ARILAR, SIFIRI SAYI OLARAK ALGILAYABİLEN TÜRLER İÇERİSİNDEKİ SEÇKİN GRUPLARDAN BİRİ

28.09.2018
ARILAR, SIFIRI SAYI OLARAK ALGILAYABİLEN TÜRLER İÇERİSİNDEKİ SEÇKİN GRUPLARDAN BİRİ

Yazan: Scarlett Howard, Adrian Dyer & Aurore Avarguès-Weber
Arılar söz konusu olduğunda, gerçekten hiçbir şeyin önemi yok gibi görünüyor.
8 Haziran 2018 tarihinde yayınlanan bir makalede de görülebileceği gibi, araştırmamız bal arısının hiçbir şeyin nicel değerini anlayabildiğini ve sıralı sayılar dizisi boyunca doğru konuma sıfırı yerleştirebildiğini göstermektedir.
Bu, bir böcek beyninin sıfır kavramını anlayabildiğini ve karmaşık sayı işlemenin nasıl geliştiğini anlayabilmemizin mümkün olduğuna dair ilk kanıttır. Daha geniş anlamda, karmaşık durumlarda çalıştırabilmek için daha iyi yapay zeka çözümleri tasarlamamıza yardımcı olabilir.
SIFIR NEDİR?
İnsan kültürü, tarihi, psikolojisinde ve hayvanların öğrenmesinde sıfır kavramını anlamanın dört aşaması vardır.
Birinci aşama: Tabağınızda hiç yiyecek yokken sıfırın bir şey olmadığını anlarsınız. Bu ilk seviye, görsel işlemenin erken aşamasında mümkün olabilir.
İkinci aşama: Bir odadaki ışığın varlığı ya da yokluğu gibi sıfırı “hiçbir şey” ya da “bir şey” olarak anlamaktır. “Hiçbir şey” bu nedenle anlamlı bir davranış kategorisi olarak ele alınır.
Üçüncü aşama: Sıfırın sayısal bir değere sahip olduğunu ve pozitif sayı satırının alt ucuna ait olduğunu anlamaktır. Örneğin: 0 <1 <2 <3 vs. (burada <<“daha az” anlamına gelir).
Dördüncü aşama: Sıfıra, modern matematik ve hesaplamalarda kullanılabilecek sembolik bir temsil verilebileceğini anlamaktır, örneğin: 1 – 1 = 0.
Yeni çalışmamızda bal arılarının sıfır kavramını anlamada üçüncü aşamaya ulaştıklarını göstermektedir.
Bal arısı şu an, bu ileri seviyede sıfırı anlamayı kanıtlamış seçkin birkaç tür içerisine katılıyor.
Rhesus maymunları, vervet maymunları, tek bir şempanze ve bir Afrika gri papağanı, sıfır kavramını öğrenme ya da kendiliğinden anlama yeteneğini göstermiş olsalar da, ilk defa bu kadar yüksek bir bilişsel sayı işleme yeteneği bir böcekte gözlemlendi.
NEDEN SIFIR BU KADAR ÖNEMSENİYOR?
İnsanlık tarihi boyunca sıfırın önemi göz ardı edilmemiştir.
Çin sayma çubukları, yer tutucuyu değer olarak temsil etmeye yardım etmek için boş bir alan kullandı, ancak sıfır, yüzyıllar boyunca niceliksel değeri olan bir sayı olarak fark edilmedi. Örneğin, Romen rakamları sıfır için bir sembolü yoktur.
MS 628 yılına kadar, sıfırın Hintli matematikçi Brahma Gupta tarafından Brahmasputha Siddhanta adlı kitabında kendi başına bir sayı olduğunu belirten yazılı bir kaydın olmadığı ortaya çıkmıştı. Bu, sıfır ile hesaplamalar yaparken kullanılacak kuralları sağlayan ilk yazılı kayıttır.

Bugün bildiğimiz sembolik sıfırın (0) en eski kaydı, Hindistan’ın Gwalior kentindeki bir tapınağın duvarındaki bir Hint yazıtından gelmektedir (MS 876). Modern rakamlarla birlikte, Arap rakamları da MS 1200 yılına kadar Batı’ya ulaşmadı.
İlginçtir ki, sıfırın insan kültüründe tam olarak anlaşılması ve kullanılması için yüzyıllar sürmüş olsa da, bal arıları sayısal kavrama yeteneğini öne çıkaran bir eğitimle birlikte sunulduğunda bir gün içinde sıfırı anladıklarını göstermek için önceki sayı bilgisini uygulamayı öğrenmişlerdir.
ARILARA SIFIRI NASIL SORDUK?
Arılar, genellikle karmaşık ortamlarda yiyecek arar ve bu hayata uyarlanmış görsel işlem çözümlerini geliştirmiştir.

Araştırmamızda arılardaki sayı işlemlerini, özel bir araç ile bireysel olarak eğiterek, şekerli bir ödülü toplamaları ve 1 ve 6 arasındaki sayıları dikkate alarak “daha az” kurallarını öğrenmeleri üzerine test ettik.

Tek başına bir arının, deneye her döndüğünde iki sayı arasında seçim yapması gerekecektir. Örneğin, deney sonuna ulaşana kadar bir arı iki yeni sayıyla (3’e karşı 4; 1’e karşı 2; 2’ye karşı 5, vs.) karşılaşır ve birçok öğrenme olayında %80 doğrulukla en düşük sayıyı seçmiştir.

Arı bunu başardıktan sonra, sıfır olanı temsil eden “boş bir set” in daha önce görülmemiş uyaranıyla birlikte gösterilir. Şaşırtıcı bir şekilde, “daha az” kuralına göre eğitilmiş arılar, başka herhangi bir yüksek değerden ziyade boş kümeyi ziyaret etmeyi tercih ettiler. Bu, arıların boş bir kümenin, gerçek öğeleri içeren bir kümeden daha az olduğunu anladığını gösterir.

Diğer deneylerde, arılar, sayısal sürekliliğin alt ucunda sıfıra yer bırakmış ve sayısal uzaklık etkilerini gösterebilmiştir. Sayısal mesafe etkileri, iki sayı arasındaki fark arttıkça doğruluk arttığında gözlemlenir. Araştırma, arılar sıfır ile bir tanesi arasında ayrım yapabildiklerini ve sayıların daha da arttığında, sıfırdan altıya kadar, daha iyi performans gösterdiklerini göstermiştir.
Sıfırın işlenmesi ile ilgili bir sonraki adım, ne kadar küçük ve görünüşte basit beyinlerin (arılarınki gibi) sıfırı nasıl algıladıklarını nörolojik olarak anlamak olacaktır.

Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nden hayvanların sayısal yeterliliği uzmanı Andreas Nieder şöyle yazıyor:

Arıların ve diğer hayvanların gelişmiş sayısal becerileri, beyinlerinin “hiçbir şeyi” soyut bir sıfır kavramına nasıl dönüştürdüğünü sorguluyoruz.

Arılar hakkındaki bu yeni araştırma, sahada birçok yeni soru ortaya çıkarmıştır ve ayrıca beyin büyüklüğünün ve karmaşıklığının zekayı ve özellikle sayısal kabiliyeti tam olarak belirlemediğini de açıkça ortaya koymaktadır.

Çeviri: Buse SARI

Kaynak: https://www.universal-sci.com/headlines/2018/6/7/bees-join-an-elite-group-of-species-that-understands-the-concept-of-zero-as-a-number

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.