Suriye İç Savaşı’nın Kültürel Miras Varlıklarına Etkileri

21.04.2021
Suriye İç Savaşı’nın Kültürel Miras Varlıklarına Etkileri

Orta Doğu’nun Önemi

Orta Doğu, tarihte ilk şehirleşme hareketlerinin başladığı bölgelerden birisidir. Burada dinsel, dilsel ve etnik azınlıklar bir mozaik oluşturmaktadır. Bölgede ilk şehirsel yerleşmelerin 6.000 yıl kadar önce kale, pazar ya da vaha şehirleri olarak kurulduklarını bilinmektedir. Sonraki yıllarda şehirler dini, yönetsel ve sanayi merkezileri olarak ortaya çıkmışlar, son zamanlarda da petrol, ticaret ve turizme dayalı şehirler önem kazanmışlardır. Orta Doğu’daki şehirlerin büyük çoğunluğu, dünyadaki en eski şehirleri arasında yer alırlar. Bu şehirler, tarih boyunca parlak ve zor dönemler geçirmişler fakat günümüze kadar varlıklarını sürdürebilmişlerdir.

 

Orta Doğu şehirlerinin uygarlık tarihinde önemli yer tutmalarının en önemli nedenlerinden birisi, bölgenin coğrafi konumudur. Bölge ülkeleri ve şehirleri, asırlar boyunca Asya ve Akdeniz ülkeleri ile Avrupa arasında başta ticaret olmak üzere (özellikle kervan yollarıyla) çeşitli bağlantıların kurulmasında aracılık görevini üstlenmiştir. Uluslararası güç dengelerinin değişimine yol açabilecek derecede enerji kaynaklarına sahip olan bölge, üç büyük dinin doğuşuna ve yayılışına tanıklık etmiş, aynı zamanda siyasi ve dinî ideolojileri ile küresel düzeyde dünyanın şekillenmesine büyük katkı sağlamış ve bu dinler için kutsal merkezler haline gelmiştir.

Suriye İç Savaşı ve Suriye’nin Risk Altındaki Kültürel Miras Varlıkları

Suriye İç Savaşı’nda 2014 yılının Mart ayında bombalanarak yok edilen, o ana kadar 900 yıldan beri ayakta duran Savaşçılar Kalesi (Krak des Chevaliers), manastırının duvarlarını şu cümle süslerdi:

“Zarafet, bilgelik ve güzelliğin keyfini sürebilirsiniz ancak tek başına olduğunda geri kalan her şeyi kirletebilen kibirden sakının.’’ (Haag, 2008)

Geçmişten bu yana insan yapımı her şeyi kapsayan kültür mirası artık ülkelerin yeraltı ve yer üstü kaynaklarından biri ve dünyanın ortak mirası olarak kabul edilmektedir. Kültür mirası, bir toplumu meydana getiren en önemli değerlerden biridir. Bu ortak değer, fizikî ve sosyoekonomik faktörler nedeniyle zarar görebilmektedir. Bu faktörler içinde en tahrip edici olanlardan biri savaşlardır.

Suriye

Suriye (Arapça: سُورِيَا‎, romanize: Sūriyā), resmi adıyla Suriye Arap Cumhuriyeti, Batı Asya’da konumlanan bir ülkedir. Güneydoğusunda Lübnan, batısında Akdeniz, kuzeyinde Türkiye, doğusunda Irak, güneyinde Ürdün ve güneybatısında İsrail ile çevrilidir. Suriye, topraklarında birçok medeniyete ve imparatorluğa ev sahipliği yapmış, aynı zamanda önemli siyasi, ekonomik, dinsel ve kültürel gelişmelere tanıklık etmiştir. Suriye, Taş Devri’nden bu yana kültürel çeşitliliği ve zengin tarihi açısından günümüze kadar birçok medeniyetin merkezinde olmuş bir uygarlık merkezidir. Bu özelliklerinden dolayı da filozofların, oryantalistlerin ve bilim adamlarının ilgi odağı olmuştur.

Savaş

2011 senesine gelindiğinde ise Dera’da başlayan halk hareketleri, günümüzde hâlâ devam eden bir iç savaşa dönüşmüştür. Ülkede baş gösteren bu iç savaş nedeniyle “Suriye’nin Dünya Kültürel Miras Alanları”, savaş alanları halini almıştır. İç savaş devam ederken ekonomik ve siyasal nedenlerden ötürü kültürel miras alanları, uluslararası sözleşmelerin ihlaliyle tahrip edilmektedir. Suriye’deki yerleşim alanları, hastaneler, sivil binalar, dini, tarihi, bilim, sanat, eğitim, yardım amaçlı yapılar askeri hedef olmaktadır. Son senelerde silahlı çatışmaların gerçekleştiği ve devlet otoritesinin zayıflayıp kontrolün kaybolduğu yerlerde arkeolojik alanlara çok büyük çapta zarar verilmiştir. Hatta ekonomik nedenlerden dolayı da yerli halk tarafından eserlerin talan edildiği görülmektedir (Çam ve Avcı, 2020). Suriye’de meydana gelen tahribatın sebepleri içerisinde ekonomik ve dinsel faktörler gösterilebilir.

Tarihi yapılar ve alanlar, müzelerdeki nesneler ve arşivler zarara uğramıştır. Çatışma ortamı ve genel yıkımı ile savaş, kültür mirasının da çok büyük oranlarda zarar görmesine sebebiyet vermiştir. UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan Suriye’deki alanların, hafif silahlar, roketler ve tanklar sebebiyle hasar gördüğü bilinmektedir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Medine Kapalı Çarşısı, Ortadoğu’nun en iyi muhafaza edilmiş kapalı çarşıları içerisinde gösterilmekteyken yapıda meydana gelen yangında yüzlerce dükkân yanıp kül olmuştur (Fidan ve Ünal, 2016, 483). Çatışma alanlarında gerek seçici gerek ise genel yıkımın hedefi olan kültür mirası ile ilgili hasarın gün geçtikçe değişmesi sebebiyle yıkımın gerçek boyutlarını belirlemek de pek mümkün olamamaktadır (UNESCO, 2016). Çatışmalar esnasında kasıtlı olarak yıkım ve kültürel varlıkların/değerlerin yağmalanmasıyla kişilerin ve grupların kimliğini yok etmek, çevreyle olan bağlantıları kesmek ve bir topluluk olarak onları bir bütün yapan bağları zedelemek amaç edinilmektedir. Savaş ilan eden taraflar toplumları tarihe bağlayan eserleri, dokümanları ortadan kaldırmayı, geçmişleriyle olan bağlarını ve tarihlerini tamamıyla yok etmeyi arzu etmektedirler (Fidan ve Ünal, 2016, 480).

Arap dünyasını sarsan olaylar, Suriye’deki kültürel miras ile ilgili olarak bir endişe dalgasına yol açmıştır. Suriye kültürel miras alanlarını tehdit eden kalıcı tahribat özellikle endişe vericidir. Bu alanlarda bulunan eserler, uluslararası sanat ve eski eser piyasalarında büyük talep gördüğünden hırsızlık, yağmalama ve yasa dışı ticarete maruz kalmaktadır (ICOM, 2015). Suriye’nin zengin çeşitlilikteki kültürel mirası ulusal karakterindeki çoğulluğa yansımıştır. Sit alanlarında devam eden tahribat ve kültür varlıklarının kaybı Suriye kültür mirasını ve onun dünya mirasına olan farklı katkıları hakkındaki bilgimizi ve kavrayışımızı yoksullaştırmaktadır.

Suriye’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, çatışmalarda hasar aldığı için gelecekleri risk altına giren 6 adet sembolik anıtı vardır. Bunlar;

  • Halep Antik Kenti
  • Şam Antik Kenti
  • Busra Antik Kenti
  • Krak de Chevaliers Haçlı Kalesi ile Selahaddin Kalesi
  • Kuzey Suriye Antik Köyleri
  • “Çölün Gelini” lakaplı Palmira Kentidir.

Sonuç olarak kültür mirasları insanlığın ortak malıdır ve bu mirasların siyasi sınırları bulunmamaktadır. Bu miraslarımız yok olduğunda yerine yenisini koymamız mümkün değildir. Evrensel değerlerimizden olan bu mirasların korunması tüm ülkelerin sorumluluğunda olmalıdır.

Yazar: Hatice Dağlıkan

Editör: Dila Taşdelen

Kaynakça

Görsel Kaynakça

https://www.sozialismus.info/2014/02/historische-bewegung-von-fluechtlingen-in-israel/

https://m.bianet.org/biamag/print/163014-suriye-nin-savasta-yok-olan-kulturel-mirasi

https://nereye.com.tr/fotograflarla-halep-savastan-once-savastan-sonra/

https://on5yirmi5.com/dunya/olaylar-dunya/suriyenin-yok-edilen-tarihi-mirasi/

https://kisiselmedya.com/suriye-tarih-eser-birlesmismilletler-unosat-uydu-milliyet/

https://www.buzzfeednews.com/article/matthewtucker/these-before-and-after-photos-of-palmyra-show-what-isis-did

https://tr.euronews.com/2016/12/22/fotograflarla-savas-oncesi-ve-sonrasi-halep

https://www.ensonhaber.com/galeri/suriyedeki-yikilma-tehlikesi-olan-yapilar-dijital-ortamda-belgelendi#7

https://imgur.com/gallery/vfjTl

https://twitter.com/Levisonwood/status/952555083614621703/photo/1

https://www.boredpanda.com/before-after-war-photos-aleppo-syria/?utm_source=google&utm_medium=organic&utm_campaign=organic

https://www.boredpanda.com/before-after-isis-destroyed-monuments-palmyra/?utm_source=google&utm_medium=organic&utm_campaign=organic

https://www.lonelyplanet.com/articles/palmyra-reconstruction-reopen-2019

 

 

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Hatice Dağlıkan
Hatice DAĞLIKAN 1999 yılında Mersin'de doğdu.2017 yılında Tarsus Fen Lisesi'nden mezun oldu ve 2018 yılında Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde üniversite öğrenimine başladı. Mersin'de ikamet etmektedir. Mimarlık tarihi, arkeoloji ve mitoloji özel ilgi alanlarıdır. Oyun oynamayı, okumayı, müzik dinlemeyi, yeni diller öğrenip farklı kültürler tanımayı ve belgesel izlemeyi sevmektedir. Bu platformda yazmasının temel amacı insanların çevresinde gördüğü eserler hakkında fikirlerinin oluşmasını sağlayabilmektir.
YORUMLAR

  1. irem dedi ki:

    Okurken ağladığım gerçeği… Teşekkür ederim güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş