmek gerekirse, Leonardo Da Vinci bu eserini 1495-1498 yıllarında Milan’da Santa Maria delle Grazie Manastırı’na duvar üzerine ‘’tempera’’ tekniği kullanarak yapmıştır. Resimde gösterilen sahne İncil’dendir. Rönesans insanını ve Batı kültüründeki aydınlanmayı yansıtmaktadır.
İncil’de şöyle der:
‘’Hamursuzun birinci gününde havariler sofranın nerede hazırlanacağını sordular. (Hamursuz: Yahudilerin 7 Nisan ile 13 Nisan tarihlerinde mayasız ekmek yediği bir ibadettir. 14 Nisan akşamı ise bir kuzu kesilir ve bu kuzu sabah şafak vakti yenir.)
İsa onlara yemek yiyecekleri evi gösterir ve akşam olduğunda hepsi evde toplanır. Bu sırada on iki havariden biri olan Yahuda İskariot İsa’yı öldürmek isteyen başrahiplere, otuz gümüş karşılığında Hz.İsa’yı ele vereceğine dair söz vermiştir. Bu yüzden de uygun bir fırsat kollamıştır.
İsa yemekteyken şöyle der; ‘’Size derim ki, içinizden biri beni ele verecek.’’
Çok üzülen havariler telaşlanarak ‘’Ben miyim?’’ diye sormaya başlarlar.
İsa şöyle cevap verir; ‘’Benimle birlikte sahana ekmek banan biri, bana ihanet edecek. Tanrı’nın oğlu alnına yazıldığı için gidiyor, ama Tanrı’nın Oğlu’na ihanet edenin başına gelecekleri düşünün! Hiç doğmasaydı onun için daha iyi olurdu.’’
İşte o zaman Yahuda İskariot ‘’Ben miyim ?’’ dediğinde İsa, ‘’Ağzınla söyledin’’ der.
Bu sahne Batı sanatında genellikle bir masa etrafında İsa ve havarileri ile gösterilir fakat Yahuda İskariot diğer havarilerden biraz uzakta resmedilir.

Bu sahnenin en önemli yeri ise İsa’nın havarilerine ekmek ve şarap yedirdiği kısımdır. İsa burada ayağa kalkar ve dua etmeye başlar. Daha sonra ekmeği eline alıp böldükten sonra Havarilerine şöyle der; ‘’Alın, yiyin. Bu benim bedenimdir.’’
Daha sonra şaraptan içer ve onlara şöyle der; ‘’Alın, bu benim kanımdır…’’

Detaylıca bakacak olursak İsa tam merkezde ve havariler onun sağına, soluna dağıtılmış. İsa kollarını iki yana açmış, üzgün ve çaresiz gözüküyor.
Daha önce başka ressamlar tarafından resmedilse de genellikle sadece yemek yiyen İsa ve havarilerini resmediyorlardı fakat Leonardo’nun farklılaştırdığı olay figürlerin duygusunun tam olarak bizlere yansıtılması. Havariler kendi aralarında tartışıyor ve İsa bu loş denilebilecek odada üzgün bir şekilde kafasını öne eğerek dikkatleri üzerinde topluyor.
 İsa’nın başına bakarak oran ve orantı konusunda sanat tarihinin en meşhur resimlerinden biri olduğunu anlayabiliriz ve havarileri incelemeye başladığımızda resmin çok farklı bir yanını görürüz.

İsa’nın bize göre solundaki Mecdelli Meryem olduğu iddia edilen fakat aslında Genç Yuhanna olan kadının yas tutar halini gözlemleyebiliriz. Yuhanna’nın bize göre solunda bulunan ve diğer havarilere göre daha yaşlı resmedilen Aziz Petrus, son akşam yemeğinden kısa bir süre sonra İsa’yı yakalamaya gelen Romalı askerlerden birinin kulağını keseceği bıçağı arkasında tutuyor. Petrus ayrıca İsa’nın baş havarisi ve ilk Papa’dır. Onların önünde, yüzünü sadece yandan görebildiğimiz sakallı figür ise hain Yahuda İskariot (Judas). İsa’yı ele veren o olduğu için elinde bir gümüş kesesi tutuyor.

İsa’nın bize göre sağında olan Şüpheci Thomas parmağı havada resmedilmiştir. İsa çarmıha gerildikten üç gün sonra dirilip havarilerinin yanına gittiğinde Thomas orada değildi ve diğer havarilerin ‘‘İsa’yı gördük’’ demelerine inanmadı.
‘‘Onu görmedikçe, elindeki çivi izlerine dokunup, karnındaki yaraya parmağımı batırmadıkça size inanmam.” demişti. Bir gece sonra İsa geri geldi ve Thomas’a ‘’Gel buraya, bak ellerime! Parmağını batır karnımdaki yaraya, şüpheci olma, inançlı ol!’’ dedi.
 
Leonardo hep okuyan ve yeniliklere açık bir bilim insanı ve sanatçıydı. Denemekten hiçbir zaman geri kalmadı. Bu onun büyük bir sanatçı olmasında çok büyük etken!

Kaynakça:

Carr-Gomm Sarah, Snatın Gizli Dili, 2018

YAZAR BİLGİSİ
Gülendam Dinç
Gülendam Dinç, 1998 yılında Manisa'da doğdu. Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Sanat Tarihi bölümü, 3. sınıf öğrencisi. İzmir'de yaşıyor. MozartCultures'da Sanat Tarihi alanında yazılar yazıyor. İngilizce ve İtalyanca dillerini geliştiriyor. Sanat, sosyoloji ve tarih ile ilgilenerek bunları hayatın genel akışına yediriyor. Müzikle ilgilenmek, okumak ve seyahat edip yeni yerler keşfetmek hobileri arasında.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.