İskambil Kartlarının Tarihçesi

İskambil Kartlarının Tarihçesi

52 kart- kupa, maça, sinek ve karo. Yalnızca bir oyun aracı olmaktan çok, çağlardan beri toplumu sınıflandırarak tanımlama ihtiyacını karşılayan ve her kesimce tanınan sembollerle bezeli kartlar dizisi. Her çağa uyum sağlayabilen; zenginiyle fakiriyle, yaşlısıyla genciyle herkesin elinde yer eden iskambil kartları toplumsal hafızamızda yer etmiş günlük simgelerden biridir. Sıralama, sınıflandırma ve üstünlük imgelerini iskambil kartlarında takip etmek mümkündür. Bazı tarihçilere göre bu dört sembol toplumun dört farklı kesimini simgelemektedir. Kupa, din adamlarını; maça, asil kesimi ve orduyu; karo, tüccarları; sinek ise köylü halkı temsil etmektedir.

Bir iskambil destesine yüklenen anlamlar çeşit çeşittir. İskambil, kartlarla oynanabilecek oyunlar haricinde kartların üzerindeki sayıları ve sembolleri yorumlayarak anlamlarını mistik güçlerle yoğururken aynı zamanda sihirbazlık gösterilerine de konu olmuştur. İskambil kartları kültürler arasında ve çağlara yayılarak farklı sembollerle işlenmiş olsalar da benzer imgelerle bezenmiştir. Hikayelere, filmlere, şarkılara konu olurken Avrupa sanatında tekrarlanan bir tema haline gelmiştir.

İskambil Kartlarının Tarihi

Bugün bildiğimiz şekildeki iskambil kartları Fransız stili kartlar olarak geçmekte ancak kökeninin 9. yüzyıl Çini’nde Tang hanedanına dayandığı tahmin edilmektedir (Wilkinson, 1895). İlk olarak imparator kızının bir çeşit “yaprak oyunu” (yezi xi) oynaması olarak kaynaklara geçen kartlar bugünden farklı olarak bir zar aracılığıyla oynanmış ancak bu oyunun kuralları günümüze kadar ulaşamamıştır. Bu dönemde sembollerin parasal değerleri simgelediği ve çoğunlukla içkiyle beraber oynandığı kaydedilmiştir (Roya, 2018). Kart oyunlarının Çin’den Avrupa’ya yayılışının ise 10. yüzyıl sonrasında Memlükler aracılığıyla olduğu düşünülmektedir.

Avrupa’da kart oyunlarının başlangıcı olarak İsviçre’nin Berne kentinde 14. yüzyıl kaynaklarında bulunan kart oyunu yasağı gösterilebilir. Bu yasağın konulma sebebi yüksek ihtimalle kartların kumarda kullanılmasının önüne geçmektir. Kartlara kral, kraliçe ve valenin eklenmesi İtalya’da gerçekleşmiş, valeye bazı yerlerde prens de denmiştir. İspanyol kartlarında ise kraliçeye yer verilmeden sayılardan farklı olarak kartlar kral, şövalye ve valeden oluşur.

Kartlar ilk olarak halkın çoğunlukla daha elit kesimlerinde oynanıyordu. İlerleyen zamanlarda daha ucuz alternatiflerinin çıkmasıyla halk arasında yaygın olarak kullanılır hale geldi. Almanya’nın iskambil kartlarına katkısı, kartların daha yüklü miktarlarda çoğaltılabilir hale gelmesini sağlayan baskı makineleri oldu.

Kartlarda bugün kullandığımız kupa, maça, karo ve sinek sembollerini getiren Fransa’dır. Ayrıca bugünkü halleriyle dört sembolü kırmızı ve siyah olarak ayırmak da yine Fransızlardan gelen bir gelenektir (Roya, 2018). Bu hem kartların çoğaltılmasını kolaylaştırmış hem de oyunlara yeni bir boyut katmıştır. Kartlara ünlü isimlerin özdeşleştirmesi ilk olarak bu dönemde gerçekleştirilmiştir. Örneğin Truva’nın kahramanı Hektor, karo valesi iken Yunan Tanrıçası Athena, sinek kraliçesiydi.

Kartların standart hallerini alması, yani kral, kraliçe ve valenin Fransız kıyafetlerini giymesi ve silahlarını kuşanması 17. yüzyılda gerçekleşmiştir ancak bu kartların İngiltere’ye göçüne kadar yaygınlaşmamıştır. Yaygınlaşmayla birlikte kartlara vergiler de konmaya başlamıştır. İngiliz hükümetinin oyun kartlarına koyduğu vergi amacıyla damgalanan destenin en üstündeki kart Maça Ası’ydı. Böylece kartların içerisinde en önemli kart olarak bilinen “Maça Ası” İngiltere’de bu üne kavuşmuştu.

Joker kartının desteye dahil olması, kartların Amerika kıtasına geçmesiyle gerçekleşmişti. Euchre isimli oyunda tanıtılan Joker kartı oyunda bir “vahşi kart” olarak kullanılıyordu.

As Kartı

Kartların değerleri oynandığı oyuna göre değişiklik gösterebiliyor olsa da çoğunlukla üzerinde yazan sayıyla birlikte bir hiyerarşik yapısı vardır. Bu hiyerarşiyi bozan tek sayı “As” yani 1 kartıdır. İlk oyunlarda As kartı destenin en düşük numaralı ve en değersiz kartı olarak görülür, sembolik olarak sıradan, halktan olan kimseyi çağrıştırırdı. Bu hiyerarşinin bozulması 18. yüzyıl Amerikası’nda yaşanan demokratik süreçlerin sonunda gerçekleşmiştir. Burada yapılan analoji; asın, yani halktan olan kimsenin kralın üstünde tutulmasıdır (Abrahamson, 1994).

Oyun Üzerine

Çağlar boyu üzerine düşünülen bir kavram olmasına rağmen “oyun kavramı”nı bilim dünyasına tanıtan çocuk gelişimi üzerinde önemli çalışmaları olan Piaget olmuştur. Oyun, çocuğun sembolik olarak gerçek dünyayı taklit etme aracıdır (Piaget, 1951). Oyunu oynama biçimimiz sadece o oyundaki davranışlarımızı göstermekle kalmaz, gerçek hayatta davranış biçimlerimizi de gün yüzüne çıkarır. Oyunda kullandığımız stratejiler, aldığımız riskler ve yarattığımız karakterler gerçek hayatla bağdaşır.

“Oyunun ana özelliği -ister çocuklar için ister yetişkinler için- içeriği değildir, oynanma biçimidir. Oyun bir faaliyet değil, eyleme yönelik bir yaklaşımdır.” -Jerome Bruner

Oyunun sosyal olarak birleştirici olması kaçınılmazdır. İskambil kartları çoğunlukla gruplar halinde oynanır. Sosyalleşmenin ve oyunun yarattığı psikolojik rahatlama ile bir terapi aracı olarak da kullanılmaktadır. Ancak oyun sadece karşılıklı oynanan bir şey değildir. Nitekim iskambil kartlarının da kendi kendine oynanabilecek birçok formu bulunmaktadır. Solitaire ya da sabır oyunu olarak bilinen oyun, en ünlü tek kişilik kart oyunudur. Bu oyunu kime karşı oynadığımız sorulması gereken bir sorudur. Tek başına oyun oynarken karşımızda aslında var olmayan bir rakip yaratıyor oluruz. Bu bilişsel düzeyde kendimize yarattığımız rakip kartların kendisi yahut soyut bir “şans” ya da bu şansı belirleyen ilahi bir figür olabilir.

Şans

Kart oyunlarında en büyük faktörün dağıtılan el, yani “şans” olduğu söylenir. Bu bir nevi sosyal hayatımızda doğduğumuz yer, toplum düzenindeki konumumuzu, ten rengimizi, cinsiyetimizi simgeleyebilir. Ancak bu elle nasıl oynadığımız yani “şansımıza” sunulan hayatı nasıl yaşadığımız kendi özgür irademizle belirlenir.

Poker oyununda elindeki kartların önemi neredeyse yoktur. Önemli olan elindeki kartların iyi olduğunu karşı tarafa ikna etmektir. Bu durum uluslararası ilişkilerde bir metafor olarak kullanılabilir. Örneğin, Cengiz Han tüm Asya’yı ele geçirirken karşılaştığı orduların çoğu kendi ordusundan büyüktü. Cengiz Han’ın askeri başarısını sağlayan şey ordusunun büyüklüğünden çok halkın arasında yaydığı korku olmuştur (Hamayon, 2016). Bir yeri ele geçirmeden önce sınır köylerine baskınlar düzenlemiş ve isminin iç kesimlere yayılarak bir korku geliştirmesini sağlamıştır. Poker’de yahut Blöf oyununda da olduğu gibi birincil amaç rakibini bilişsel düzeyde yenmektir.

Kartlar ve Sosyal Düzen

Kartlar, sınıf ayrımlarında ve toplumsal düzende kendilerine yer bulur. Kültürler ve çağlar arasında değişen hiyerarşik düzenle birlikte kartların anlamları yeniden yapılandırılmıştır ancak bu değişikliklerden yanı sıra kartların bozulmadan kalan öz yapısı toplumsal hafızamız kadar kendi algılarımızı da şekillendirmiş bir ortaklığı barındırarak aynı zamanda eski çağları günümüze bağlamayı başarmaktadır.

Hearts are Trumps 1872 Sir John Everett Millais, Bt 1829-1896 Presented by the Trustees of the Chantrey Bequest 1945

Sanatta İskambil Kağıtları

Avrupa sanatında özellikle Victoria döneminde tekrarlanan bir tema olarak iskambil kağıtları genellikle kadınların oynadığı, bazen birkaç erkeğin dahil olduğu bir vakit geçirme aracı olarak gösterilir. Alice Harikalar Diyarında adlı eserde Lewis Carol oyun kartlarından askerler yaparak onları birer kaygı nesnesi haline getirir. Alice’in etrafındaki illüzyonların farkına varması ve rüyadan uyanması askerlerin birer “oyun destesinden başka bir şey olmadığını” anlamasıyla gerçekleşir. Kartların özlerinde iki boyutlu ve cansız nesneler oluşu metalaşan toplumda insanların birer cansız oyun nesnelerine dönüşmesi kaygısı görülmektedir. Bu eserde oyun, bir eğlence ya da keyif veren bir kavram olmaktan öte karanlık bir anlama bürünerek sosyalleşme, sosyal kurallar, psikolojik sağlık ve tüketim toplumuna duyulan endişeyi simgelediği.

Yazar: Sıla Mutaf
Editör: Dila Taşdelen

Kaynakça

Abrahamson, M. (1994). Stratification, Mobility, and a Playing Cards Metaphor. Teaching Sociology, 22(2), 183-188. doi:10.2307/1318564

Cury, J. (2018). Playing Cards in Alice’s Adventures in Wonderland and the Victorian Photocollage. Bowdoin Journal of Art. Erişim adresi: https://www.academia.edu/36402785/Playing_Cards_in_Alice_s_Adventures_in_Wonderland_and_the_Victorian_Photocollage

DiCicco-Bloom, B., & Gibson, D. (2010). More than a Game: Sociological Theory from the Theories of Games. Sociological Theory, 28(3), 247-271. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2021, https://www.researchgate.net/publication/227624323_More_than_a_Game_Sociological_Theory_from_the_Theories_of_Games 

Hamayon, R. (2016). Why we play: An anthropological study. Birleşmiş Krallık: Hau Books.

Lo, A. (2000). The game of leaves: An inquiry into the origin of Chinese playing cards. Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 63(3), 389-406. doi:10.1017/S0041977X00008466

Roya, W. (2018). The History of Playing Cards: The Evolution of the Modern Deck. Erişim tarihi: 15 May 2021, https://playingcarddecks.com/blogs/all-in/history-playing-cards-modern-deck.

Wilkinson, W.H. (1895). Chinese Origin of Playing CardsAmerican Anthropologist8(1): 61–78. doi:10.1525/aa.1895.8.1.02a00070

Görsel Kaynakça:

https://playingcarddecks.com/blogs/all-in/history-playing-cards-modern-deck

http://www.tate.org.uk/art/work/N05770

https://victorianweb.org/art/illustration/tenniel/alice/12.3.html

https://tr.pinterest.com/bethkahler/artist-becca-stadtlander/

https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Almanach_-_Kvartopirci_II.jpg

https://fineartamerica.com/featured/1-the-card-players-motionage-designs.html

YAZAR BİLGİSİ
Sıla Mutaf
Sıla Mutaf, 2000 yılında İzmir'de doğdu. Boğaziçi Üniversite'sinde Psikoloji ve Tarih bölümlerinde okuyor. Yazı yazmak ve seyahat etmek en büyük tutkusu, bir de insan denen varlığı anlamayı başarırsa başı göklere erecektir. MozartCultures'da sanat, edebiyat, tarih, sinema üzerine yazılar yazmak için katıldı.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.