Negatif Kadın Algısı; Şeytan mı Tanrıça mı? Lilith’in Öyküsü

Negatif Kadın Algısı; Şeytan mı Tanrıça mı? Lilith’in Öyküsü

https://open.spotify.com/episode/2wKgs0CZs4tEuhDihjpMJc?si=ff8e55b30b5d4bee

Modern medyada karşımıza çoğunlukla şeytani özellikleriyle karşımıza çıkan Lilith, tarih boyunca daima bu algının nesnesi olmamıştır. Kendi öyküsüyle evrimleşmiş ve zamanla yeniden yorumlanıp anlamlandırılmıştır. Yahudi mitolojisi ve Talmud harici kaynaklarda Lilith efsanesi folklorik tarzda yorumlarla karşımıza çıkar. Tevratta açıkça yer almamakla beraber, Yahudi kaynaklarında biz bu hikayeyi Adem’in Havva’dan önceki, aslında ilk karısının öyküsü olarak olarak okuruz. Makro düzeyde bu basite indirgemenin haklılık payı olsa da Lilith kendi içinde detaylı bir efsaneye nüfuz etmektedir. Günümüz teolojisinde ve bir siyasi akım olarak feminizm incelemelerinde kendisine muhakkak referans verdiren Lilith, antik dünya panteonları içinde ana tanrıçalık vasfına en yakın karakterdir.

Platon’un Mağara Alegorisi

Yahudilik ve Hıristiyanlık tarihinde şeytani kadına dair nosyonu şekillendiren bu karakter, modern dünyada feminist ve neo-pagan hareketlerinin ortaya çıkmasında/ivme kazanmasında etkili olmuştur. Lilith, bir şeytan ve yılan kabul edilerek ilk günahın ve cennetten kovulmanın müsebbibi gösterilmiştir. Bu günahkar kadın; erkeği ve toplumu yoldan çıkaracak ve insanları günaha sürükleyecek bir şeytan/yılan olarak kabul görmüştür.

Peki Lilith kimdir ve neden şeytani bir varlık olarak gösterilmektedir? İnanışa göre Lilith, Havva’nın aksine Adem’in kaburga kemiğinden oluşmamıştır. Adem ile aynı topraktan yaratılmış ve Adem ile beraber cennetin en güzel bahçelerinde yaşamıştır. Eşitlik ve feminizm dokularını hissedebileceğimiz bu öyküde Lilith, aynı topraktan yaratıldığı Adem’in bir parçası değildir ve eşitlik bilinciyle hiçbir tahakkümü kabul etmez; kendisiyle aynı maddeden yaratılan Adem’in üstünlük kurmasına müsaade etmez. Efsaneye göre, Adem Lilith üstünde tahakküm kurmak ister ve ona karşı aşağılayıcı tavırlar takınır.

Hikayenin kökenine indiğimizde ilk feminist karakter olarak nitelendirilebilecek olan Lilith, anlatıya göre; Adem’in cinsel ilişki sırasında kontrolcü ve baskın tavırlarına sinirlenerek, ona itaat etmeyip cennetten kaçışın yolunu aramaya başlar. Cennetten kaçışın kök nedeni tabii ki sadece bu konu değildir, maskülen dominasyon ve  Adem’e itaat/hizmet etme fikri onu kamçılamıştır. Başkaldırısından ödün vermeyen Lilith, cennetten kovulabilmek için Tanrı’nın yasaklı adını söyler ve kovularak Dünya’ya; Kızıl Deniz yakınlarına gelir.

Böylelikle Dünya macerası başlayan bu asi dişi, yaşadığı mağara yakınlarındaki cinler ve şeytanlarla beraber olarak her gün 100 cin ve şeytan bebek dünyaya getirir. Lilith olmadan cennette çok sıkılan ve yalnızlık hisseden Adem ise her gün onun geri dönmesini sağlaması için Tanrı’ya yalvarmaktadır. Tanrı bu yalvarışa ve mutsuzluğa kayıtsız kalmaz ve melekleri arayıcılığıyla cennete geri dönmesi için ona emrini iletir. Lilith, Tanrı’nın emirlerine itaat etmez ve bu itaatsizliğe karşılık olarak Tanrı, geri dönmediği her gün için Lilith’in  100 çocuğunu öldürür. Hiçbir otoriteye boyun eğmeyen ancak evlat acısıyla mücadele eden Lilith, intikam almak için dünyaya gelen tüm bebekleri öldüreceğine yemin eder.

Yalvarmalarına karşılık bulamayan Adem’in günden güne derinleşen yalnızlığını gören Tanrı, Adem’e uysal bir eş yaratmak ister ve Adem’in kaburga kemiğinden bir parça ile Havva’yı yaratır. Havva görüntü olarak Lilith’e çok benzemektedir ancak karakter olarak itaate açık bir eştir, bu nedenle Adem Havva ile beraber olurken hiç yabancılık hissetmez ve zorluk çekmez. Adem eski keyifli günlerine kavuşmuşken Lilith her gün evlatlarının ölümüne şahit oluyor ve bir diğer yandan kendisine fiziksel olarak çok benzeyen Havva ile Adem’in mutluluğu onu yaralıyordur.

Yaşadığı acıya dayanamayan Lilith, Adem ve Havva’nın cennetteki keyifli günlerine son vermeyi kafaya koyar ve yine bir intikam planı kurarak yılan kılığına girip gizlice cennete sızar. Adem ve Havva’nın cennetten atılması için Havva’nın aklına girip ona yasaklı meyveyi yedirir. İçkin olarak bildiğimiz Adem ve Havva’nın cennetten kovuluş hikayesinin baş kahramanı olarak tarihe geçen Lilith, pek çok destanda ve günümüz kaynaklarında adından bahsettirmektedir.

Antik Yakın Doğu mitolojisine göre; Havva’yı kandıran yılan, sembolik dilde açıkça Ana Tanrıça olarak bilinmektedir. Lilith, yani yılan, yani ana tanrıça; Tanrı’nın insanı deneyen sureti olarak da kabul edilmektedir.

Erkeğin kadına tahakkümüne ilk başkaldırısını gerçekleştiren Lilith, feminist perspektiften bakıldığında kemikleşen ataerkil ideolojinin mitoloji ve dindeki ilk savaşçısıdır. Yahudi-Hıristiyan kutsal kitaplarında negatif kadın algısının kadim figürü olan Lilith, dinler tarihinde olumsuz özellikler yüklenerek şeytanlaştırılmanın en güzel örneklerinden birisidir. Kökeni hava ve gece olan bu karanlık dişi ruh, monoteist dinlerin haiz olduğu olumlu kavramların zıddıdır.

HANDE AKSOY

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.