Studio Ghibli, Pixar’a Karşı

23.04.2019
Studio Ghibli, Pixar’a Karşı

Animasyon dendiğinde akıllarımıza iki büyük animasyon yapım şirketi geliyor: Japonya’nın Studio Ghibli’si ve ABD’nin Pixar’ı (DreamWorks Animation seçenekler arasında tabii ki olsa da, Pixar yarışı daha önde götürmeyi başarıyor.) Kuruluş tarihleri arasında bile sadece birer yıl olan bu iki stüdyo başa baş giden ilerleyişlerini ve gelişimlerini çok büyük ve hızlı adımlar atarak her geçen gün katlıyor. Studio Ghibli’nin animasyonlarında işlediği derin konuları ve Pixar’ın yaratıcılığıyla asla sınır tanımayışı hangi tarafın daha iyi olduğunu seçmemiz açısından oldukça zorluyor biz izleyicileri. Her zaman rekabet ortamını çok güzel seviyelere getirmiş ve çeşitli açılardan tartışma sebepleri oluşturmuş bu iki başarılı animasyon yapım şirketleri için, yeni bir karşılıklı değerlendirme ve kıyaslama durumuna biz de girelim istedik. Ama bu sefer gerçeklik, resim, çizgifilm ve genel anlam bütünlüğünde animasyon konularından farklı olarak, gelin animasyonlarda kullanılan müziklerin içine girelim bir parça.

İki stüdyonun da animasyonlarına göre kullandığı müzikler ve enstrümanlar değişse de genel anlamda bir yorum yapmak elbette ki olası. Studio Ghibli, basit nota düzenine sahip ama verilmek istenen duyguyu dinleyiciye çok iyi hissettirebilen ve ruha dokunan, tam anlamıyla dinlendiğinde huzur bulunan müzikaliteye sahip kayıtlar yapıyor. Bana göre animasyon formatına uygunluk olarak basitlik unsurunu korumaları, izleyen kitlenin her yaşa hitap edilebilirliği açısından da işi kolaylaştırıyor. Çoğunluğunu çocukların da oluşturduğu bu kitle, duyulanı imgelemeye yatkın olan insan beyni için algılama kısmının büyük bir yüzdeliğini, bu, insanla iletişim kurabilen Studio Ghibli animasyonlarının müzikleriyle halledebilmiş oluyor. Öyle ki, çizgi dünyasındaki seviyeyi mükemmelliğe ulaştıran bir Studio Ghibli ve gerçekliğe son derece yakın olan bir Pixar’dan söz edilirken, ben müzik açısından tam tersini hissettirdiklerini düşünmekteyim. Belki de bu durum, içinde birbirini tamamlıyor olmalarının da bir göstergesidir. Bir diğer taraftan, Pixar’ın animasyonlarında kullandığı müziklerin derinlerine indiğimizde, kayıtlarında daha geniş bir aralıkta tarzlar tercih etmiş olduğunu fark ediyoruz. Bu çeşitli tarzlar bütünde yapaylığı, gerçeklikten uzlaşmışlığı, dolayısıyla da mekanikliği hissetmemiz sonucunu doğuruyor. Kulağa negatif bir durummuş gibi gelse de aslında bir masalın içindeymiş gibi bir ruh haline bürünüyorsunuz müzikleri dinlediğinizde. Animasyondan aradığımız da ihtimaller dahilinde tam da bu nokta değil midir aslında? Farklı dünyalara açılabilmek, kulağımızın duyduğunu bambaşka bir şeye dönüştürebilmek… İsteğiniz değişik hayaller arasından kendinize uyanı seçmek ise eğer Pixar bu konuda size doğru yolu gösterecektir. Ya da olağan gerçekliğiyle yaşamaksa duyguları Studio Ghibli öncü olacaktır kesinlikle. Kendi taraflarından yine oldukça güçlü ayrı özelliklere sahip bu iki stüdyonun animasyon müzikleri de aynı kulvarda görünüp farklı değerlere ve güzelliklere aitlik göstermeleri ile rekabet durumunu askıya alıyor. Geriye bizim yapmamız gerekense bu iki stüdyonun da animasyon müziklerini dinleyip kendi benliğimizi bulduğumuza ve daha iyi hissettiğimiz müziğe yönelmek; biz insanlar hislerimizle bir bütünüz nasıl olsa.

Studio Ghibli ve Pixar ailesinden en beğendiğim birkaç animasyon müziğini seçiyorum size öncülük etmesi adına:

Studio Ghibli Pixar
Carrying You- Joe Hisaishi (Laputa:Castle in the Sky) Merida’s Home- Patrick Doyle (Brave)
Marry Go Round of Life- J. Hisaishi (Howl’s Moving Castle) Monsters, Inc- Randy Newman (Monsters,Inc)
Town With an Ocean View-J. Hisaishi (Kiki’s Delivery Service) Nobody’s Fine- Thomas Newman (Finding Dory)

 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.