Antik Çağ’da Taş Blokları Nasıl Taşındı ve İşlendi?

20.04.2021
Antik Çağ’da Taş Blokları Nasıl Taşındı ve İşlendi?

Mermer, sıcaklık ve basınç altında kristalize olmuş kireç taşıdır ve mermerin süssüz, iç dekorasyonu en iyi tanımlayan, en güzel malzemelerden bir tanesi olduğu kabul edilir. Yunan Dünyası’nın mermer işçiliği, Neolitik Dönem’in ortalarında, küçük boyutlu insan biçimli mermer figürlerin yapımıyla başlamıştır. Yunanların ünlü “taş mimari”si, değişmeden günümüze kadar gelmiştir.

Kyklad Adaları’nda, Erken Bronz Çağı’na doğru devam eden üretim, sahillerdeki mermer, çakıl ve taş parçalarının toplanmaları ve bu taşlara şekil verilmeleriyle başlamış ve MÖ 2.700’lerden sonra bronz aletlerle tanışılması sonucunda teknik gelişme göstermiştir. Bu sayede büyük taş parçalarıyla çalışmak mümkün hâle gelmiştir. MÖ 3.000 yılının sonlarına gelindiğinde, Kyklad Adaları’ndaki üretimin durduğu fakat taş işçiliğinin Girit’te devam ettiği görülmüştür.

Antik Yunan yapı malzemelerinin en önemlilerinden biri olan mermerin bol miktarda çıkarıldığı taş ocakları, Atina yakınlarındaki Pentelus ve Hymettus Dağları ile Paros ve Naxos Adaları’nda bulunmaktadır.

Anadolu, mermer ocakları bakımından en zengin yatakların olduğu yerlerden biridir. Anadolu’da Lydia Bölgesi’nde bulunan Sardis yakınlarındaki Tmolos (Bozdağ), Ephesos (Kuşini), Prokonnesos (Marmara Adası), Dokimeion (İscehisar), Herakleia (Kapıkırı), Aphrodisias (Babadağ-Karacasu-Geyre-Aydın), Aizonai (Altıntaş) ve Teos (Seferihisar) önemli mermer ocakları arasında sayılabilir.

Taş ocaklarından koparılan büyük taşların işlenmesi için MÖ 3.000 yıl sonuna dek taş, ahşap ve bakır el araçları kullanılırken 2.000 yılının sonunda ise taş ve tunç el araçları yanında tek tük demir el araçları da kullanılabiliyordu. Taş ustaları, yapılarında kullanacakları taşları, inşaat alanına en yakın yerlerden çıkarırlarken mermer için seçici olmak ve uzakta da olsa mermeri ocağından çıkarmak zorunda kalıyordu. Bu zor işi başarmak için de ahşap, hayvan ve insan gücünden faydalanıyordu.

Taş İşçiliği Teknikleri

Taşın serüveni, ocakta başlamaktadır. Taşların kesilme ve koparılmalarından sonra kaba şekilleri verilen bloklar, türlü yollarla yapıda kullanılacakları yerlere taşınmaktadırlar. Yapı alanına ulaştırılan bloklar, önce yapıdaki  yerlerine göre ocakta verilen formun daha ileri aşamasına -yerleştirme aşamasına- gelinceye kadar işlenmekte, özellikle oturma ve yanaşma yüzeyleri tamamlanmaktadır. Oturacağı blokla bağlantısını oluşturacak zıvana yuvasının yeri saptanarak açılmaktadır. İlk önce, yeni yerleştirilecek bloğun altına zıvana takılır. Artık, yapı elemanını yapıda ait olduğu yere yerleştirme zamanı gelmiştir. Bu iş için yapı elemanlarının yapıdaki yerlerine ve büyüklüklerine göre rampa, iskele, kaldıraç, makara, palanga, üçayak, vinç gibi çeşitli olanaklardan yararlanılır. Kaldırılan blok, yerine koyulur ve kanırtma yuvalarından yararlanılarak kaydırılarak oturtulur. Sıra, üst zıvana yuvasına da oturan zıvanaları bağlayacak kurşunları akıtmaya gelmiştir. Yan yana gelen iki bloğun üst yüzeylerinin aynı seviyeye getirilmesi, sıranın onları birbirlerine bağlayacak kenet yuvalarının açılmasına geldiğini gösterir. Açılan yuvalara kenetler yerleştirilir ve yine kurşun akıtılarak perçinlenir. Bazı elemanların son aşamaya getirilmeleri, yapıdaki yerlerine yerleştirilmeden önce olmasına karşın özellikle duvarların dış ve açık iç yüzeyleri, sütunların yivleri ve bezemeler gibi ayrıntıların olduğu son işlemler, yapı elemanları yapıdaki yerlerine yerleştikten sonra gerçekleştirilir.

Çok sert taşların üzerinde çentikler oluşturulur ve burguyla aralıklı delikler açılır. Deliklerden içeriye demir takozlar itilir. Blok, delikleri birleştiren çizgi uzunluğunca düzenli biçimde yarılır. Kireç taşı ya da kum taşı gibi daha yumuşak maddeden yapılacak sütunların kaba biçimi elle verilir. Sonradan bunlar, torna tezgâhı üzerinde işlenir. İşlenecek parçanın örneği, torna tezgâhının bir çeşit düz aynası üzerinde ve işlenmiş yüzeye göre alınır. Bu işlemlerden sonra asıl sütun başlığı tornalanır. Sütun gövdesi çoğu zaman alçı sıvayla kaplanır ya da boyanır.

Yazar: Hatice Dağlıkan
Editör: Emine Türal

Kaynakça:

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Hatice Dağlıkan
Hatice DAĞLIKAN 1999 yılında Mersin'de doğdu.2017 yılında Tarsus Fen Lisesi'nden mezun oldu ve 2018 yılında Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde üniversite öğrenimine başladı. Mersin'de ikamet etmektedir. Mimarlık tarihi, arkeoloji ve mitoloji özel ilgi alanlarıdır. Oyun oynamayı, okumayı, müzik dinlemeyi, yeni diller öğrenip farklı kültürler tanımayı ve belgesel izlemeyi sevmektedir. Bu platformda yazmasının temel amacı insanların çevresinde gördüğü eserler hakkında fikirlerinin oluşmasını sağlayabilmektir.
YORUMLAR

  1. Suat onur dedi ki:

    Yazını zi okudum..

    Benim sorum ise misal Antalya müzesinde ki mermer heykeller nasıl yapıldı kullanılan aletler nerlerdi…