Kadim Dostlarımız Atlar ile İlgili 5 Etkileyici Kitap

Kadim Dostlarımız Atlar ile İlgili 5 Etkileyici Kitap

Bu yazıda, insanların dostu ve arkadaşı olan atlar ile ilgili 5 etkileyici kitap kısaca ele alınmaktadır. Keyifli okumalar…

Görsel-1

1. Yılkı Atı, Abbas Sayar (111 sayfa)

“Güçlü, hırslı bir at kişnemesi ovanın dört bir yönüne dağıldı. Dağınık düzen otlayan sekiz on at başlarını kaldırdılar ve kulaklarını diktiler. (…)”

Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi yazarları arasında yer alan Abbas Sayar’dan bir yılkının yalnızlığını ve her şeye rağmen hayatta kalabilmek için verdiği mücadeleyi gözler önüne seren, TRT Roman Başarı ödülü kazanmış pastoral bir mücadele hikayesi:

Yılın en zorlu süreci olan kış aylarında yeterli yiyeceğin olmaması sebebiyle hayvan sahiplerinin, hayvanlarını doğaya salması ve eğer şansları yaver giderse o hayvanları bahar aylarında bulup tekrar sahiplenmeleri olayına “yılkıya ayırmak” deniliyor. Kitabımızın adından da tahmin edeceğiniz üzere hikayemiz, benzer bir süreci yaşayan Doru Kısrak’ın öyküsüne odaklanıyor. Sahibi tarafından yılkılık olarak seçilen Doru Kısrak, hiç alışık olmadığı bir yaban hayatının içerisinde buluyor kendini ve ait olduğu o sıcak evine kavuşabilmesi için açlık, soğuk, sürü içinde yaşanan kavgalar ve tabii kurtlar ile mücadele etmesi gereken çetin bir kış mevsimini atlatması gerekiyor.

“Hesaptan düşülmüş, defterden silinmiş roman kahramanı Doru Kısrak’ın yılkıya bırakılma öyküsü ve Orta Anadolu’nun ağır kış doğasında yaşama mücadelesi, halk dilinin zengin sözcük ve deyimleriyle işlenerek şiirsel bir anlatımla ölümsüzleştirilmiş, eşsiz bir yapıt olan Yılkı Atı, Abbas Sayar’ın Sekili’de çiftçilik yaptığı yılların gözleminden yola çıkılarak yazılmış ilk romanıdır. 1971 yılında TRT Roman Başarı ödülünü alan ve çok geniş okur çevresi olan Yılkı Atı romanı, bir kez daha okurlarla kucaklaşıyor.” (Sayar, 2017)

 

Görsel-2

2. Savaş Atı (War Horse), Michael Morpurgo (158 sayfa)

“Onları savaş ayırdı, mücadeleler sınadı, sevgi birleştirdi.”

Kitap, genç bir İngiliz olan Albert ile atı Joey’nin büyüleyici macerasını anlatmaktadır. Albert’in alkolik babası tarafından açık artırmada satın alınan Joey, zorla getirildiği çiftlikte kısa zamanda Albert’le sağlam bir bağ kurar. Savaşın patlak vermesiyle bu iki dostun yolları ayrılır. Albert ve Joey savaşın kanlı ve acımasız yüzünü tadarlar ve yaşadıkları epik maceraların ardından yolları yine kesişir fakat bu defa mücadele etmeleri gereken düşman, ikisini de çaresiz bırakacak güçtedir. Michael Morpurgo’nun gerçek bir hikâyeden derlediği bu eser, yakın tarihte sinema filmine de uyarlanmıştır. Yazar, kitabı kaleme almasının amacını ise şu şekilde açıklamaktadır:

“Şimdilerde köyün toplantı salonu olarak kullanılan eski okul binasında, onu bir geçede sabit kalmış duvar saatinin altında, küçük ve tozlu bir at tablosu asılı. Dimdik durmakta olan bu parlak tüylü, nefis al atın alnında haç şeklinde beyaz bir leke var; bacaklarının yere yakın kısmındaki beyaz sekiler ise birbirleriyle tıpatıp aynı. Sanki bizim karşısında dikildiğimizi görmüş gibi başını çevirip kulaklarını dikmiş, özlem dolu gözlerle tablodan dışarıya bakıyor.
Salonun, kilise cemaatine hasat zamanı verilen yemeklere ya da bazı akşamlar yapılan eğlencelere ev sahipliği yaptığı zamanlarda bu tabloya üstünkörü göz gezdirenler için bilinmeyen bir atın, yetenekli ama adı sanı meçhul bir ressam tarafından yapılmış eski bir yağlı boya tablosundan başka bir şey değil bu. Böyle resimlere alışkın oldukları için dikkatlerini fazla çekmiyor. Fakat ona daha yakından bakanlar, bronz rengi çerçevenin alt kısmındaki bakır levha üzerinde yazan yazıyı görecekler:

Joey.
Yüzbaşı James Nichools tarafından,
1914 yılının sonbaharında yapılmıştır.

Köyde Joey’yi hatırlayan kişi sayısı oldukça az; yıllar geçtikçe bu sayı daha da azalıyor. Joey’nin hikayesi işte bu kitapta anlatılıyor ki; ne o, ne onu tanıyanlar, ne de tanık oldukları ve içlerinden bazılarının ölümüne neden olan savaş unutulsun.” (Morpurgo, 2016)

Savaş Atı filminin afişi.

Kitap, 2011 yılında yine aynı isimle, Steven Spielberg tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Başrollerinde Jeremy Irvine, Peter Mullan ve Emily Watson’ın yer aldığı filmde David Thewlis, Tom Hiddleston ve Benedict Cumberbatch gibi ünlü oyuncular da rol almıştır.

 

kadim-dostlarimiz-at-ile-ilgili-5-etkileyici-kitap-beyaz-yele

3.

3. Beyaz Yele (Crin-Blanc), René Guillot (107 sayfa)

Bir önceki kitabımızın yayınlandığı tarihten sonra bir sinema filmine uyarlandığını söylemiştik. Bahsedeceğimiz bu eserde ise tam tersi bir durum söz konusu. Beyaz Yele ilk olarak 1952 yılında Albert Lamorisse’in beyaz perdede yayınlanan bir sinema filmi olarak karşımıza çıkıyor. Daha sonra ise filmden esinlenen Fransız yazar René Guillot tarafından 1959 yılında bir çocuk romanı olarak kaleme alınıyor ve “Hans Christian Andersen” ödülünü kazanıyor.

Kitap, dedesiyle birlikte yaşayan yoksul bir çocuğun, sazlıkta sandalıyla gezerken çamura saplanıp kalan bir atı görmesi ve bu at ile arasında gerçekleşen tuhaf ve ürkek ilişkiyi anlatıyor. Hikayenin bu kadar etkileyici olmasının bir sebebi de şüphesiz, bir çocuk romanı olmasına rağmen bu kadar hazin bir final ile sona ermesi, öyle ki Folko ve Beyaz Yele birbirlerinden ayrılmamak adına her şeyi göze alıyorlar.

“Yüreği seviyle dolu, cesur, sabırlı, yoksul bir balıkçı çocuğu: Folko. Başıboş at sürüleriyle özgürce dolaşan, yabanıl, bembeyaz, uzun kulaklı, kara gözlü bir yılkı atı: Beyaz Yele. Bataklıklar, sazlıklar, göller, dağlar… Doğanın içinde doğup gelişen sıra dışı bir dostluk.

On iki yaşındaki bir çocukla beyaz bir at arasındaki büyük dostluğun hikâyesi bu. Çocuklarla atların sonsuza kadar arkadaş kaldığı büyülü bir adaya yolculuk…” (Guillot, 2018)

 

kadim-dostlarimiz-at-ile-ilgili-5-etkileyici-kitap-siyah-inci

4.

4. Siyah İnci: Bir Atın Otobiyografisi (Black Beauty: The Autobiography Of a Horse), Anna Sewell (224 sayfa)

Bazı yazarlar hayatları boyunca ciltlerce kitap yazar bazıları da yazdıkları tek bir eserle edebiyat dünyasında kendilerine sağlam bir yer edinmeyi başarırlar ki yazmış olduğu tek kitabından bahsedeceğimiz Anna Sewell da bu ikinci kısım yazarlar arasındadır. “Bir Atın Otobiyografisi” gibi iddialı bir açıklama taşıyan kitap, bu iddiasını güçlü bir anlatım ve bir gözlem gücüyle zirveye çıkarır. Yazar, Siyah İnci’nin başından geçen hikayeleri öyle ustalıkla anlatır ki çoğu zaman bir insandan mı yoksa bir attan mı bahsettiği noktasında soru işaretleri uyandırır.

Sewell, kitabında hayvan hakları konusunda da oldukça duyarlıdır. İnsanların moda ve gösteriş için hayvanlara ettikleri korkunç eziyetlerin üstünde ısrarla durur. Sırf süs olsun diye köpeklerin ve atların kuyruklarının kesilmesi, daha dik ve gösterişli durmaları için atlara sabit mengene kayışı takılması ve köpeklerin daha yırtıcı görünmeleri için kulaklarının kesilmesini sıkça eleştirir. Kitabının bir bölümünde atların kuyruklarının kesilme sebebini şu şekilde anlatır:

“Gençliğimde beni böyle gaddarlıkların yapıldığı bir yere götürdüler; bağladılar, öyle sıkı bağladılar ki hiç kımıldayamıyordum, sonra gelip güzelim upuzun kuyruğumu, etimle ve kemiğimle birlikte kesip götürdüler. (…) Sana söyleyeyim, bu hayat boyu süren bir haksızlık, hayat boyu hissedilen bir kayıp. Fakat Tanrı’ya şükür artık yapmıyorlar bunu.”

“O zaman niye yapıyorlardı?” dedi Zencefil.

“Moda diye!” dedi yaşlı at, ayağını yere vurarak, “Moda diye! Her ne demekse bu; benim zamanımda kuyruğu böyle rezilce kuyruksokumuna kadar kesilmemiş tek bir soylu genç at yoktu. Sanki bizi yaratan yüce Tanrı, bize ne gerektiğini ve neyin en çok yakıştığını bilmezmiş gibi.” (Sewell, 2018)

 

 

kadim-dostlarimiz-at-ile-ilgili-5-etkileyici-kitap-elveda-güsari

5.

5. Elveda Gülsarı, Cengiz Aytmatov (224 sayfa)

Cengiz Aytmatov, romanlarında çoğunlukla uyguladığı dolaylı anlatım ile okuru götürmeyi amaçladığı yere masallar ve destanlar eşliğinde, adeta etrafına topladığı torunlarına hikâyeler anlatan bir dede gibi sohbet ederek götürür. Elveda Gülsarı adlı kitabında da ünlü bir yorga olan Gülsarı adlı atın hayatına odaklanmış gibi görünse de onun bu maceralı hayatının etrafında resimleşmiş daha büyük bir tabloyu işaret etmektedir: Gülsarı’nın sahibi olan Tanabay ve onun gibi devrime bağlı Kırgız gençlerinin hikayesine.

“Cengiz Aytmatov, Kendine özgü anlatım biçimi ve gücü ile, Kırgız-Kazak ellerinin doğasını, Kırgız-Kazak Türklerinin töresini ve folklorunu da pek canlı olarak gözler önüne seriyor. Aşk ve heyecan, çarpıcı örneklerle eleştiri, okur için derin edebi haz, yazarın bu eserinde yoğun olarak vardır. Tanabay’ın o çok özverili ama çileli hayatını okurken, onun gençliğinde yürekten bağlandığı bir siyasî rejimin, komünizmin, can çekiştiğini, bugünkü dağılma ya da çöküşün kaçınılmazlığını da görüyoruz.” (Aytmatov, 2019)

Yazan: Mustafa Altınkaya
Editör:
 Başak Tufan

Kaynakça

Aytmatov, C. (2019). Elveda Gülsarı. (R. Özdek, Çev.) İstanbul: Ötüken.

Guillot, R. (2018). Beyaz Yele. (S. Özen, Çev.) İstanbul: Can Çocuk.

Morpurgo, M. (2016). Savaş Atı. (A. C. Ünver, Çev.) İzmir: Tudem.

Sayar, A. (2017). Yılkı Atı. İstanbul: Ötüken.

Sewell, A. (2018). Siyah İnci: Bir Atın Otobiyografisi. (A. Berktay, Çev.) İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür.

Görseller

KapakGörseli:http://www.beyazperde.com/filmler/film-176676/fotolar/detay/?cmediafile=196930509

1. https://www.otuken.com.tr/yilki-ati

2. https://www.tudem.com/urun/kultur/1008/tudem_edebiyat/2736/tudem_modern_klasikler__savas_ati.aspx

3. https://cancocuk.com/kitap-detay/471

4. https://www.iskultur.com.tr/siyah-inci-2.aspx

5.  https://www.otuken.com.tr/elveda-gulsari

Savaş Atı filminin afişi: http://www.beyazperde.com/filmler/film-176676/fotolar/detay/?cmediafile=1000004682

YAZAR BİLGİSİ
Mustafa Altınkaya
Mustafa ALTINKAYA 1996 yılında Konya’da doğdu. KTO Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2019 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi AUZEF Sosyoloji Bölümünde öğrencidir. Tarih, psikoloji, sosyoloji ve felsefe alanlarında okumalar yapıyor. Edebiyat ve sinema alanlarında ise ağırlıklı olarak polisiye türüyle ilgileniyor. MozartCultures ekibine Eylül 2020’de katıldı. “Docendo discimus (Öğretirken öğreniyoruz.)”
YORUMLAR

  1. Alpagut Aykut Tüzemen dedi ki:

    2 numaralı kitabın (Savaş Atı , Michael Morpurgo ) filmini sinemada izlemiştim. Gerçekten müthişti. Yazınızda çok doyurucu olmuş 🙂