Bir Kızılderili Öyküsü: Tarahumaralar Bölgesine Yolculuk

Bir Kızılderili Öyküsü: Tarahumaralar Bölgesine Yolculuk

Meksika’nın Kuzeyinde Kızılderili Bir Halk: Tarahumaralar

1986 doğumlu Fransız yazar Antonin Artaud, her ne kadar tiyatro oyunları ve çeşitli denemeler yazmış olsa da Tarahumaralar Bölgesine Yolculuk adlı eserinde antropolog kimliği ile boy göstermektedir.

Kitap, ekler bölümü ile birlikte toplamda sekiz bölümden oluşmakta ve Meksika’nın Kuzeyinde yaşayan Tarahumara topluluğunu konu almaktadır.

Artaud, Meksika’nın Kuzeyinde yaşayan ve ilkel olarak adlandırılan topluluğun izini sürmek için araştırmacı fonu almıştır. Çıktığı bu yolculukta yaşadığı deneyimlerin ardından esasında topluluğun ilkellikten çok daha ötede kadim sırlar taşıdığını ortaya koyan yazar, halk ile birlikte bölgeye özgü kültürel ayinlere katılarak bizzat bu sırları deneyimlemiştir.

Tarahumaraların, Kızılderili kökenden gelen bir topluluk olduğu ve Fransa’nın yürüttüğü çeşitli asimile politikaları ile halkın kültürünü ayrıksı bir şekilde devam ettirmesine karşı olduğunu söylemek mümkündür. Bu durum, Artaud’un eseri kaleme almak için bölgeden ayrıldığı zaman Dublin’de hiçbir neden gösterilmeksizin hapishaneye atılması üzerinden anlaşılabilmektedir.

Artaud, Tarahumara halkını anlattığı tüm el yazmalarına el konduğundan bahsetmekte ve hapisten çıktığı zaman el yazmalarına tekrar ulaşamadığının altını çizmektedir. Ayrıyeten yazar, hiçbir psikolojik problemi olmamasına rağmen yetkililerin ön ayak olması vesilesiyle akıl hastanesinde de kısmi bir zaman geçirmiştir. Tüm bunların kaynağı olan Tarahumahaları tanımaya çalışırken bir bakıma halkın içine karışarak etnograf kimliği kazanmış ve halkın Peyote adını verdiği ayin için kullandığı Ciguri adlı maddeyi deneyimlemiştir.

Peyote Ayini Ve Ciguri

Halk, Ciguri ile tanrıya ulaştıklarını ve Peyote’nin içerisinde anlam kazanan Ciguri’nin kendilerine hakikati gösterdiğinden bahsetmektedir. Ciguri, Artaud’un betimlemelerine göre kuruyemiş çeşidi bir bitkisel maddedir ancak kullanıldıktan sonra halüsinojen etki yarattığı söylenebilir. Peyote ve Ciguri, Tarahumaraların atan kalbidir ve halk bu iki temsil üzerinden Kızılderili atalarının enerjisini bölgede yaşatmaya devam etmektedir.

Peyote ayini, yerli halkın tamamen çıplağa yakın bir formda ormanlık bölgelerde düzenlediği ve içerisinde cinsellik nüveleri barındıran bir ayindir. Ayin, Peyote rahiplerinin gözetiminde düzenlenir ve bu rahipler 3 sene boyunca bir nevi inzivada kalarak Peyote için uygun lider konumuna gelirler. Rahiplerin gözetiminde ayinde tanrının özünü gösterdiğine inanılan Ciguri alınır. Kadın ve erkek, rahibin gözetiminde cinsel ilişki yaşarlar ve ayindeki diğer bireyler eril ve dişil enerjinin birleşimini seyretmiş olurlar. Tarahumaralarda eril ve dişil enerji çok önemli bir konudur ancak bilinenin aksine eril ve dişilin birliğinden değil iki ayrı temsil olmalarının birleşiminden bahsedilir.

İnsanın Doğal Özü ve Mistisizm

Artaud’un anlatımına göre halk herkesi Peyote içerisine almamakta sadece rahiplerin güvenini kazanan kişiler ayine davet edilmektedir. Zaten yerli halk ayine yabancı insanları davet etmekten çok fazla hoşlanmasa da Artaud kendini kabul ettirebilmiştir. Yapılan bir Peyote ayininde Artaud, Ciguri alır ve hayatında daha önce yaşamadığı bir deneyim yaşar. Ayinde insanlar tamamen utanç duygularından arınarak gaz çıkarıp, işemeye başlamışlardır. Ayrıca Sanskritçeye yakın bir dil kullanarak çeşitli söylemlerde bulunarak ritüelin seyrini yönlendiren halk, Artaud’u büyülemiştir. Ciguri, insanın modernleşme ile birlikte gelişmeye ve ilerlemeye başladığı şeklindeki söylemin tam tersini göstermektedir. İnsan ne kadar ilerlerse o kadar gerilemekte ve özünden kaçmaktadır.

Hatta ayinde en gür sesle gaz çıkaranlar diğerleri tarafından hayranlıkla izlendiği için Artaud, tüm bu deneyimlerini şaşkınlık ve hayranlıkla kaleme almaktan geri durmamıştır. Yazar, çıktığı bu yolculukta özünü keşfettiğini ilk defa anladığını ancak bu deneyimin ağır bir deneyim olduğunu ifade etmektedir.

Kötülüğe karşı müthiş bir direncin ardından iyiliğe ulaşılabildiğini görmüş ve esasen kötülüğün bir illüzyon olduğunu anlamıştır. Başta sadece iyi vardır ve o iyiyi keşfetmek için gerçek bir cesaret gerekir.

Tarahumaraların Hz. İsa İle Bir Bağlantısı Olabilir Mi?

Kitabın en can alıcı noktası tüm bu ilkel görünen ezoterik ritüelin Artaud’a Gül Haç Örgütünü ve Sion Tarikatını anımsatıyor olmasıdır. Yazar, dağlarda ve bölgede gördüğü çeşitli beş köşeli yıldız, Mısır haçı vb. imgelerin kökeninin Kızılderili bir halktan gelebilme ihtimali karşısında şaşkın olduğunu söylemektedir. Halkın giyim kuşamı ve ritüelde kullandıkları rendelerin üzerindeki sembollerin Tarahumara kültürü içerisinde ne kadar önemli bir yerde olduğu görülebilirken Gül Haç gibi tarihte daha sonraları ortaya çıkmış bir tarikatın beslendiği kaynak olma ihtimali yazarı Hz. İsa hakkında düşündürmektedir.

Yerli halk ve özellikle Peyote rahipleri devamlı babamız diye adlandırdıkları atalarından bahsetmektedir. Bunun ardından Artaud, Tarahumara’lı bir rahibe Hz. İsa’nın fotoğrafını gösterir ve o an ortamdaki tüm yerli bireyler suskunlaşmaya başlar. Kendi aralarında fısıldadıktan sonra resimdeki Hz. İsa’nın ataları olduğunu onaylarlar. Artaud, Meksika yolculuğunda yaşadığı bu ilginç deneyimde Tarahumara halkının inandığı tanrının Hz. İsa olduğunu keşfetmiştir. Tüm bu deneyimleri kaleme aldığı ve almaya devam etmek istediği için başta da belirtildiği gibi çeşitli bağlamlarda önüne engeller konulmuştur.

Neticede yazar, tüm bu engellere rağmen eserini bastırabilmeyi başarmış ve Meksika’nın kuzeyinde yaşayan Tarahumara halkının kültürel ve dinsel gerçekliğini ortaya koyabilmiştir.

 

Yazar: Dilara Aydın
Editör: Ozan Yazıcı

 

KAYNAKÇA:

  • Artaud, A. (2015) Tarahumaralar Bölgesine Yolculuk, (B. Gülmez. Çev.). İstanbul: Everest.

Görsel KAYNAKÇA:

 

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Dilara Aydın
Dilara Aydın, 1998 yılında İzmir'de doğdu. 2016 yılında Namık Kemal Üniversitesi Sosyoloji Lisans programından mezun oldu. Bakırçay Üniversitesinde yüksek lisansına devam ediyor. Doğayı ve yolda olmayı seven gezgin ruhlu biri. Sosyoloji, felsefe, yeni medya ve sanatın her alanına bir şekilde tesir etmekten keyif duyar. Sosyoloji ve yeni medya alanında kendisini geliştirmek isteyen Dilara, MozartCultures ekibinde yazar olarak yer alıyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.