Neden Batıl İnançlara Sahibiz?

26.06.2021
Neden Batıl İnançlara Sahibiz?

 

“İnsanoğlu hem bilgedir hem tuhaftır. İnsanca yaşaması için mantık kadar duyguya, bilim kadar efsaneye muhtaçtır.”  -Edgar Morin

Latince “superstitio” kökünden gelen batıl kavramı eski halk inanışlarının günümüze değin varlıklarını devam ettirmesi şeklinde tanımlanır. TDK’ye göre ise batıl kelimesi “inançlar bakımından gerçek olmayan, temelsiz, asılsız” anlamlarına gelir.

İnsanlar çaresizlik (önceden doğaya şimdiyse ekonomi ve ailevi durumlara karşı), belirsizlik olgusunu ortadan kaldırmak ve kendilerini güvende hissetmek adına batıl inançlara yönelirler. Üstelik en ilkel kabileden günümüz modern insanına kadar (Köse ve Ayten, 2009). Çünkü mekâna ve zamana göre şekillenen batıl inançlar, işe yaradıkları doğru kabul edildiğinden kişilere iç rahatlaması sağlar.

Batıl İnançların Bugünlere Gelişi

Çelişkisiz ve işlevsel bir anlam sistemi oluşturmak, insanların temel ihtiyaçlarındandır. Bireyler bu sistemi kurarlarken özel hayatlarıyla alakalı, bilimin yetersiz kaldığı sorularda aradıkları cevapları batıl inançlarda bulurlar. Böyle bir perspektiften ele alındığında neden insanların bugüne dek batıl inançlara sahip olduğu anlaşılabilir. Bu bakış açısına ek olarak 21. yüzyılda da batıl inançlara sahip olmak, fayda kuramıyla açıklanabilir. Kurama göre bireylerde “eğer bu bilgi işime yarıyorsa o hâlde doğrudur” anlayışı vardır. Edinilen bu batıl inançları insanlar denetleyip kontrol etme eğilimindedirler. Örneğin günlük burç yorumunda “Bugün insanlarla iletişimizi kısıtlarsanız başınıza gelecek kötü bir olayı engelleyeceksiniz.” cümlesini okuyan kişi, yazana uyup başına kötü bir şey gelmediğini görünce burç yorumlarına dair inançlarını artırma eğiliminde olur. Buna literatürde “kendini gerçekleştiren kehanet (pygmalion effect)” de denir (Ayhan ve Yarar, 2005).

Batıl İnançlar Hakkında Psikoloji Bilimi Ne Diyor?

Sinanoğlu ve Sinanoğlu (2012)  çalışmalarında, batıl inançlara sahip olmadığını söyleyen yüksek tahsilli bir deneğin, aile üyelerinden “salı günü yeni bir şey giymenin kendilerine iyi gelmediğini” işittiğini ve kendisinin de söylenenin etkisinde kalarak “salı günleri yeni alınan bir şeyi giymediğini” ifade ettiğinden bahsetmişlerdir. Bu çalışmadan yola çıkarak kültürel ögeler arasında yer alan batıl inançların aile, toplum, çevre ve kuşaklar yoluyla aktarılan bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.

Öğrenme psikolojisi literatürü de batıl inançları anlamaya ışık tutar. Skinner, 1948’de yayımladığı makalesinde güvercinlerin de şartlanma yoluyla batıl inançlar gösterdiğini yazar. Yaptığı deneyde ilk olarak güvercini kafese koyup 15 saniye aralıklarla kafesin içerisine yem atmıştır. Bir süre sonra güvercinin beklenmedik davranışlarda bulunduğunu; kuyruğunu salladığını, etrafında hızla döndüğünü, kanatlarını çırptığını gözlemlemiştir. Kafese yem atıldığında güvercin hangi hareketi yapıyorsa yemin, o hareket sayesinde geldiğini düşünmüştür. Bu yüzden tesadüfen yaptığı davranışları tekrarlayarak yemin gelmesini beklemiştir (Konuk, 2005).

The Superstitious Pigeons

Skinner kutusunda koşullanmayı bekleyen güvercin

Örneklerle Batıl Davranışları Açıklamak

Öncesinde batıl inanç ve batıl davranış arasındaki farkı açıklamak gerekir. Batıl inanç klasik koşullamayla oluşurken, batıl davranış edimsel koşullama yoluyla oluşur. Örneğin, sarı renkli kurşun kalemle sınava giren bir öğrencinin sınavı çok iyi geçerse bu öğrenci, sarı renkli kurşun kalemle sınava girmesinin ona başarı getirdiğine inanır. İşte bu noktada klasik koşullamayla batıl inanç gerçekleşir (Kalem –> Başarı).  Sarı renkli kurşun kalemle sınava girmenin başarı getireceğine olan inancıyla (pekiştireç) diğer sınavlara da bu kalemle giren öğrencinin yaptığı eyleme artık edimsel koşullama yoluyla oluştuğundan batıl davranış denir.

Skinner yanlış bir sebep sonuç ilişkisine dayanan batıl inançların irrasyonel korkularla bağ kurduğunu düşünür. Birey yaptığı tesadüfi eylem neticesinde “tehlikeden” korunmuşsa bu olay, onun davranışını pekiştirip tekrarını ve devamlılığını sağlar, tıpkı güvercin gibi. Batıl davranışlar, batıl inançların ve kabullerin sonrasında gerçekleşir. Örneğin olası bir zarardan kurtulacağını düşünen kimse, düşüncesiyle ilişkili olarak tahtaya vurma davranışı gösterir. Sporcuların ritüelleri de batıl inançlardandır. Alex’in sahaya girişinde maçın iyi geçmesi için 3 kere zıplaması, Hagi’nin çorabının altını keserek maça girmesi, Blanc’ın maç başlamadan evvel kaleci Barthez’in başını öpmesi gibi totemler bu duruma örnek olarak verilebilir (Gülüş, 2016).

Fransa Milli TakımıFransa Milli Takımı oyuncuları 1998 Dünya Kupası'nda oynadıkları her maçtan önce kaleci Barthez'in kafasını öperdi.

Fransa milli takımından Blanc’ın, maç öncesi kaleci Barthez’ in kafasına totem öpücüğü kondurması

Son olarak

Teknolojinin imkânlarından çok rahat ve maksimum şekilde yararlanabildiğimiz, yaşadığımız çağda, insanların gelecekleri hakkında bilgi sahibi olabilmek, yaşamlarına yol çizebilmek için yıldız falları, burç yorumları gibi batıl inanç ürünlerine umut bağlayıp beklentiye girmeleri düşündürücüdür (Düztepe, 2005). Ancak teknolojik ve bilimsel gelişmelerin beraberinde getirdiği toplumsal ve kültürel değişimlerin yanında batıl inançlar da ortamın gerektirdiği şartlara uyum sağlayarak hayatımızda yer edinmektedir (Gülüş, 2016).

 

Yazar: Berfin Karakaya
Editör: Emine Türal

 

Kaynakça

  • Ayhan, İ. & Yarar, F. (2005). Batıl İnançların Psikolojisi, PİVOLKA Dergisi, 4 (17), 15-19.
  • Düztepe, T. (2005) Popüler Kültür Ürünü Olarak Gazetelerin Astroloji Köşelerinin Değerlendirilmesi, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gazetecilik ABD, Ankara.
  • Gülüş, İ. (2016). Batıl İnançların İletişimsel İşlevi Ve Medyadaki Yansımaları: Kuramsal Yaklaşım Ve Alan Araştırmaları Işığında Batıl İnanç Ve İletişim Karakteristiği Üzerine Bir İnceleme. Atatürk İletişim Dergisi, (10), 111-136.
  • Konuk, E. (2005, 5 Nisan). Güvercinlerde Batıl İnanç. Erişim adresi: https://www.dbe.com.tr/tr/dbe/11/guvercinlerde-batil-inanc/
  • Köse, A. & Ayten, A. (2009). Bâtıl İnanç ve Davranışlar Üzerine Psikososyolojik Bir Analiz. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi,(2), 45-70.
  • Ögenler, O. & Yapıcı, G. (2011). Üniversite Öğrencilerinde Batıl İnanışlar. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 72.
  • Sinanoğlu, A. F., & Sinanoğlu, A. (2012). 21. Yüzyıl Malatya’sında Batıl İnançlar. Türklük Bilimi Araştırmaları, (31), 239-257.

Görsel Kaynakça

ETİKETLER:
YAZAR BİLGİSİ
Berfin Karakaya
Berfin Karakaya, 2002'de Van'da doğdu. 2019 yılında Mehmet Tekinalp Anadolu Lisesinden mezun oldu. İstanbul Medeniyet Üniversitesinde psikoloji okuyor. Yazmak eylemi; onun, insanı ve dünyayı anlama çabasında en güzel yol arkadaşıdır. Ağustos 2020'den bu zamana MozartCultures ekibinde olup aynı zamanda İnsanlığın Armonisi podcast serisini seslendirmektedir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.