Deli Arap ve Ölüler Kitabı: Abdul Alhazred

Deli Arap ve Ölüler Kitabı: Abdul Alhazred

Gerçek olup olmadığı üzerinde tartışılabilecek kadar iyi hazırlanmış olan Abdul Alhazred, ünlü fantezi korku yazarı H. P. Lovecraft tarafından yaratılan bir kurgusal karakterdir. 8. Yüzyılda yaşadığı bilinen karakter, ilk olarak 1921 yılında “The Nameless City” adlı kısa korku hikâyesinde ortaya çıkmıştır. Hikâye aynı zamanda Cthulhu mitosunun ilk hikâyesi olarak kabul edilir. Necronomicon veya Al Azif adıyla bilinen ölüler kitabının yazarıdır. Necronomicon’un gerçekliği yıllarca çeşitli platformlarda tartışılmıştır. Bunda Lovecraft’ın sıkıntılı geçen çocukluğunun büyük bir payı vardır. Yazdığı mektuplarda çocukken okuduğu doğu mitolojisi kitaplarının etkisinde kalarak kendine takma isim olarak Abul Alhazred’i seçtiğini söyler.

Arapçaya bakıldığında Abdul kelimesi “kul” anlamına gelir ve tek başına kullanılamaz. Mutlaka bir ek ile birleşmelidir (Örnek olarak, Abdullah, Allah’ın kulu demektir.). Bunun yanında Necronomicon kelimesini de rüyasında gördüğünü söylemektedir, isme baktığımızda zaten tam bir çeviri yapılamaz. Daha sonra Lovecraft’ın mektuplarında şahsın ve kitabın gerçek olmadığı yazılmıştır. Gerçeklik konusundaki bu ikilemi Lovecraft’ın yaptığı ucu açık betimlemelerle bağdaştırmak mümkündür.

Korkuyu Betimleme

Lovecraft öyle betimlemeler yapar ki, 2 kişiye aynı şeyi okuttuktan sonra kağıda çizmeleri istenince tamamen farklı şeyler ortaya çıkar. Böylece korkuyu sıradan olmayan bir şekilde kullanmış olur. Okuyan insanlar aslında kendi bilinçaltlarında yarattıklarından korkarlar. Abdul Alhazred hakkında Lovecraft tarafından çok şey yazılmamıştır. Kendisinin İskenderiye’den Pencap’a kadar dolaştığı, onlarca dil konuşabildiği bilinir. Abdul Alhazred’e “Çılgın Arap” lakabının takılması da Ölüler Kitabı Necronomicon’dan gelir. Kitap sayesinde geleceği gördüğü söylenen Alhazred’in bu olaylardan sonra kendi çağına uyum sağlamakta zorlanması nedeniyle kendisine delirmiş gözüyle bakılmıştır. Gündüz vakti görünmez bir canavar tarafından yutularak veya işkenceyle ilk önce kör edilip dilinin kesildiği ve idam edilerek öldüğü bilinir.

“Sonsuza dek yatabilen ölü değildir,
Ve tuhaf uzak zamanlarda ölüm bile ölebilir.” (Lovecraft, 2015, s.138).

Lovecraft’ın bu satırları alışılmışın dışındaki betimlemelerine yerinde bir örnektir.

 

Abdul Alhazred ve Necronomicon (Luigi Accardo)

Necronomicon Hakkında

   İkisi de tamamen kurgu şeyler. Kitaptan ilk olarak H. P. Lovecraft’ın 1924 tarihli “The Hound” adlı öyküsünde bahsedilmiştir. Yedi cilt ve 900 küsür sayfadan oluşan Necronomicon, 8. Yüzyılda Arapça olarak Şam’da yazılmıştır. İnsan derisi üstüne insan kanıyla yazılmıştır. Daha sonra 950 yılında Theodorus Philetas tarafından Yunanca’ya çevrilen kitabın zamanla birden çok versiyonu türemiştir. 1487’de Danimarkalı rahip Olaus Wormius (Ole Worm) tarafından kitabın bazı yerlerinde Tevrat’ın Yaratılış Bölümü’ndeki gizemlerin açıklandığı ve asıl çevirisinin bu şekilde olmadığı yazılmıştır. Bu yüzden okuyanı çıldırtacağını ve insanların buna hazır olmadığı söylenmiştir. Ayrıca daha sonra kendisi tarafından elindeki kopyanın yakıldığı bilinir.

Burada Lovecraft, gerçekten yaşamış olan Olaus Wormius’u kullanarak Necronomicon’u tarihte varolmuş bir kitap olarak göstermeye çalışarak okuyucuyla oynamıştır. 1586’da Wormius’a ait kopya nasıl olduysa Prag’da ortaya çıkmıştır. Gerçekten yaşamış olan John Dee ve Edward Kelly, Necronomicon’u ele geçirmiştir. Ölüleri diriltme üzerinde çalışan ikili bunun yanında simya ile de ilgileniyorlardı. Zamanında Adolf Hitler’in de okült tutkusundan dolayı kitabı ele geçirmeye çalıştığı bilinir. Günümüzde ise British Museum’da bulunduğu yazılmıştır. Kitabın içeriğini biraz daha açacak olursak, evren oluşmadan önce varolan nükleer kaosun ta kendisi olan Azathoth adlı yaratığın dönemi anlatılır. Aynı isimde bir Sümer tanrısı bulunmaktadır. Lovecraft, “Bilinmeyen Kadath’a Düş Yolculuğu” öyküsünde Azathot’tan:

“Akıl sır ermez ışıksız odalarda iğrenç davul vuruşları ve lanetli flütlerin zayıf, tekdüze iniltileri arasında, aç kurt gibi kemirip duran hudutsuz şeytan sultan Azathoth vardı.” şeklinde bahsetmiştir.

Ölüleri diriltme ve ruh çağırma gibi konuların yanında değersiz madenlerin altına çevrilmesi üzerine bir kimya öğretisi olan simyacılık hakkında da bilgiler bulunur. Ünlü kahin Nostradamus’un da kehanetlerinin Necronomicon sayesinde olduğuna dair söylentiler vardır.

Lovecraft’ın yaratıklarının en ünlüsü, Cthulhu (Andrée Wallin)

Popüler Kültürde Lovecraft, Abdul Alhazred ve Necronomicon

 Danimarkalı heavy/black metal grubu Mercyful Fate’in 1994 tarihli Time albümünde bulunan “The Mad Arab” adlı şarkı Abdul Alhazred’in maceralarını anlatır. 1996 tarihli Into The Unknown albümünde bulunan “Kutulu (The Mad Arab Part 2) adlı şarkı da Abdul Alhazred’in delirmesini anlatır. İki şarkının da ana gitar riffi oryantal bir havayla dinleyiciye büyülü bir atmosfer yaşatır. Metallica, Ride The Lightning albümünün son şarkısının ismi Lovecraft’ın en ünlü hikâyesi olan Call of Ktulu’dur. (Cthulhu’nun Çağrısı) Ayrıca Marvel çizgi romanlarında da Abdul Alhazred adıyla bir karakter vardır. Wolverine ile karşılaşmıştır. Ünlü video oyunu Witcher 3 Wild Hunt’ta da Necronomicon adıyla bir kitap yer almaktadır. Açıklamasında insanlardan önce yaşayan üstün varlıklardan ve diğer boyutlardan bahseder. Daha birçok filmde, dizide, kitapta ve oyunda çeşitli referanslar bulunmaktadır.

 

Yazar: Kerem Karabulut
Editör: Merve Bektaş


Kaynakça:

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Kerem Karabulut
Okur, yazar, dinler, bazen de çizer. Özellikle okur ve dinler.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.