Göbeklitepe: İnsanlık Tarihinin Sıfır Noktası

Göbeklitepe: İnsanlık Tarihinin Sıfır Noktası

Olympos tanrılarından, Mısır piramitlerinden ve semavi dinlerden önce, dünyanın bulunmuş en eski dini ritüel alanı: Göbekli Tepe.

Neyi Değiştirdi?

Göbekli Tepe, günümüz Şanlıurfa il merkezinden yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan antik bir tapınaktır. Keşfedildiği 1994 senesinden beri birçok hipoteze konu olmuş olan Göbekli Tepe’ye göre, yerleşik hayata geçişin ilk izleri sandığımızdan daha eskiye dayanıyor. Göbekli Tepe’den önceki teoriye göre atalarımız önce avcılık, sonra tarımla uğraşmış; ardından yerleşik hayata geçerek inanç sistemlerini oluşturmuşlardı. Ancak yerleşik hayata henüz geçilmeyen MÖ 8.000’lerde inşa edilmiş bu tapınakta yabani hayvan kemiklerinin bulunması bu teoriyi tamamen değiştirdi.

Semboller

Yapının kuşkusuz en ünlü kısmı, en iç dairesindeki karşılıklı T figürleri.

gobeklitepe-insanlik-tarihinin-sifir-noktasi

Figür 1: Karşılıklı T figürleri
Boyları altı metreyi bulan karşılıklı konumlandırılmış bu iki figür, gövdelerindeki insan el ve kolu figürleri sebebiyle insan heykelleri olarak yorumlanmaktadır.
İlginç kısım, ağırlıkları yaklaşık 40-50 ton olan ve tek parçadan çakmaktaşı yardımıyla oyulmuş bu kireçtaşı figürlerin muhtemelen 2 kilometre uzaklıktan taşınmış oluşu.[1] Bu da işbölümü ve organizasyon yapıldığını kanıtlıyor ve bizi MÖ 8.000’de yaşayan atalarımız hakkında bir kez daha şaşırtıyor.
Göbekli Tepe’deki diğer kabartmalarda bulunan ‘’karnından yılanlar çıkan tilki, kanatlarında yumurta taşıyan akbaba’’ gibi figürler mitolojik unsurlar olarak algılanıyor ve kimi zaman da preşamanik inançla ilişkilendiriliyor. Yazı dilinin henüz tam olarak gelişmediği bir dönemde oluşturulan bu figürler sanatsal kaygı taşımanın yanı sıra sembolik de olabilirler.

gobeklitepe

Figür 2: Akbaba kabartması

İnançlar

Göbekli Tepe’ye dair en merak uyandıran gerçeklerden biri ise üstündeki toprak katmanının taşıma toprak oluşudur. Bu, yapının zamanla önem kaybettiğini ve artık ziyaret edilmez hale geldiğinde de üstünün örtüldüğünü gösterir. Göbekli Tepe’nin popülerliğinden yüzyıllar sonra yaşayan Mayaların da benzer şekilde yeni tapınak yapınca eskisini mühürlemesi, Zerdüştlük inancına ait sessizlik kulelerinin de Göbekli Tepe’ye benzer olarak tepede kurulu daire şeklinde yapılar oluşu kültürel miras aktarımının güzel bir örneğidir.

Birçok tek tanrılı inanca göre ‘’Aden’’ cennet bahçesidir ve sulanabilmesi için içinden bir ırmak çıkar. Dicle ve Fırat nehirleri bu ırmağın kollarındandır. Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki Mezopotamya’da bulunan Göbekli Tepe, aynı zamanda yeryüzündeki cennet olarak da anılmaktadır.
Kaderine terk edilmek yerine bilinçli olarak gömüldüğü anlaşılan Göbekli Tepe o yıllarda bir tapınağın neden gömüldüğü sorusunu akıllara getirmektedir. Şamanizm’deki ‘’üç dünya’’ görüşüne göre gömülen tapınaklar genelde Yeraltı tanrıçasına bir hediye oluyor veya Gök tanrıçasının nazarından saklanmak isteniyordu. Örneğin gökyüzünde kayan bir kuyrukluyıldızın ardından gelen depremin suçunu Gök tanrıçasında arayıp tapınaklarını ondan saklamak istemiş olabilirler. Yaklaşan düşman toplumlara karşı tapınağı korumak, gelecek nesillere aktarmak ya da aynı zamanda gözlemevi olarak kullanılan tapınakların yıldızların değişen konumlarıyla önem kaybetmesi de gömmenin sebepleri olabilmekteydi.[2]
Göbekli Tepe’yi önemli kılan şeylerden biri de o yıllarda anaerkil(toprak ana) inancın hâkim olduğu anlayışını değiştirmesi. Doğurganlık sebebiyle kadının kutsal sayıldığına inandığımız o dönemlerde, Göbekli Tepe’de neredeyse hiç dişil kabartma yok. Kutsal sayılan hayvan kabartmaları, totem ve heykelciklerin geneli eril.

Figür 3: Göbekli Tepe’deki tek dişil figür olan doğuran kadın figürü

Turizm

Harran Ovasında Göbekli Tepe’yi merkeze alan Körtik Tepe, Karahan Tepe gibi birçok antik yapı daha var. İç içe geçmiş dairelerden oluşan 90.000 metrekarelik alanıyla Göbekli Tepe’nin en geniş ve karmaşıkları oluşu, onu popüler kılıyor. UNESCO Dünya Mirası listesine alınan Göbekli Tepe geçtiğimiz yıl 413.000’e yakın ziyaretçi ağırladı. Günümüzde halen devam eden kazılar sebebiyle zaman zaman ziyarete kapanan kısımları olan Göbekli Tepe’nin birebir canlandırılmış versiyonunu Şanlıurfa Müzesi’nde gezmek mümkün.

Kaynakça
Özalp, H. İnsanlığın En Eski Tapınağı Göbeklitepe Teolojik Olarak Bize Ne Söyler?. Bilimname, 2016(1), 59-74.
ETLİ, Ö. B. GÖBEKLİTEPE TAPINAKLARI NEDEN GÖMÜLDÜ?.

Yazan: Esin Becenen

YAZAR BİLGİSİ
Esin Becenen
Esin Becenen ODTÜ'de Metalurji ve Malzeme Mühendisliği okumaktadır. Okumaya ve yazmaya ek olarak yeni yerler görmeyi, yemek yapmayı, misafir ağırlamayı ve doğa yürüyüşlerini sever. MozartCultures için site yazarlığı ve sosyal medya yöneticiliği yapmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.