20. Film Ekimi Programından Öneriler

Genel

09.10.2021

Film Ekimi; Venedik, Cannes, New York ve Toronto gibi saygın festivallerden ödüllerle dönen filmlerin ekim ayında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenerek program şeklinde sunulmasıdır. Pandemi nedeniyle geçen sene ertelenen bu program, 20.yılında ve 8-17 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek.

Film Ekimi programında öne çıkan ve merakla beklenen filmleri sizin için derledik:

Titane, Julia Ducournau

Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü alan programın en dikkat çekici filmi, Fransız yönetmen Julia Ducournau’nun yönettiği Titane filmi. Yönetmenin ilk filmi, 2016 yılında açılışını Cannes’da yapan Raw filmi. Film, vejetaryen bir genç kızın et yemesiyle değişen algısını, beden, toplum ve doğa ilişkisi içerisinde metaforlarla birlikte korku türünde ortaya koyuyor.

Programda gösterilecek Titane filmi ise yönetmenin ilk filmi gibi şaşırtıcı bir hikayeye sahip. Ünlü bir dansçı olan Alexia, hayranlarını öldürmeye başlıyor ve bu durumdan kurtulmak için kılık değiştirerek erkek bir çoçuk olduğunu öne sürerek kendine bir baba buluyor. Eleştirmenler tarafından Altın Palmiye Ödülü’nü almış olmasına rağmen yılın en iyi filmi olmadığı düşünülen Titane, anlatmak istediği hikayesini ve metaforları net bir şekilde veremediği ve görsellik üzerine yoğunlaşıp hikayenin oluşmasında aksaklıklar yarattığı ve seyirciye yeterince ulaşamadığı için eleştiriliyor.

Annette, Leos Carax

74. Cannes Film Festivali’nin açılışını yapan Annette filmi, Fransa’nın özgün yönetmenlerinden Leos Carax’nın eseri. Leos Carax, özgün tarzı ve müzik kullanımıyla dikkat çeken bir yönetmen. Yönetmenin en çok sevilen filmlerinde biri, Holy Motors. Film, kılıktan kılığa girerek çeşitli rollere giren bir oyuncunun hikayesini anlatıyor. Ancak filmin ilerleyen dakikalarında izleyen, oyuncunun kim olduğunu anlamamaya, günlük hayatta takındığımız roller üzerine sorgulamalarla yaşıyor. Sahne ve gündelik hayat birbirine karışıyor. Son sahneye doğru çalan Gérard Manset’in “Revivre” isimli parçası hem sözleriyle hem de müzikal niteliğiyle filmin anlatmak istedikleriyle uyumlu bir şekilde seyirciye sunuluyor.

Annette filmi ise ünlü bir opera sanatçısı olan Ann ile yine ünlü bir stand-up sanatçısı olan Henry arasındaki ilişkiyi romantik bir boyutta değil de trajedi ve komedi arasında bir ilişkinin metaforunu sunuyor. İki sanatçı yerine iki mit arasındaki süreci imgeleyen bir müzikal. Eleştirmenler, filmi beğenmekle birlikte anlatmak istediklerini hep bir anda vermeye çalıştığı için seyircinin hikayeyi takip ederken zorlanabileceğini düşünüyor.

The Hand of God, Paolo Sorrentino

Açılışını 78. Venedik Film Festivali’nde yapan ve festivalde Büyük Jüri Ödülü’nü alan film, İtalyan sinemasının son yıllarda öne çıkan yönetmenlerinden biri olan Paolo Sorrentino’nun eseri. Yönetmenin en çok bilinen filmlerinden biri La Grande Belleza filmi. Aynı zamanda yönetmene Oscar kazandıran film, yazdığı kitapla büyük bir başarı elde ederek Roma yüksek sosyetesine girebilmiş gösterişli bir hayat yaşayan yaşlı bir yazarın ve etrafındaki insanların hikayesini anlatıyor. Film, yazarın ve çevresinin çelişkilerini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor ve bunu da yargılamadan, didaktik öğretiler sunmadan yapıyor.

The Hand Of God, gençlik yıllarında depresyondan kurtulmak için sinemaya sığındığını açıklayan Sorrentino’nun gençlik yıllarına dair biyografik veriler sunan filmi. 1980’lerde Napoli’de yaşayan bir gencin yetişkinliğe geçiş sürecini anlatan bir büyüme hikayesi.

The Worst Person in the World , Joachim Trier

Açılışını Cannes’da yapan film, Norveç sinemasının önemli isimlerinden Joachim Trier’in yönetmenliğini yaptığı bir film. Joachim Trier, senaryolarını birlikte ele aldığı Eskil Voght’la filmin senaryosu için tekrar bir araya geliyorlar. Oslo Üçlemesi olarak isimlendirilen serinin ilk filmi Reprise , ikinci filmi Oslo 31 August, serinin son filmi The Worst Person in the World. Serinin ikinci filmi olan ve İstanbul Film Festivalinde’de Altın Lale kazanan Oslo 31 August, madde bağımlısı olan bir gencin klinikte tedavi gördükten sonra bağımlılığı ile verdiği mücadeleyi anlatıyor. Bağımlılıktan tamamen kurtulabilme mücadelesi, hayatta var olma sebebini aradığı bir sürece evriliyor. İçsel bir savaşın anlatıldığı film, karakterin toplumla olan çatışmalarını ortaya koyarken psikolojik bir hikaye anlatımından sosyolojik bir hikaye anlatımına geçiş sağlıyor.

The Worst Person in the World filmi; kariyer planlarını sürekli değiştiren, hayata karşı iştahı ve enerjisi yoğun olan bir kadının var olma ve kimlik oluşturma hikayesi. Filmdeki rolüyle Renate Reinsve Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu ödülüne sahip oluyor.

A Hero, Asghar Farhadi

A Hero, İran’ın en önemli yönetmenlerinden biri olan Asgar Farhadi’nin filmi. Yönetmenin en çok bilinen filmleri: en iyi uluslararası film kategorisinde Oscar Ödülü’nü kazanan A Separation ve The Salesman. A Separation filmi, bir karı kocanın boşanma sürecini anlatan klasik bir hikaye gibi görünse de insan doğasına dair derinleşen anlatımı ve oyunculuklarıyla eleştirmenlerin ve seyircilerin beğenisini oldukça kazanan bir filme dönüşüyor.

A Hero, ödeyemediği borçları yüzünden hapiste yatmak zorunda kalan bir adamın hikayesini anlatıyor. Ahlaki sorgulamaların ve çatışmaların yoğun olduğu film, eleştirmenler tarafından oldukça beğenildi.