UYANIŞ Bölüm 1: İnsan Ne İster? (Maslow’un Hiyerarşisi)

UYANIŞ Bölüm 1: İnsan Ne İster? (Maslow’un Hiyerarşisi)

UYANIŞ Bölüm 1: İnsan Ne İster? (Maslow’un Hiyerarşisi)

Modern insanın temelde bakıldığında 60 bin yıla yaklaşık bir tarihi, evrenin tahmin edilebilir yaşının içinde çok da önemli olmayan bir süreci kapsıyor. Bu durum insana herhangi bir değersizlik atfeder mi ya da sübjektif önemini etkiler mi bilinmez ama insan, kendi benliğini fark ettiği andan itibaren varlığını yaratma ve kanıtlama sürecine girmiş bir şekilde kendisini bulur. Daha iyi anlaşılabilmesi açısından Fransız psikanalist Jacques Lacan’ın düşünce ve teorilerine göz atılmasında fayda olabilir. Lacan, insanın benlik farkındalığının bebeklikte kendisinin aynadaki görüntüsüne ‘’ben’’ tanımını atamasından bu yana var olduğunu savunur. Ayna evresi olarak bilinen bu aşamada insan, özne ile ben’in buluşmasını bu deneyimle gerçekleştirir (Stanford Encyclopedia of Philosophy, 2018).

Yapılan araştırmalar ise ilk altı ayda bebeğin aynadaki görüntüsünün bir farkındalıktan çok şaşırma olduğunu ortaya koyuyor. İleriki süreçte ise bebek artık görüntüsünü tanır ve kendisi olduğunu fark eder. Aynı zamanda bu noktaya egonun ortaya çıkışı ya da doğuşu denilebilir. İnsan, kendi varlığını fark etmesiyle beraber biyolojik yapısının varlığını ve biyolojik yapısını aşmaya çalışmaya duyduğu yoğun hissiyatı aynı düzlemde sürdürmeye çalışır. Bu durum çoğu zaman oldukça karmaşık ve çatışmalarla dolu olabilir. Aynı düzlemde var etme isteğinin yarattığı bu çelişkili eylemlere doğurgan olduğu halde neslini devam ettirmemeyi seçmek ya da intihar etmek örnek teşkil eder. Benlik konusuna bu serinin başka yazılarında daha sonra bolca değineceğiz.

Kendini değiştirip evriltmeye, sınırlarını aşmaya bu kadar istekli olan insan türünün ihtiyaçları hakkında konuşulmaya başlandığında ise akla ilk gelen açıklamalardan biri Maslow’un ihtiyaçlar piramididir. Piramit diye bahsedilmesinin nedeni ise kendi aralarındaki hiyerarşi ve zincir ilişkisini daha anlaşılabilir kılmasıdır (Maslow, 1943).

 

maslowun-hiyerarsisi Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi için hazırlanmış piramit

 

 

  1.  İnsanın fizyolojik ve biyolojik zorunluluklarını temel alan bu piramitin -ki böylece insan maddi olarak varlığını sürdürebilir durumda olur – ilk basamağında en temel ve ilkel ihtiyaçlarımız olan; nefes almak, beslenmek, su içmek, hareket ve dinlence gibi eylemler yer alır. Maslow’a göre insan bu ihtiyaçlarını karşılayamazsa bir sonraki aşamaya geçemez.
  2.  Bir sonraki basamakta ise kendi maddi varlığına herhangi bir tehdit oluşturmayacak bir mekân ya da durumda bulunma ihtiyacı yer alır. Yani insan var olduğu sürece güvenli ve emniyetli bir durumda kalma ihtiyacı hisseder. Ancak güvenli bir ortam ya da durum insanın bedensel ve psikolojik bütünlüğünü sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesini sağlar. Para kazanma kaygısı bu ilk iki basamağın güzel bir örneği olabilir. İnsan hem beslenme, dinlenme gibi en temel ihtiyaçlarını karşılamak için hem de korunma, barınma gibi kendini güvende hissetmesine neden olacak eylemler için para kazanması gerektiğinin farkındadır.
  3.  Bir sonraki basamakta ise; insanın kendini bir gruba ait hissetmesi, kimlik ihtiyacı ve sevgi yer alır. Evrimsel kökenine bakıldığında bu basamak çok daha kolay bir şekilde anlam kazanır. İnsan, doğada hayatta kalabilmesi için işbirliği yapmanın ve herhangi bir toplulukta var olmanın önemini içgüdüsel olarak bilir. Çünkü tersi bir durumda varlığını devam ettiremeyeceğinin farkındadır. Özellikle Buzul Çağı zamanında en basit düşünce sistemiyle ateşin başından (yani örnek teşkil ettiği toplumsal yaşamdan) kovulmanın donarak ölmek olduğunu bilir. Bu yüzden hem kendini toplumsallığa kabul ettirmek ister hem de böylece kendine ait olma hissiyatı yaratır. Sosyal ve duygusal ihtiyaçlar aslında oldukça önemlidir. Aile, arkadaşlık, romantik ilişkilerin temelinde sosyal ihtiyacın kurduğu nedenler yatar. Bu ihtiyaç karşılanmadığında ise insan belki açlıktan ya da susuzluktan kaynaklanan eksiklikleri yaşamaz ama yalnızlık, sosyal kaygı ve kabul edilmeme duygusunun yol açtığı negatif etkilere maruz kalır ve fonksiyonlarını tam olarak yerine getiremez.
  4.  Dördüncü basamakta ise değer görme ihtiyaçları başlığı altında incelenebilecek; başkaları tarafından beğenilme, takdir edilme, saygınlık görme gibi ihtiyaçlar geliyor. Bu noktayı ise şöyle anlamlandırabiliriz:

a) İnsan kendi gerçekliğini pekiştirmek için başkalarına ihtiyaç duyar. En temelde suyun yüzeyinde ya da bir aynada kendini görmesindeki keşif de kendi benliğini başka bir araçla sağlamasının en güzel örneklerinden. Daha sonra bu araç çevresindeki diğer türdeşlerinin kendisinin farkında olması durumuna dönüşüyor. Böylece insan kendi yeterliliğini, becerisini, varlığını bir noktada daha da sağlama alıyor .

b) İnsan bir başarı ya da ilerleme için motivasyona ihtiyaç duyar. İçsel motivasyonun yetersiz kaldığı ya da daha fazlasına ihtiyaç olunduğunda ise çevresel etmenlerden gelebilecek her türlü destek bu amaca hizmet eder.

Dördüncü basamağın sağlıklı bir şekilde işlemesinin sonucunda ise insanın kendi öz saygısı ve benlik saygısının gerçekleştiği söylenebilir. Öz saygı ve benlik saygısı konularına da yazı serimizin bir sonraki yazılarında ayrıntılı olarak yer vereceğiz.

5. İlk iki katmanı fiziksel ihtiyaçlar, diğer iki katmanı da psikolojik ihtiyaçlar olarak sıralarken son basamakta ise ‘’kendini gerçekleştirme’’ yer alıyor. Yaratıcı düşüncenin, üretimin ve kendi potansiyelinin farkına varıp bunları tatmin edici unsurlar geliştirmek belki de insanı hem biyolojik unsurlarıyla bir çatışma haline sürükleyen hem de salt gelişimin yegâne destekçisi olan unsurlardandır. Maslow’a göre bu basamak insanın yoksunluğunu giderebilmesinin tek yolu bu basamakta var olan kendini gerçekleştirmektir.

Sonuç olarak Maslow, insanın ömrü boyunca onu diğer canlılardan ayıran özelliklerle hayata tutunma amaçlarının ilkelselliği arasında bir sentez gerçekleştirmiş ve belirli bir hiyerarşik yapıda insanın temel ihtiyaçlarını sınıflandırmıştır. Maslow’un bu teorisi oldukça aydınlatıcı olmakla beraber bir sürü soru işareti ve çelişkiyi ortaya çıkarmıştır. Çünkü daha temel basamaktaki ihtiyaçlara sahip olmayanların en üst basamaktaki nitelikleri gerçekleştirmesinin zor olduğu ifade edilirken çoğu sanatçı, yazar, müzisyenin savaş, açlık, tutsaklık gibi zor zamanlarda yaratım sürecini büyük bir coşkuyla gerçekleştirdikleri ortadadır. Peki ya bu durum nasıl gerçekleşir? İlhamın hangi koşullarda çıktığı üretim esnasında önem mi kazanır yoksa insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabildikleri konfor eşikleri birbirinden çok mu farklıdır ya da acı gerçekten büyük bir yaratım mı doğurur? Bunlardan çok farklı düzlemdeki zeka faktörü mü önemli olandır? Yani her şey genetik ve seçilebilecek, karar verilebilecek durumun çok daha ötesinde midir? Bunlara dair düşünülecek çok şey ve birbirinden çok farklı argümanlar her an zihinlerimizde var ama belki de hepimizin buluştuğu tek nokta hepimizin bu bir ya da birkaç basamağı aşmak için hayatta kalışımızdır ve tabi ki yegâne motivasyonumuz bu basamaklarda saklıdır.

YAZAN: SERVİN ÇAĞIL

KAYNAKÇA

Maslow, A. H.  (1943). A Theory of Human Motivation Originally Published in Psychological Review, 50, 370-396.

Stanford Encyclopedia of Philosophy , Jacques Lacan , Tue Jul 10, 2018 Alıntıdır: https://plato.stanford.edu/entries/lacan/#MirStaEgoSub

Kapak Görseli Illustration by Muhamad Ikbal Arifin Suradi

YAZAR BİLGİSİ
Servin Çağıl
Servin Çağıl, 2000 yılında doğdu. Şu an Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde Metalurji ve Malzeme Mühendisliği okuyor. Görsel sanatlara, sinemaya ve felsefeye yakından ilgisi olmasının yanı sıra sosyolojiye ilgisi de zamanla gelişmiştir. Çocukluğundan bu yana yaratıcı drama ve tiyatro eğitimleri almasıyla birlikte sahne sanatlarına da ilgisi oldukça katlanmıştır. Bilim yazıları ve moleküler düzeyde çalışmalar özellikle ilgisini çekmekte ve aslında akademik kariyeri için ilhamları olmaktadır. Haziran 2020'den bu yana sosyoloji, sinema, bilim alanlarında yazılarını büyük bir keyif ve istekle yazmaktadır.
YORUMLAR

  1. Hakan batak dedi ki:

    Misyonunuz takdire değer .
    Çağın yaratığı bireysel psikolojide ki karmaşa ve toplumsal normlara ayak uydurmamanın yaratığı yalnızlık ,
    Bunun üzerine daha çok yazılarınızı görmek isteriz .