Beden Olumlama Hareketi (Body Positive Movement) Nedir?

13.03.2021
Beden Olumlama Hareketi (Body Positive Movement) Nedir?

 

Beden olumlama hareketi, cinsiyet fark etmeksizin bireylerin dayatılan ideal beden algısına uymak zorunda olmadıklarını savunan bir harekettir. Şişman, zayıf, çilli, sivilceli, kıllı, siyahi, beyaz, engelli, yaralı, trans gibi idealize edilmiş beden algısına uymayan tüm bedenleri kapsar; kusur olarak görülen bu özellikler nedeniyle kimsenin bireyleri eleştiremeyeceği ve değersizleştiremeyeceğini savunur. Kişinin kendi bedenini kabul etmesi ve savunmasına teşvik etmeyi amaçlar. Medyanın yarattığı hiç de gerçekçi olmayan güzellik standartlarına uymayan bedenlere, bu standartlar üzerinden yapılan eleştirinin kabul edilemez olduğuna ve önemli olanın bedenin görüntüsünden çok sağlık ve refahı olduğuna dayanan felsefedir. Sadece tek bir beden tipinin sağlıklı ve çekici olduğu fikrine karşı bir mücadeledir. Tüm beden tiplerini görünür kılmaya çalışarak bütün bedenler için güvenli alan yaratmayı amaçlar. 

Beden Nötrlüğü Nedir?

Nötr olmak, sözlük anlamına göre herhangi bir çekişme ya da anlaşmazlığın olmaması, yansız ve tarafsız olmak demektir. Beden-nötr olmak, bedenin görüntüsünü olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirmek yerine hislerine odaklanmayı ifade eder. Bedenin ne kadar şişman/zayıf olduğuna odaklanmaksızın, ihtiyacına yönelik beslenmek ve rahatını önemseyerek giyinmektir. Beden nötr olmak, bedeni sevmeye giden yolda bir basamaktır. 

Beden olumlama hareketi bedeni sevmeyi şart koşmaz, esas olan onu kabul etmek ve onunla uyum içerisinde yaşayabilmektir. Bu hareketin amacı bireylerle bedenleri arasına toplum, medya, diyet kültürü ve endüstrilerin girmesini engellemektir.

     

 

İdeal beden var mıdır?

Genç, beyaz ve zayıf kadın bedeni yüceltilirken; kaslı, maskülen ve herhangi bir engeli olmayan erkek bedeni ideal olarak tanımlanmaktadır. Bunun dışında kalan bedenler ise değersizleştirilir. Ancak bedenlerimizin etnik köken, genetik altyapı ve sosyoekonomik düzey gibi faktörlerden etkilendiğini düşünülürse tek bir beden görüntüsünün idealize edilmiş olmasının gerçekçi olmadığı fark edilir.

 

 

 

Beden Olumlama Hareketi obeziteyi savunmak mıdır?

Bedenleri olumlamak, şişmanlığı güzellemek ya da savunmak demek değildir. Ancak günümüzde sağlıksal problemler gösterilerek öne sürülen ve kilo üzerinden bireylere yapılan baskıların, bireylere ciddi psikolojik zarar verdiği ve bedenlerinden rahatsız olmalarına neden olduğu bilinmektedir. Kilolu bedenlerin değersizleştirilmesinin yaygın olduğu bir düzende, bireylere ancak kilo verip ideale ulaştıklarında değerli olacaklarının dayatılması kabul edilmemelidir. Bedene yönelik eleştiri psikolojik şiddettir. Kişinin fizyolojik sağlığı, kilosundan başka etmenlere bağlı olarak değişebilir ancak psikolojik sağlığı, maruz kaldığı psikolojik şiddetten doğrudan etkilenir. Kimse kilosu üzerinden sağlıksız ya da bakımsız olmakla suçlanmamalıdır. Beden, kişinin kendi tercihine bırakılması ve kişi tarafından sorulmadığı takdirde yoruma açık olmaması gereken bir alandır. 


Estetik, kozmetik, moda ve diyet endüstrisi gibi çeşitli endüstriler cinsiyet fark etmeksizin bireyleri ideal olarak belirlenen bedene yaklaştırmak için ürünler üretmekte ve değersiz hissettirerek bu ürünlerin tüketimine teşvik etmektedir. Amerikalıların her yıl, diyet ve diyet ürünlerine 60 milyar dolardan fazla harcadığı bilinmektedir (Hobbs ve arkadaşları, 2006).

Ataerkil toplum düzeninde kadın bedeninin haz nesnesi olarak sunulması sonucunda güzellik ve estetik kadınla ilişkilendirildiği için, tüketim kültürünün yarattığı ideal beden kurgusu da ilk olarak kadınları hedef almaktadır. Günümüzde “Çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır.” tarzı söylemler bu dayatmaları yansıtır. Dolayısıyla beden olumlama hareketi, eril kültürü değiştirmek adına da önemli bir adımdır. 

 

 “Kendinden şüphe etmenden nemalanan bir toplumda kendinden hoşnut olman isyankar bir eylemdir.” Caroline Caldwell

 

Beden Olumlama Hareketi’ne neden ihtiyaç var?

Tüm dünyada insanların bedenleriyle olan ilişkileri gün geçtikçe bozulmakta, yeme bozukluğu vaka sayıları ve siber zorbalık nedeniyle intihar sayıları artmaktadır. Beden görüntüsüne dayanan memnuniyetsizlik artık çok küçük yaşlarda başlamaktadır. 

Araştırmalar sosyal medya kullanan genç kızların, kullanmayanlara göre zayıf beden görüntüsünü daha fazla içselleştirme eğiliminde olduklarını ve daha fazla beden incelemesi yaptıklarını ortaya koymuştur. Ergenlik çağındaki kızların %35-57’sinin kendini kusturma, diyet hapları ve müshil kullanma gibi sağlığı tehdit eden, bozulmuş yeme davranışları geliştirdikleri bilinmektedir. Fazla kilolu olarak tanımlanan kızların, orta kilolu olarak tanımlanan kızlara göre bu tür davranışlar geliştirme ihtimalinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. 

Ergen kızların %95’i sosyal medyada fotoğraf, video ve yorumlarda beden görüntüsüne dair olumsuz eleştiri ve zorbalığa şahit olduklarını belirtiyor ve %62’si sosyal medyanın beden olumlamaya teşvik eden bir alan olmasını dilediğini söylüyor. 

Özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin bundan olabildiğince az zarar görmesi için sosyal medyayı tüm bedenler için daha güvenli bir alan haline getirmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Şimdilik ütopik ve zor gözükse de beden olumlama hareketi, buna ön ayak oluyor denebilir. Bu hareketi savunmak, bedenleriyle ilgili güvensiz hisseden bireylere destek olabileceği gibi, kapitalist sisteme ve eril kültüre de başkaldırı niteliğindedir. Daha fazla utanç, suçluluk duygusu ve psikolojik rahatsızlık yerine; daha fazla güven, pozitivizm ve desteğin yer aldığı bir medya inşa edilebilir.

Yazar: Ayşenur Deveci
Editör: Başak Tufan

Kaynakça

Görsel Kaynakça: 

https://www.boredpanda.com/women-skin-problems-epidermis-project-sophie-harris-taylor/?utm_source=tr.pinterest&utm_medium=referral&utm_campaign=organic

https://tr.pinterest.com/pin/639370478338570313/

https://tr.pinterest.com/pin/171981279500787397/

https://dogsection.org/liking-yourself/

YAZAR BİLGİSİ
Ayşenur Deveci
Ayşenur Deveci, 1999 senesinde Nevşehir’de doğdu. Mef Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik lisansına ek olarak Psikoloji ile çift anadal yapmakta. Amatör olarak fotoğrafçılık ile ilgilenen Ayşenur, çocukluğundan beri kitaplara, şiirlere ve yazmaya meraklı.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.