Melankolik Aşık; Ophelia

John Everett Millais, Southampton doğumlu Kraliyet Akademisi üyesi İngiliz bir ressamdır. Ön-Raffaellocu Kardeşlik (Pre-Raphaelite Broterhood) akımının da kurucularındandır. Bu akımla beraber hedefledikleri; akademik çizimin göz ardı ettiği, hayal gücünü tablolarda rahatça kullanabilmek ve tarih, edebiyat gibi konulara da odaklanabilmektir.

Ophelia ise Shakespeare’in ölümsüz eseri Hamlet’in içinde geçen melankolik ve duygusal bir karakterdir. 400 küsur senedir birçok sanatçıya ilham olmuştur. Sayısız ressam tarafından tuvallere aktarılmış, birçok heykeltıraş tarafından özenle işlenmiştir. Hatta bazı yazarlar tarafından tekrar kurgulanmıştır. Son dönemdeki Hamlet uyarlamalarının bazılarında oyunun Ophelia etrafında kurgulandığı bile olmuştur.

Kasvetli ve melankolik hali en ilgi çekici özelliğidir. Öyle ki Lars Von Trier’in Melancholia adlı filminde Ophelia esintileri görülür. Hamlet’e aşık olan bu genç kız Hamlet’in aklını yitirmiş gibi davranarak oynadığı oyuna inanır. Hali hazırda kasvetli ve duygusal olan Ophelia bunun üstüne babasının ölümü eklenince akli dengesini yitirir ve o meşhur çizimlerin esinlenildiği sahne hayat bulur. Ophelia, çiçek toplamak için çıktığı ırmak kenarı gezintisinde bir ağaca çıkar ve tam o sırada ağacın dalı kırılır. Talihsiz Ophelia kabarık, işlemeli elbisesiyle ırmağa düşer. Irmakta kısa bir süre elbisesinin hava alan kısımları sayesinde su üstünde kalır. Bu sırada şarkı söylemektedir. Fakat sonrasında kabarık elbisesi giderek ağırlaşır ve onu suyun derinliklerine çeker. Böylelikle Ophelia boğularak can vermiş olur.

İşte John Everett Millais bizi Ophelia’nın bu kırılgan, delirmiş, hüzünlü ve durgun bedeniyle baş başa bırakır. Gökyüzüne boş bakışlar bırakıp ölmek üzere olduğunun farkında olmayan Ophelia’nın trajik hikayesi bu tabloda özenle işlenmiştir.

Tablonun çizim aşamasına gelecek olursak 2 aşamadan oluşmuştur; öncelikle manzarayı resmedip ardından Ophelia’yı çizime eklemiştir. Ophelia’yı çizerken ise 19 yaşındaki Elizabeth Siddal adlı kadını model olarak kullanmıştır. 2. el dükkanından satın aldığı gümüş işlemeli kabarık elbiseyi Elizabeth’e giydirip Londra’da bulunan stüdyosunda içi su dolu küvete yatırmıştır. Tüm bunların kış aylarında yaşanıyor olması sebebiyle Elizabeth zatürreye yakalanmıştır! Her detayıyla uzun süre uğraştığını ve ne kadar önemsediğini bu örnekten anlayabiliriz.

Tablodaki bir diğer şahane detay ise Ophelia’nın elinde tuttuğu ve çevresinde yüzen çiçeklerdir. Victoria dönemi İngiltere’sinde oldukça yaygın olan ‘çiçeklerin dili’ inanışı tabloda izleyiciye yansıtılmıştır. Bu inanca göre her çiçeğin bir anlamı vardır. Tabloda gözümüze çarpanlar ise Hamlet’te belirtilen ‘Ophelia’nın çiçek tacından’ alıntılanmıştır. Bu çiçekler haseki küpesi, menekşe, hercai, papatya, rezene ve biberiyedir. Örnek verecek olursak papatya masumiyeti, menekşe ise karşılıksız aşkı temsil eder. Metinde geçmeyen fakat Millais tarafından eklenen kırmızı gelincik ise çiçeklerin dilinde ölüm ve uykuyu temsil eder.

Tablonun orijinali Londra Tate Britain’de bulunmaktadır. Aşkını zihni ve canıyla ödeyen melankolik kızımız Ophelia’yı biraz da olsa sizinle tanıştırabilmiş olmak dileğiyle…

“Yıldızların yandığına inanma

İnanma güneşin döndüğüne

Her doğruyu yalan bil

Fakat seni sevdiğime inan Ophelia…”

Shakespeare

Kaynakça

Zuzanna S, (2018). Painting Of The Week- John Everett Millais, Ophelia. Erişim adresi: https://www.dailyartmagazine.com/john-everett-millais-ophelia/

Erişim adresi: https://www.tate.org.uk/art/artworks/millais-ophelia-n01506/story-ophelia

Dan S, (2019). A Closer Look at Ophelia by John Everett Millais. Erişim adresi: https://drawpaintacademy.com/ophelia/

İrem ÇALIŞKAN