Köy Enstitüleri Tarihi

26.01.2021
Köy Enstitüleri Tarihi

Köy Enstitüleri, köy okullarındaki öğretmen eksiğini gidermek için 1940 yılında kuruldu. O yıllara bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfusu 17 milyondu ve özellikle Doğu illerinde öğretmen eksikliğinin sıkıntısı çekiliyordu. Köy Enstitüleri’nin de amacı, köylere hem eğitim getirmek hem de Köy Enstitüleri’nden mezun olan kişilerin köyün diğer birçok (mimari, sağlık, eğitim, hesap) sorunu ile ilgilenmelerini sağlamaktı. Bu hedefler doğrultusunda, Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç öncülüğünde bu proje hayata geçmiş oldu.

DW (2020) haberine göre Köy Enstitüleri’nde kız öğrencilere pozitif ayrımcılık yapılmıştır. Yani bir erkek öğrenci bir kız öğrenci getirdiğinde kız çocuklarının okumasına katkıda bulunmak için kız öğrenciler enstitüye sınavsız alınmıştır. Ayrıca, Köy Enstitüleri’nde verilen dersler, şu anda verilen derslerden oldukça farklıdır. Öğrencilerin tek bir alana odaklanmalarından ziyade birçok konuda fikir ve deneyim sahibi olmaları amaçlanmıştır. Yukarıdaki ders programından da görüleceği gibi öğrencilere tarih, coğrafya, müzik gibi derslerin yanı sıra ev idaresi, kooperatifçilik, sağlık bilgisi, tarla tarımı, ruh bilimi gibi dersler de verilmiştir. Amaç, ülkesine ve köyüne gerekli her türlü yardımı sağlayacak çok yönlü bireyler yetiştirmektir. Hasan Ali Yücel bu amacı, “Köy Enstitüleri’nde devletin az bir yardımı ile öğretmen adayları, iş içinde çalışarak hem kendi barınaklarını, dersliklerini ve diğer gereksinimlerini, çalışma yerlerini yapmışlar hem de gereken genel kültür ile meslekî bilgileri ve tarım çalışmaları yaparak köy için gerekli olan beceriyi kazanmışlardır. Bunlar, işi bilen öğretmen ve usta öğreticilerin rehberliği altında gerçekleşmiştir.” sözleriyle de ayrıca belirtmiştir (MEB, t.y.).

Evrim Ağacı‘nın Youtube kanalında mevcut bir videosunda Celal Şengör, ödül aldığı sırada Hasan Ali Yücel’i andığını ve bunun üzerine ODTÜ’de profesör olan bir hocanın kendisinin yanına gelip köy enstitüsü mezunu olduğunu, enstitüde keman çalmayı öğrendiğini hatta Shakespeare’i oynadığını anlatmasından sonra Şengör, bu durumdan ne kadar mutlu olduğunu belirtir (2017).

Açıkbilim’in bu konuyla ilgili bir yazısında, araştırmaları sonrasında İsmail Hakkı Tonguç’un 20 yıllık bir plan yaptığını ve 1954’e kadar öğretmen, sağlıkçı vb. ihtiyaçların giderileceğini belirttiğine değinilmektedir. Yine aynı yazıda, Köy Enstitüleri’nden mezun olan kişilerin, 20 yıl boyunca hizmet vermelerinin planlandığı yazmaktadır (2014).

Habertürk’ün bir yayınına katıldığı sırada Celal Şengör, “Maksat, Anadolu’yu Anadolu’da tutarak eğitmek, kültür düzeyini ve ekonomik düzeyini yükseltmektir. Ortaöğretim dersleri yanında marangozluk, tarım gibi dersler de öğretiliyordu. Ancak, Hasan Ali Yücel’ in felsefesinde eğitimin tamamen bilimsel olması yatıyor. Medeni değerlerin ortak değerlerinde birleşmekti amaç.” demektedir (2020).

Köy Enstitüleri’nin son mezunlarından olan Şahin Eren de o zamanlarda okuryazarlık oranının çok düşük olduğundan (1940 yılı %40) ve bilenlerin bilmeyenlere okuma yazma öğrettiğinden bahsetmektedir (2019). Yine aynı şekilde, öğrencilerin 18 saat çalışıp 6 saat uyuduğundan, beden eğitimi dersinden sonra 4 saat kültür dersi, diğer 4 saat de tarım, hayvancılık, marangozluk dersleri aldıklarından ve ilk başta derslerde zorlandığından bahseder. Bu kadar çeşitli derslerin sayesinde sadece öğretmenlik değil aynı zamanda ikinci bir meslek de edindiklerini vurgular. Verdiği röportajda “Kapatılmasaydı başta eğitim olmak üzere her alanda daha gelişmiş bir ülke olabilirdik. Bir Cumhuriyet projesiydi.” diye de belirtir.

Özetle Köy Enstitüleri, Cumhuriyet tarihinin eğitim alanındaki en büyük adımlarından biri olarak değerlendirilir. Öğrenciler genç yaşta okula yazıldıktan sonra birçok alanda bilgi sahibi olmuşlar, bu bilgileri sadece teoride değil aynı zamanda pratikte de öğrenmişlerdir. Mezun olduklarında o şehrin sadece öğretmeni değil, aynı zamanda diğer işlerine de koşan bir bireyi olmuşlardır. Köy Enstitüleri, hizmet vermeye başladıktan kapanma dönemlerine kadar yirmi bine yakın öğrenci mezun etmiştir. Daha sonrasında, çeşitli siyasi sebeplerden dolayı Demokrat Parti döneminde 1954 yılında kapatılmıştır.

Yazan: Pınar Beçken
Editör: Dila Taşdelen

Kaynaklar

• Doğan, S. (2014, 6 Nisan). Bir Türkiye Efsanesi: Köy Enstitüleri. Açık Bilim. Erişim adresi:  http://www.acikbilim.com/2014/04/dosyalar/bir-turkiye-efsanesi-koy-enstituleri.html

• Evrim Ağacı. (2017, 29 Haziran). Celal Şengör: Köy Enstitüleri Neden Önemlidir? Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=DEhrwmM9PcE

• MEB. (t.y.) Köy Enstitüleri. Erişim adresi: http://www.meb.gov.tr/meb/hasanali/egitimekatkilari/koy_enstitu.htm

• Sezen, B. (2020, 17 Nisan). Köy Enstitüleri Kapanmasaydı. Deutsche Welle Türkçe. Erişim adresi: https://www.dw.com/tr/köy-enstitüleri-kapanmasaydı/a-53152156

• Teke Tek. (2020, 6 Mayıs). Köy Enstitüleri Fikri Nasıl Doğdu? İlber Ortaylı ve Celal Şengör Anlatıyor. Erişim adresi: https://www.youtube.com/watch?v=NgEw8AT4ItU&ab_channel=HabertürkTV

• Tozkoparan, G. (2019, 25 Kasım). Öğretmenler Günü Konuğu: Köy Enstitüsü Son Mezunlarından Şahin Eren. 24 Saat Gazetesi. Erişim adresi: http://www.24saatgazetesi.com/koy-enstituleri-dunyada-tescil-edilen-en-buyuk-egitim-sistemlerinden-birisi/

Görsel Kaynaklar

http://www.acikbilim.com/2014/04/dosyalar/bir-turkiye-efsanesi-koy-enstituleri.html
https://www.ogretmensitemiz.com/images/upload/72206595_2565272533540960_3064992952821481472_n.jpg

YAZAR BİLGİSİ
Pınar Beçken
Pınar Beçken, Bursa'da doğdu. İngiliz dili eğitimi 2.sınıf öğrencisi. Batı edebiyatına ve dil çalışmalarına ilgili. İnternette içerik üretmeyi seviyor ve birçok yerde gönüllü olarak çalışıyor.
YORUMLAR

  1. Hatice Dağlıkan dedi ki:

    Keyifli bir yazı olmuş.Emeği geçenlerin ellerine sağlık.

    1. Pınar Beçken dedi ki:

      Çok teşekkür ederiz.

  2. Rıdvan tüzemen dedi ki:

    “Kapatılmasaydı başta eğitim olmak üzere her alanda daha gelişmiş bir ülke olabilirdik. Bir Cumhuriyet projesiydi.” sözü her şeyi özetliyor. Ayrıntılı, kısa, nice büyük bir değeri kaleme almışsınız. Teşekkür ederiz.

    1. Pınar Beçken dedi ki:

      Çok haklı ama bir o kadar da yaralayıcı bir söz maalesef. Ben teşekkür ederim okuduğunuz için :).