Ölüler Dünyasına Geçmek İster misiniz?: Coco

Ölüler Dünyasına Geçmek İster misiniz?: Coco

 

 

“Seni tanıyan son kişi öldüğünde hiç doğmamış olacaksın.”

Bir Kızılderili atasözü.

 

2003 yılında “Finding Nemo” sonrası gönüllerde taht kuran Lee Unkrich‘in yönetmenlik koltuğuna oturduğu Coco, merakla beklenen filmler arasında ilk sırada yer alırken animasyonun kadrosu birbirinden başarılı isimleri bir araya getirmiştir. Edward James Olmos, Benjamin Bratt, Gael Garcia Bernal, Renee Victor ve Anthony Gonzalez gibi yıldızların kamera karşısına geçtiği filmin, kültürel çeşitlilik bağlamında Pixar‘ın öne çıkan projeleri arasında boy gösterdiği söylenebilir (Atacan, 2016).

coco

Şekil-I

Aile mesleği ayakkabı tamirciliği olan Miguel’in hayali, ülkenin en ünlü müzisyeni Ernesto de la Cruz gibi bir müzisyen olmaktır. Ailesi, Miguel’in müzisyen olmasını istemediği gibi bunu engellemek için gitarını kırar. Ailesini dinlemeyen Miguel,”Ölüler Günü Festivali”nde bekçilerden kaçarken şans eseri Ernesto de la Cruz’un gitarının sergilendiği müzeye girer. Miguel’in gitarı eline aldığı an, serüvenin başladığı andır. Gitarı almasıyla birlikte boyut değiştiren protagonist[2] karakter, vefat eden akrabalarını görmeye başlar. Gelin, bu filmi doyasıya inceleyip Pixar’ın vermek istediği alt metni inceleyelim.

Şekil-II

Alebrije[3] hayvanlarından da anlaşılacağı üzere Meksika’da gerçekleşen “Ölüler Günü Festivali”nde her yerin rengârenk olduğu görülür. Filmdeki renklerin, bu bağlamda Meksika’yı güzel yansıttığı söylenebilir. Filmde sıkça kullanılan baharat renkleri, hüznü ve mistikliği temsil eder. Öznel ışıklandırmaya örnek olarak verilebilecek sahne: Ernesto de la Cruz’un gitarlı anıtının üzerine gökten ışık gelmesi, ilahi ışığa bir gönderme olarak görülebilir. Ayrıca, filmde yer alan Ölüler Ülkesinde, Meksika’daki Guanajuato kentinden esinlenilmiştir.

Filmde unutmak ve unutulmak kavramları, aileler ile ölüler ve yaşayanlar dünyası üzerinden aktarılmıştır. İki dünya arasındaki hatırlanma, unutulmama gibi kavramlar, sunağa fotoğraf koyarak karakterlerin sevdiklerini anmaları ile anlatılmıştır.

Şekil-III

Alebrije hayvanları, Ölüler Günü Festivali, Frida Kahlo gibi göstergeler Meksika kültürünü yansıtmak için kullanılmıştır. Filmde ölüler dünyasına ait gitarla yapılan müzik, Miguel’in ölüler dünyasına geçmesini sağlamıştır. Ölüler dünyasına geçen Miguel’in, festival bitmeden[4] -kapılar kapanmadan- yaşayanlar dünyaya geçmesi; bunun için de ölen birisinin iyi niyetlerini alması gerekmektedir.

Dante isimli köpeğin; “Cennet”, “Cehennem” ve “Araf” kitaplarını yazan meşhur yazar Dante Alighieri’den esinlenildiği söylenebilir. Çünkü bu kitapta, İlahî bir yolculuk söz konusudur ve Dante isimli köpek, hem ölüler hem de yaşayanlar dünyasında sahibine rehberlik ederek ilahî bir yolculuk yapmıştır. İslam kültüründe de yer alan sırat (ruhlar) köprüsü inanışı, filmde iki dünya arasındaki bağlantıyı kuran bir köprü olarak göze çarpmaktadır.

Şekil-IV

Film boyunca görülen portakal çiçeği, “Aztek marigoldu”dur[5]. Çiçek, Meksika’daki Dia de Muertos (Ölüler Günü) geleneğinde, ölen kişiyi canlılara yönlendirmek için kullanılır.

Antagonist[6] karakter Ernesto de la Cruz, Meksika kültüründe bulunan ve çingene kesimlerinde yaşayan gitaristleri anımsatmaktadır. Filmin müzikleri incelendiğinde, renklerde olduğu gibi müziklerde de Meksika atmosferi yaratıldığı görülür. Flamenko gitar çalan önemli müzik gruplarından biri Gipsy Kings’e bir gönderme yapılmış olabilir.

Pixar; filmin başında Miguel, sokakta yürürken “Buzz Lightyear”, “Nemo”, “Woody” ve “Mike Wazowski” gibi Pixar’ın bazı karakterlerini izleyicilere göstermekle birlikte, Miguel’in soyadı olan Rivera, 1994’ten beri “Pixar Animation Studios” bünyesinde çalışan ve “Up” (2009) ve “Inside Out” (2015) gibi filmlerin yapımcısı Jonas Rivera’ya atıfta bulunarak kendi geçmişlerini hatırlatmaktadır. Filmin temasına bakıldığında Pixar, geçmişine “güçlü” bir gönderme yapmıştır denilebilir.

 

Sonuç olarak Coco, izleyicilerin ölüm, yaşam, hatırlanma, aile, akrabalık kavramları üzerine düşünmesini sağlamıştır. Yazımızı bitirirken kendimize şu soruyu sormalıyız:

İnsanlar bizi hatırlayacak mı, dahası hatırlamak isteyecekler mi?

 

Yazar: Alpagut Aykut Tüzemen
Editör:
Emine Türal & Ozan Yazıcı

 

Kaynakça

Görsel Kaynakça

 

[1] Atacan, J. (2016). Pixar’ ın Bugüne Kadarki En Farklı Filmi: Coco. Erişim Adresi: https://filmloverss.com/pixarin-bugune-kadarki-en-farkli-filmi-coco. Erişim Tarihi: 14.01.2021.
[2] Yunan tragedyasında ilk, ana rolü canlandıran kişiye verilen isimdir. Hikâyenin ana karakteridir.
[3] Alebrije: fantastik yaratıkların parlak renkli Meksika halk sanatı heykelleridir.
[4] Meksika’da, Ölüler Günü Festivali’nde ölüler ve yaşayanlar arasındaki kapının açıldığına inanılmaktadır.
[5] Meksika marigoldu ya da Cempasúchil olarak bilinen çiçektir.
[6] Karşı kişi ya da muhalif düşman olarak da bilinir. Asıl karakterin zıttıdır.

ETİKETLER: , , ,
YAZAR BİLGİSİ
Alpagut Aykut Tüzemen
Alpagut Aykut Tüzemen, 1992 yılında dünyaya gelmiştir. Freelancer olarak 2D, 3D animation, motion design, character design alanlarında bir çok proje yürütmüş olan Aykut, bu alanlarda çalışmalarını sürdürmektedir. MozartCultures'ta genel yayın yönetmenliği başta olmak üzere birçok departmanda görev almaktadır.
YORUMLAR

  1. Fatih Eren Oluç dedi ki:

    Film incelemesi diye buna denir. Elinize sağlık.

  2. Alpagut Aykut Tüzemen dedi ki:

    Teşekkür ederim 🙂

  3. Ozan dedi ki:

    Çok güzel bir yazı olmuş, okuması eğlenceliydi.