Türk Sanatında Hayat Ağacı Figürü
Hayat Ağacının Kökeni
İnsanoğlunun kutsal saydığı en bilinen varoluşlardan biri ağaçtır. Ağaçlar sonbaharda yaprak dökerek kurur, ilkbahar zamanı geldiğinde tekrardan çiçek açarak canlanır ve meyveleriyle insanları beslemeye kaldığı yerden devam eder. İşte bu sonsuz döngü insanoğlunun en erken devirden beri ilgisini cezbetmiştir. Ağaçlar hakkında ilk devirlerden bu yana hemen hemen bütün toplumlar çok sayıda mit ve inanç geliştirmişlerdir ki insanoğlu için ağaç; ruhsal, fiziksel ve öteki dünyanın kutsallığını ve hayatını simgeleyen doğal bir form olmuştur (Yılmaz, 2012, 1).
Şu ana kadar gelmiş geçmiş din ve inanç biçimlerinin çoğunda da görüldüğü üzere Tanrı ile iletişim ağaçlar yoluyla kurulmuştur. Bu nedenle insanoğlu ağaçlara her zaman yakın olmak istemiştir. Ağaca olan bu inançtan dolayı ağaçlar, “kutsal ağaç”, “hayat ağacı”, “dünya ağacı” gibi isimlerle nitelendirilmiştir. Mitolojilerde dünyanın merkezinde, semavi dinlerde ise cennette bulunduğuna inanılan ağaç ise hayat ağacıdır.
Yeryüzünde ölümsüz olmayı başaramayan insanoğlu çareyi ölümden sonra dirilme veya ruhun ölümsüzlüğüne inanmakta bulmuş, hayat ağacını da bu duyguları simgelemek için kullanmıştır. Hayat ağacının bütün âlemleri birbirine bağladığına, kökleriyle cehennemi, gövdesiyle yeryüzünü, dallarıyla cenneti kapladığına ve dünya üzerindeki en büyük ağaç olduğuna inanmışlardır. Her kıtada yetişen binlerce ağaç türü olduğu için hayat ağacının cinsi de bütün kültürlerde farklılık gösterir. Fransızlar, meşe; Almanlar, ıhlamur; İskandinavlar, dişbudak; Hintliler, banyan; Türkler ise servi ağacını kendilerine hayat ağacı olarak seçmişlerdir.
Hayat Ağacı Tasvirinin Erken Örnekleri
Dünya üzerinde var olmuş en eski inanışlardan olduğu kabul edilen hayat ağacı tasvirlerine MÖ 3000 yılı ve sonrasında Aşağı Mezopotamya’da rastlanılmaktadır. Bundan öncesinde ise özellikle Geç Taş Devri toplumlarında ağaç yerine bir “hayat bitkisi” kavramının mevcut olduğu görülmektedir. Çatalhöyük’te yapılan kazılarda bulunan MÖ 6000 yılına ait, Ana Tanrıça figürünün göbeğinde çoğalma ve bereketi simgeleyen bir bitki yeşermektedir.
Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda özellikle Kaneş Karumu’nda ve Acemhöyük’te bulunan ve Nimet Özgüç tarafından “Anadolu Grubu Mühürleri” olarak adlandırılan mühür gruplarında da hayat ağacı motifleriyle karşılaşmaktayız. Çağın sanat anlayışına çok önemli bir katkıda bulunan bu grupta özellikle damga mühür baskılarında görülen Tanrı ve Tanrıçalar, nehir kenarında büyüyen küçük yapraklara sahip ağaçların gölgesinde oturmaktadırlar.
Diğer bir yandan Sümer mitolojisi de hayat ağacı motifinin en erken ortaya çıktığı uygarlıklardan biridir. Benimsedikleri dinî inançta hayat ağacı temasına sıklıkla rastlanılmaktadır. Sümer Yaratılış Efsanesi’nin temelinde kutsal ağaç veya yaşama bereket ve verimlilik veren bitki motifi bulunur. Sümer mitolojisinin önemli kahramanlarından Etana da bir çocuk sahibi olmak için bu bitkiyi aramaya koyulmuş, bu amacında başarılı olmuş ancak başarısının sonucunu göremeden yüksekten düşerek ölmüştür.
Türk Dünyasında Hayat Ağacı
Türklerin ağacı kutsal saymaları, yaratılışın özünde bu motifin bulunuyor olmasından dolayıdır. Er Sogotoh (Âdem) efsanesinde şöyle bahsedilmektedir: “İnsanın ilk atası Er Sogotoh’tur. Bu atanın, köşeleri gümüşlü, elli kapılı, kırk pencereli bir evi vardı. Doğuda ise Ağaç Hakan vardı. Ağaç Hakan’ın kökleri yeri kaplıyor, dalları ise göğü deliyordu. Kökünden de hayat suyu akıyordu. […]” (Tunç ve Akbulut, 2016, 87) diye devam eden efsane gösteriyor ki hayat ağacı, Türk töresinde başlangıçtan beri kutsaldır. Hayat ağacı, Türk boylarında farklı isimlerle anılsa da genel olarak “bayterek”, “altunağaç”, “baydirek” isimleriyle karşımıza çıkmaktadır.
Kayın ve servi ağaçları Türklerin kendilerine seçmiş oldukları hayat ağacı türüdür. Günlük yaşamlarında kullandıkları malzemeleri bu ağaçtan üretiyor, savaş aletlerini yine bu ağaçtan yapıyorlardı. Efsanelerde, insanların hayat ağacından türemesi de sıkça karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Hunların bazı boylarının hayat ağacının gövdesinden türediklerine inanılmaktadır. Eski Türkler hayat ağacını bir güç ve devlet sembolü olarak da görmüşlerdir. Rivayete göre efsanevî hükümdar Oğuz Kağan göbeğinden 3 ağacın çıktığını ve gölgelerinin tüm dünyayı sardığını, dallarının gökyüzüne eriştiğini görür. Yine başka bir rivayette ise Osman Bey rüyasında, göbeğinden bir ağacın çıktığını ve kendisinin bütün dünyayı saran bir ağaca dönüştüğünü görmüş bunun akabinde 600 yıl ayakta kalan Osmanoğulları Devleti’nin ilk adımları atılmaya başlanmıştı (Eliade, 2003, 287).
Osmanlı’da Hayat Ağacı
Hayat ağacı, içerdiği anlam kadar göze de hitap edebilen bir formdadır. Bundan dolayı Osmanlı’da bu motif sık sık kullanılmıştır. Fermanlara çekilen tuğralarda dahi karşımıza çıkan hayat ağacı, bazen tuğra için bir çerçeve bazen fermanın bir köşesinde küçücük bir detay olarak kendini göstermektedir. Bunların yanında çini, mezar taşı, çeşme, duvar resmi, halı, kaftan, taç, tabak gibi eserlerde de hayat ağacı örneklerine rastlanmaktadır.
Selçuklu Sanatında Hayat Ağacı Figürlü Örnekler
İlgili diğer yazılar:
Yazan: Yusuf Gül
Editör: Dila Taşdelen
Kaynakça
- Ögel, S. (1966). Anadolu Selçukluları’nın Taş Tezyinatı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
- Ögel, S. (1994). Anadolu’nun Selçuklu Çehresi. İstanbul: Akbank Yayınları Kültür Sanat Kitapları.
- Öney, G. (1968). Anadolu Selçuklu Sanatında Hayat Ağacı. Belleten Dergisi, (125), 25-36.
- Öney, G. (1992). Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları. Ankara: İş Bankası Kültür Yayınları.
- Yılmaz, D. (2012). Protohistorik Dönemde Anadolu’da Hayat Ağacı Motifi, (3). Uluslararası Arkeoloji Öğrencileri Sempozyumu Antalya Sunum Bildirgesi, Antalya.
- Arık, R. ve Arık, O. (2007). Anadolu Toprağının Hazinesi Çini. İstanbul: Kale Grubu Kültür Yayınları.
- Çoruhlu, Y. (2002). Türk Mitolojisinin Ana Hatları. İstanbul: Kabalcı Yayınları.
- Yetkin, Ş. (1991). Türk Halı Sanatı. Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
- Tunç, Z. ve Akbulut, Y. (2016). Eski Türk Devletlerinin Destanlarına Göre Kurttan ve Ağaçtan Türeme. Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi. 3.1. 83-91.
- Eliade, M. (2003). Dinler Tarihine Giriş. (Çev. Lale Arslan). İstanbul: Alfa Yayıncılık.
Görsel Kaynaklar
- Cahide Keskiner-Turkish Motifs
- Esin Atıl-The Age of Sultan Süleyman The Magnificent
- Hüseyin Odabaş& Coşkun Polat-Osmanlı İmparatorluğu’nda Yazma Eser ve Ferman Süsleme Sanatı
- Neriman Görgünay-Altaylardan Tunaboyuna Türk Dünyasında Ortak Yanışlar
- https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/domuztepede-hayat-agaci-motifli-kaplar-bulundu/8822471
- https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/domuztepede-hayat-agaci-motifli-kaplar-bulundu/882247
- http://meru.love/blogdetay/servili-cesme/12
- https://arsizsanat.com/renkli-dunyasi-ile-kubadabad-sarayi-cinileri/
- https://tr.pinterest.com/pin/548946642076817419/
- https://www.pinterest.fr/pin/315322411391104357/