Solon Lekkas Kimdir?

   Birkaç gün önce hayatını kaybeden Solon Lekkas ismini belki bir çoğumuz ilk defa duyduk. Bazılarımız adını bile duymadı, bazılarımız onu sanal ortamlarda dinledi, bazılarımız ise şanslıydı ve onunla tanışıp dinleme, tanıma fırsatı buldu. Bizlere ölümsüz türküler bırakan Solon Lekkas’ı bu yazımızla ölümsüzleştirmek istedik.

   1946 Midilli doğumlu olan Solon Lekkas, 25 Temmuz 2020’de amaneleri, zeybekikoları, rebetikoları kimsesiz bırakarak aramızdan ayrıldı. Solon Lekkas bunların da ötesinde meraklis bir insandı. Yani maddiyatta gözü olmayan, yaptığı işi tutkuyla yapan, güzelliğe değer veren ve gönlünce yaşamaya çalışan birisi. Solon Lekkas’ın yaşayarak söylediği ve dinlerken en derinlerden hissettiğimiz amaneler hakkında bir müzik sayfasında şöyle bir yoruma rastladım; “1922 yılı mübadele sonrası birçok Rum Yunanistan’da gurbetçi oldu. Yerli Rumlar tarafından da kabul görmeyip dışlanınca, marjinalleşen, açlık ve mutsuzluk sonucu esrara sarılan; barakalarda yaşayıp hayatını yasadışı yollardan kazanmaya çalışan ve üstüne bir de “Türk Tohumu” diye çağrılan bu insanlar, çaresizliklerini, özlemlerini acıyla yoğrulmuş halk şarkılarıyla, rebetikalar ve amanelerle dile getirdiler.” Toplumun bedbaht ettiği insanların müziğidir amaneler. Solon Lekkas, “Amane fakirlere aittir, parası pulu olan amane söylemez. Her şeye sahipseniz nasıl amane söyleyeceksiniz? Zengin insanlar bir kere ölür, biz hergün ölüyoruz .” Diyor ve amandes şarkıcı ile diğer şarkıcılar arasındaki farkı şöyle anlatıyor; şarkıcı dilediği zaman şarkı söyleyebilir, fakar amane söyleyebilmek için önce hissetmelisin, hissettikten sonra amaneler şarkıcının içinden kopup gelmelidir.

   Onu hep şarkıları ve danslarıyla tanıyor olsak da aynı zamanda oyunculuk deneyimi de vardır. Yönetmenliğini Tony Gatlif’in yapmış olduğu “Djam” yani “Aman Doktor” filminde rol almıştır. Fransa, Yunanistan ve Türkiye ortak yapımı olan bu film müzikli sahnelere sık sık yer vermiş ve müzik anlatımın bir parçası haline gelmiştir.

   Büyük usta hakkında daha önce kaleme alınmış detaylı bir biyografı ya da otobiyografı bulamadık, bulmuş olduğumuz kaynaklar genelde kişisel kaynaklardı. Onunla tanışan herkesin hayatına dokunmuş ve kendisini daima güzelliklerle anımsatmayı başarmıştı. Solon Lekkas, kibarlığı, cömertliği ve içtenliğiyle herkesin sevdiği ve seveceği bir insan olarak kalmaya devam edecek.

   Amanelerin, zeybekikoların, rebetlerin büyük hafızası, unutulmayacak bir kültür bırakarak hayata veda etti. Bizlere bıraktığı eserler ve anılar payidar olacaktır…

   Işıklarla uyu Solon Lekkas…

   Yazan: Hande Aksoy