Kapı Tokmakları

30.05.2021
Kapı Tokmakları

“…Açık panjurlardan o gün dolacak gündüz,
O günkü hava,
Bir kapıyı açman, dolaşman sofada.
Şaşıracağım: Böyle gezinen kim?
-Evim! Evim!.. Ellerimle asacağım
Camlarına perdelerini…”
-Beyaz Ev, Ziya Osman Saba.

Bir evin içine girerken karşılaşılan ilk şeylerden biri, o evin kapısıdır. Kapılar, ait oldukları evlerde yaşayan insanların dünyasına -mecazen- girişi sağlayan nesnelerdir. Bir evin kapısı, o evin mimari tarzını yansıttığı gibi içinde bulunduğu toplumun geleneklerini de yansıtmaktadır. Kapıların işlev ve biçimsel özellikleri yanında, kapı yüzeyleri üzerinde, toplumların inanç ve kültürel olarak düşünce sistemlerinin yansıtıldığı bir öge olan kapı tokmakları dikkat çekmektedir (Örnek, 2019: 37).

Karanlık Bir Geçmiş

Kapı tokmaklarının ilk olarak binlerce yıl önce Atinalılar tarafından Antik Yunan’da kullanıldığı söylenmektedir. Günümüzdeki kullanım amacından farklı olarak kapı tokmakları, o dönemde kölelerle ilişkilendirilmiştir. Buna göre, herhangi bir konuğu karşılamak amacıyla köleler, kapıya tutturulmuş olan metal bir çubuğa zincirlenmiş; böylelikle kapıyı açmaları için uyarılmışlardır. Hatta kölenin uykuya dalması durumunda konuğun, kölenin veya ev sahibinin dikkatini çekmek için kapı tokmağına hafifçe vurduğu söylenmektedir. Söz konusu bu çubuğun bir silah olarak kullanılabileceği anlaşılınca çubuk, büyük bir halka ile metal bir plakaya dönüştürülmüştür (Willow ve Stone, 2017). Böylelikle 15. yüzyıla kadar kapı tokmakları, ziyaretçilerin sadece geldiklerini duyurmaları için bir araç olarak kalmıştır.

16. yüzyıla doğru, kapı tokmaklarının kullanımı daha da yaygınlaşmıştır. Demir madenciliğinin gelişmesiyle eş zamanlı olarak demircilerin de becerilerini geliştirmesiyle birçok toplumda farklı desenlerde ve şekillerde kapı tokmakları ortaya çıkmıştır. Demirciler, metal plakalara dekoratif ögeler ekleme başlamışlardır. Tokmakların her birinin kendince bir anlam taşıdığı iddia edilmektedir. Sonuç olarak uzun bir geçmişe sahip olan kapı tokmakları, zaman içerisinde hızla gelişerek daha dekoratif amaçlar uğruna kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde ise kapı tokmaklarına eskisi kadar önem verilmemektedir. Kapı zillerinin hatta görüntülü kapı zili sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanılması ile kapı tokmaklarının işlevi neredeyse geçersiz kılınmaya başlanmıştır.

Farklı Toplumlarda Yansımaları

İngiliz toplumu, kapı tokmağının kullanımını popülerleştiren ilk modern uygarlıklardan biridir. İlk kapı tokmaklarının (Georgian dönemi) basit formlarda, dökme demirden yapılmış ve siyaha boyalı olduğu söylenmektedir. Bu dönemde, aslan başı ve sfenks kedisi figürlerinden oluşan kapı tokmaklarını kullanmak moda olmuştur (Willow ve Stone, 2017). Viktorya dönemi boyunca ise genellikle kapı tokmakları pirinç metalinden yapılmadır ve bu, zenginliğin bir göstergesi olarak kabul görmüştür. Günümüzde birçok lüks ev, kökleri bu dönemlere kadar uzayan pirinç metalinden yapılma kapı tokmakları ile  süslenmiş, görkemli ön kapılara sahiptir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Alt tabaka toplumlarda kapı tokmakları basit formlu, demir malzemeden ve küçük halkalar şeklindedir. Sosyal ve ekonomik durumu orta hâlli olan topluma ait evlerin kapı tokmakları pirinçtendir. Ekonomik zenginliğe sahip kesimler ile yöre ağalarının evlerinde görülen kapı tokmakları ise süsleme ve görsellik bakımından ön plana çıkmaktadır (Koçer, 2016, s. 212).

Anadolu’ya ait kapı tokmaklarının ise günümüze gelebilen en eski örneğinin Anadolu Selçukluları dönemine ait olduğu iddia edilmektedir (Koçer, 2016). Cizre Ulu Cami’nin kapısında, 13. yüzyıl başlarına tarihlenen iki ejder ve bir aslan başı biçimli çift kapı tokmağı vardır (birinin İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde, diğerinin ise Kopenhag David Koleksiyonu’nda bulunduğu söylenir).

Kapı Tokmaklarının Detayları: Kullanılan Figürler ve Anlamları

Geçmişten günümüze doğru, kapı tokmaklarının çoğunluğu farklı dinlerden ve mitolojiden ilham alınarak oluşturulmuştur. Buna istinaden, farklı figürlerden oluşan kapı tokmakları ve içerdikleri anlamlar, aşağıda görselleri ile listelenmektedir:

⇒ Eski inanışlara göre, kapı tokmaklarında kullanılan hayvan figürleri, evi ve ev sahibini koruyup kollamakla ilişkilendirilmiştir. Ayrıca kullanılan hayvan figürlerinin, ev sahibinin ekonomik durumu ve mesleği hakkında da bilgi verdiği söylenmektedir.

• Yunuslar, Hristiyan inancına göre, ruhların yolculuğunda onlara eşlik ederek güvenli bir şekilde cennete teslim edilmelerini sağlar. Yunan mitolojisine göre yunuslar, ölü ruhların kutsal adalara taşınmasından sorumludur (Hurhun, 2013). Denizcilere göre ise yunuslar, denizlerin koruyucusudur ve eğer bir gemi, yunuslarla birlikte yol alıyorsa bu iyi bir şanstır.

Yunus motifli kapı tokmaklarının bulunduğu evlerde, ev sahibinin denizcilikle ilgisi olduğu düşünülmektedir.

 

 

• Aslan, birçok kültürde “gücü” ve “cesareti” temsil etmektedir (Blonde, 2020). Evin kötülüklerden korunması inancıyla aslan başlı kapı tokmağına “evin koruyucusu” gözüyle bakılmaktadır. Özellikle Büyük Britanya’da 19. yüzyıl sonrasında oldukça popülerleşmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

• Kurt, “tehlike” ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle, kötü ruhların eve girmesini önleyecek bir savaşçının sembolize edilmiş hâlidir (Blonde, 2020).

• Tek veya çift kuş başlı kapı tokmaklarının eskiden, özellikle Anadolu’da, ev sahibine kudret ve kuvvet vereceğine inanılmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

• Horoz motifli kapı tokmakları için ev sahibinin hayvancılıkla uğraştığı yönünde ilişki kurulmuştur.

• Yaprak, üzüm, buğday vb. bitkilerin kullanıldığı kapı tokmakları, ev sahibinin tarımla uğraştığının göstergesi olarak kabul edilmiştir (Özdamar, 2020).

• S biçimli, kıvrımlı ya da hafif kıvrımlı “yılan” biçimli tokmakların, “doktor” olarak tanınan bir ailenin evini temsil ettiği söylenir (Özgen, 2018, s.92). Yılan figürü aynı zamanda Yunan mitolojisinde Asklepios‘un asasında da yer almaktadır. Asklepious’un tuttuğu yılanlı asasının, hekimliği temsil ettiği söylenir. Asklepious, tıbbın ve sağlığın tanrısıdır.

 

⇒ Coğrafi bölgeye bağlı olarak, özellikle taşra evlerinde kullanılan yıldız, at nalı, ananas ya da güneş gibi kapı tokmağı tasarımlarının ev sahibine “iyi şans” ve “talih” getireceğine inanılmıştır.

• Ananasın, geleneksel olarak, “bereket”i ve “refah”ı yansıttığına inanılır. Ananas, misafirperverlikle ilişkilendirilmiştir. Bir zamanlar Avrupa’da ve Amerika kolonilerinde ananaslar; konuklara, kendilerine verilen değeri göstermek için zarif bir hediye olarak verilmiştir.        

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

• El şeklindeki kapı tokmağı formunun, Müslüman ülkelerde oluşturulduğu ve Hz. Fâtıma’nın elini sembolize ettiği iddia edilmektedir. Buna göre, “Hz. Fâtıma’nın Eli” sembolü, bir evi kötülüklere karşı korumaktadır. Ayrıca el şeklindeki bu tokmakların kapıya vuran kısmında iyiliği, bolluğu,- ve sonsuz hayatı simgeleyen nar meyvesi bulunur. Misafir kişinin evin içerisindekilerle ilk temasının, bu bereket sembolünü tutan ele dokunarak başladığı söylenir (Selvi ve Melikoğlu, 2017, s. 1006). Başka bir rivayete göre, bu sembol gayrimüslim ülkelerde yaşayan Müslümanlar tarafından varlıklarına işaret etmesi için kullanılmaktadır.

El şeklindeki bazı formlarda parmakların birinde yüzük bulunmaktadır. Kimi yorumculara göre yüzük “sevgi”yi simgeler ve misafire sevgi dolu bir şekilde “hoş geldin” çağrısı niteliği taşır. Kimi yorumculara göre ise yüzük, evin içerisinde yaşayan kadının medeni hâli hakkında bilgi vermektedir. El şeklindei bu kapı tokmakları, Türkiye (Şanlıurfa, Mardin, Hatay gibi illerde) İtalya, Fransa, Yunanistan, Ürdün gibi birçok ülkede yer almaktadır.

Anadolu’daki Kapı Tokmaklarına Dair Bir Anekdot

Kapı tokmakları, bir kültürün taşıyıcısı olarak sosyo-kültürel bir boyuta sahiptir. Örneğin, Anadolu’da yer alan bazı kapılar üzerinde (Şanlıurfa, Mardin, Tokat gibi), ana tokmağın altında yer alan ikinci bir tokmak daha görülmektedir. Bu tokmaklardan biri kalın, diğeri ince ses çıkarmaktadır. Kapıdan büyük tokmağın sesi geliyorsa (kalınca bir ses) gelen misafirin erkek; küçük tokmağın sesi geliyorsa (ince bir ses) gelen misafirin kadın olduğu söylenir (Selvi ve Melikoğlu, 2017, s. 1011). Büyük olan kapı tokmağı, eve gelecek olan erkek tarafından vurulur; küçük olan kapı tokmağı ise kadınlar tarafından kullanılırmış. Örneğin evde, başı açık kadınlar topluca sohbet ediyorlarsa çalınan büyük tokmak sesi dışardan gelenin bir erkek olduğunu içerdekilere belli edermiş. Ayrıca, içerde oturan beylere bir uyarı da küçük tokmak sesiyle olurmuş çünkü küçük tokmak, bir kadının eve geldiğinin sinyalini verirmiş. Küçük tokmağın sesi, kapı açılana dek erkeklerin toparlanmalarını sağlıyormuş (Çeltikçi, 2019).

Game of Thrones Hayranlarına Müjde!

Kapı tokmaklarının, günümüzde birer pazarlama unsuru olarak kullanıldığı görülmektedir. Örneğin, dünyanın hemen hemen her yerinde büyük bir ilgi gören Game of Thrones dizisi, kapı tokmaklarında da karşımıza çıkmakta! Üstelik Stark hanesini temsil eden kurt figürlü tokmaklardan Lannister hanesini temsil eden ejderha figürlü tokmaklara kadar birçok çeşit mevcut. GoT hayranları, savaşı kazanacağına inandığı hanenin sembolünü kapı tokmağı olarak evlerinde bulundurabilir.

Yazar: Ece Günen
Editör: Emine Türal

Kaynakça

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Ece Günen
Ece Günen, 3 Eylül 1994 tarihinde İstanbul'da doğdu. 2016 yılında İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. Şu anda Karadeniz Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tezli yüksek lisans yapmaktadır. Edebiyata, sanata ve müziğe yoğun ilgi duymaktadır. Yazarın tüm çabası, kendisini günden güne daha çok geliştirebilmektir ve bundan dolayı yazar, sürekli olarak okuma ve araştırma hevesi içerisindedir.
YORUMLAR

  1. Tuna dedi ki:

    Teşekkürler harikasın 👏😊