Haneke’den Duygusal Buzlaşma Üçlemesi

Haneke’den Duygusal Buzlaşma Üçlemesi

Kent Üçlemesi, diğer adıyla Duygusal Buzlaşma Üçlemesi Avusturyalı yönetmen Michael Haneke’nin Yedinci Kıta, Benny’nin Videosu ve Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası filmlerini içeren serisidir. Filmler, modern şehir yaşamındaki çeşitli insan profillerini odağına alırken şiddete, özellikle de medyadaki şiddete vurgu yapar.

Yedinci Kıta

Yedinci Kıta

Toplumun en önemli yapı taşlarından biri olarak ifade edilen aile kurumu etrafında kurulan film, kutsallaştırılmış bu yapıyı parça parça eder. Filmin temel meselesi aile kurumunun kendisi olmasa da modernitenin kurbanlarını getirdiği nokta, seçilen karakterlerle anlaşılır hale gelir. Her gün bir öncekinin aynısını tekrarlayarak işleyen bir makine gibi yaşayan karakterlerin yaşamına 3 yıl boyunca tanıklık edilir. Ardı ardına iki senelik bir zaman dilimini içeren birinci ve ikinci kısımlarda izleyici, karakterleri tanıma ve aşinalık kazanma fırsatı bulur. Anna, her sabah aynı terlikleri giyerek benzer kapıların açılmasını bekler. Georg, her gün aynı saatte radyonun sesine uyanır. Ailenin küçük ferdi Eva, uykuya gitmeden önce annesinden ışığı açık bırakmasını ister ve her seferinde aynı cevabı alır. Üçüncü kısım ise önceki sahnelerin aksine hareketli, fakat karakterlerin pasif başkaldırısını yansıtır derecede mekanik ve melankoliktir.

Karakterlerin monotonluktan kurtulabilmek için intiharı seçmesi sistem içerisinde herhangi bir boşluk, makul bir çıkış yolu veya gidilebilecek yedinci bir kıta olmamasından kaynaklanır. Arkalarında herhangi bir işlevsel eşya bırakmamak için verdikleri çaba ise modern dünyada tüketim ve sahiplikle tanımlanan insanın sadece bunlardan kurtulabildiğinde özgürleşebileceğine işaret eder. Fakat yine de, karakterler bu özgürleşmeyi kendi yaşamlarından feragat etmeden elde edemez. Modern dünyada yaşamak zorunlu tüketimi beraberinde getirir; benzer biçimde her şeye son vermeden önce verilen ziyafet ile intiharları sırasında izledikleri eğlence şovu bu duruma açık birer referanstır.

Yedinci Kıta

Filmin herhangi bir canlıya yönelik şiddet sahnesi içermemesine rağmen gerilimini kaybetmeden ilerleyebilmesi Haneke’nin önemli imzalarından biridir. Sinema için yaptığı ilk filminde gelecek işlerine dair ipuçları veren yönetmen, Yedinci Kıta’da izleyicisini oturduğu yerde huzursuz etmeyi eşyaya verilen değeri sorgulatarak yapar. Dakikalarca süren kırıp dökme sahnesinin belki de en önemli iki etmeni akvaryumun kırılması ve klozete atılan paralardır. Haneke, yerlere saçılan balıklardan çok para sahnesinin seyirciyi kışkırtacağını öngördüğünü söyler (2014, Cieutat, Rouyer, s. 184). Bir çocuğun intiharını içeren filmde klozete dökülen paranın daha fazla huzursuzluk yaratması Haneke’nin filmi kurguladığı yapının özeti gibidir.

Benny’nin Videosu

Benny’nin Videosu şiddete meraklı bir ergenin işlediği cinayet sonrasında ailesinin tavırları ve bu durumla baş etme hikâyesini anlatır. Hikâyenin yoğun olarak ekranların ardından aktarılıyor oluşu üçlemenin diğer filmlerinde de vurgulanan medya etkisi ile ilintilidir.

Haneke’de televizyon ekranı örtülü bir metafordan ziyade açık bir gösterge, kendi dilini yaratan ve yayan bir mecradır. Benny’nin Videosu filminde işlenen cinayet, izleyici tarafından önce birincil elden tanıklık edilir. İzleyici iki gencin tanışmalarını, evde ettikleri sohbeti, yemek yemelerini ve sonrasında cinayetin sesine tanıklık eder. Benny, kızın kalbine ikinci darbeyi indirmeden sesi titreyerek ona yardım edeceğini söyler. Yardımdan kastettiği onu o durumdan kurtarmak değil, acısına tamamen son vermektir. Sebepsiz şiddetin yanı sıra ölümün de olağan hale getirilmesi durumu Benny’nin cinayet sonrasındaki davranış şekillerinden anlaşılır.

Benny’nin Videosu

Benny’nin ailesi de cinayeti bir ekran aracılığıyla öğrenir. Tekrar tekrar ekranlara yansıtılan bu sahne, bir süre sonra ilk andaki şok etkisi ve ciddiyetini normalleştirir. Video anne ve baba tarafından izlenmeden önce Benny’nin mutfakta çizgi roman okuyor oluşu ve kısa da olsa bir haber kanalından duyulan savaş haberleri birbirleriyle oldukça bağlantılı olaylar dizisidir. Her gün bir yerlerde yaşanan bu şiddet, cızırtılı ekranlarla birlikte insanların olağan yaşamına müdahil olmuştur. Ailenin serinkanlılığını koruyor oluşunun sebebi bu yaşananlara ekranın ardından tanıklık etmeleriyle bağlantılıdır. Çünkü ekran, yaşananları uzaklardaki olaylar gibi gösterirken, normalleştirip etkilerini azaltır. Bunun yanında da izleyicilerinin içine korku ve nefret tohumları ekmeye devam eder.

Filmin çekildiği dönemde Yugoslavya’da yaşanan olayları izlediği görülen aile fertleri ekrana kayıtsızca bakarlar. Uzakta yaşanan kötülük ve şiddet kendi evlerindeki huzuru kaçırmaz, aksine, durumu içselleştirerek haberdeki olaylardan izole yaşadıklarına inanmaya başlarlar. Fakat Benny, ailesine öznesi olduğu şiddet görüntülerini izlettiğinde bu realiteden umdukları kadar uzakta olmadıklarıyla yüzleşmek zorunda kalırlar. Annenin sakinliğini korumaya çalışarak izlediği cinayet videosu izleyici için de şok etkisi yaratır. Ölüm sahnesi birebir görülmemiş olmasına rağmen ilk yaşandığı anda beklenmedik bir etki yaratır. Video kaydı ikinci kez gösterildiğinde ise ne olup biteceğini bilen, anı önceden deneyimlemiş seyirci, anne ve babanın huzursuzluğundan daha farklı bir yerde konumlanır.

Benny’nin Videosu

Ailenin çocuklarının işlediği cinayet karşısında aldığı tavır ve bunu yanlışlıkla olduğuna dair ellerinde bir kanıt olmaması sebebiyle suçu sorgusuz örtbas etmeleri Benny’nin tavrından daha dehşet vericidir. Çocuğu şiddete yöneltenin ne olduğu üzerine açıkça konuşulmasa da Benny, aile içindeki sevgisizlik ve iletişim sorunlarından etkilenmiş olabilir. Bunun yanında, ergenlik çağındaki bir çocuğun verdiği tepkilerdeki çevresel faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. Haneke, suçun kaynağını apaçık sergilemezken, seyirciye hikâyeden çıkarılabilecek pek çok ders ve ipucu bırakır.

Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası

Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası

Herhangi bir olayın başka bir olayla paralel ilerlediği ve bir noktada kesişebileceği göz önünde bulundurulduğunda, birbirini nötrleyen tesadüf ve kronolojik kelimeler imkansız görünmemeye başlar. Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası filminde Haneke’nin özellikle odaklandığı nokta birbirine paralel organik şehir yaşamı değildir. Buna rağmen, tesadüfi bir şekilde filme adını veren 71 parçanın her biri filmde anlamlı bir yer işgal eder. Başlangıçta Mikado olması planlanan film adı telif nedeniyle kullanılamaz ve Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası’nda karar kılınır. Benzer biçimde 71 sayısının da önemli bir anlam taşımadığını, ismini filmin 71 parçadan oluşmasından aldığını ifade eder Haneke (2014, Cieutat, Rouyer, s. 208).

Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası

Film, birbirine ardışık günler içerisinde yaşanan bir dizi bağımsız olay üzerinden kurgulanır. Mozaik film olarak da adlandırılan birbirine paralel olayların bir noktada kesişmesi durumunu Haneke, gerilimi sağlamak için en kolay yollardan biri olarak değerlendirir. Bir bankanın güvenlik görevlisi, kızı aynı bankada çalışan yaşlı bir adam, evlat edinmeye çalışan umutsuz bir aile, makineyle yarışan genç pinpon oyuncusu ve çocuk mülteci gibi karakterlere yer verilir. Haneke, seyirciyi Viyana sokaklarına, insanların evlerine, banyolarına ve mutfak masalarına davet eder. Mülteci çocuğun bir arabanın arkasında yaptığı yolculuktan, çaldığı fotoğraf makinesine; evlat edinen çiftin çocukla bağlantı kuramadıkları için ondan vazgeçmelerine ve pinpon oyuncusunun makineye karşı verdiği şiddetli kavgasına kadar her sahne karakterlerin yaşamlarından özel anlardır.

Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası

Televizyon karşısında pasif konumlanan izleyici bazı durumlarda kafasını kaldırarak olup bitenlere baksa da haberler, genellikle arka planda sessizliği doldurur. İnsanlar dikkatlerini tamamen vermediklerinde bile medya söylemlerine maruz kalırlar. Yemek yaparken, telefonla konuşurken, çocuk bakarken; kısaca bir günün olağan akışı içerisinde televizyon odadaki varlığını her zaman korur. Davranış biçimlerini, karakterleri ve dikkat unsurlarını dönüştüren medya içeriği, pinpon oyuncusunun öfke kriziyle etrafa şiddet saçmasının ardındaki etmenlerdendir.

Haneke’nin filmlerinde somut bir suçlunun bulunamıyor oluşu izleyiciyi zorunlu olarak diğer etmenleri düşünmeye yönlendirir. Parmakla işaret edilen bir düzen bozucu, tutuklanacak bir suçlu ya da rehabilite edilecek bir hastalık söz konusu olmadığında suçlu olma potansiyelini taşıyanların sayısı artar. Michael Jackson, mülteci çocuk, haç yapma oyunu ve Mikado gibi bir çok metafor alt mesaj olarak hikâye akışını kuvvetlendirir. Gerilim unsurları aileden gelen sevgisizlik, din, ırkçılık ve temsil üzerinden aktarılır. Haneke, şiddetin çıkış noktasını netleştirmeden kurduğu olay örgüsünde medyayı, faşizmi, norm haline gelen şiddeti, terörü ve savaşı parçalı olarak realitenin sorumlusu yapar.

Şiddet, Medya ve Şehir Üçlemesi

Üçlemenin her bir filminde olduğu gibi medya, özellikle de televizyon birincil aktarıcılardır. Üç filmde de yer verilen medya, ekranlar ve haber kanalları şiddetin görünürlüğüne vurgu yapar. Yedinci Kıta’da tahribat, bizzat karakterler tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca kahramanlar ölümlerinden hemen önce bir eğlence şovu izlerken, filmin bitmesine yakın karıncalı ve cızırtılı ekran odadaki sessizliği doldurur. Benny’nin Videosu’nda trajedi video kayıt cihazından, yine bir ekran aracılığıyla aktarılır. Sinemanın kendisi bu ekranları kaydeden ve aktaran bir aracı niteliğindedir. Hayatı kameranın ardından deneyimleyen karakter, gerçek hayatta baktığı yerleri araya ekran girdiğinde görmeye başlar. 71 Parça’daki medya unsuru ise diğer ikisinden daha belirgindir. Sıklıkla televizyon ekranlarına maruz kalan karakterler haber dilinin şiddet yanlı ve kışkırtıcı ruh halinden sıyrılamazlar.

Yedinci Kıta

Haneke, izleyicide şok etkisi yaratabilmek için şiddeti olağan çıplaklığıyla göstermek yerine kurgusunu şiddetin tırmandığı hissiyatı üzerine kurar. Şiddetin, terörün ve savaşın bir korku unsuru olarak belirginleştiği 90’larda çekilen bu üç filmde dönemin haber kanalları birebir kullanılmış; bu haberlerin izleyenin üzerindeki etkisi bazen toplum bazen de bir aile üzerinden verilmiştir. Üçlemede varılabilecek ortak nokta şiddet dilinin modern şehir yaşamındaki otomatikleşmiş  insan zihinleri üzerindeki dönüşüm gücü ve bu mekanikleşmenin yol açtığı toplumsal yıkımdır. Yedinci bir kıta arayan, kendi kötülüklerinden uzaklaşmak için Mısır’a giden ve anlık bir öfkeyle dehşet saçan karakterlerin her biri bu yıkımın simgeleridir.

 

Yazar: Melin Durmaz

Editör: Merve Bektaş

 

Kaynakça:

  • Cieutat, M. & Rouyer, P. (2014). Haneke Haneke’yi Anlatıyor. İstanbul, Türkiye: Everest.
  • Heiduschka, V. (Yapımcı). & Haneke, M. (Yönetmen). (1992). Benny’nin Videosu [Film]. Avusturya: Bernard Lang.
  • Heiduschka, V. (Yapımcı). & Haneke, M. (Yönetmen). (1994). Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası [Film]. Avusturya: ARTE.
  • Heiduschka, V. (Yapımcı). & Haneke, M. (Yönetmen). (1989). Yedinci Kıta [Film]. Avusturya: Wega Film.
  • Şavlı, B. (2016, Ocak 10). Yedinci Kıta: Haneke’nin Acıtan Aynasından İlk Yansıma. Erişim Adresi: https://filmloverss.com/yedinci-kita-hanekenin-acitan-aynasindan-ilk-yansima/
  • Şimşek, N. (2015, Mart 23). Haneke’yi Anlamak. Erişim Adresi: https://filmloverss.com/hanekeyi-anlamak/5/

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Melin Durmaz
Melin Durmaz, 1997 yılında İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema, sosyoloji ve iletişim gibi alanlarda içerik üretiyor. Deneme ve hikâye yazıyor.
YORUMLAR

  1. Sergen dedi ki:

    En sevdiğim yönetmen olduğuna yeni emin olduğum Haneke’nin üçlemesini gözlemlerinle okumak aşırı keyifliydi. Filmler keyiften uzak olsa da Hanekeciliğimizi pekiştiren mükemmel bir yazı olmuş, kalemine sağlık.