Kendimizin En İyi Versiyonu Olabilmek: Her Şey Her Yerde Aynı Anda

Kendimizin En İyi Versiyonu Olabilmek: Her Şey Her Yerde Aynı Anda

2022 yılında vizyona giren Everything Everywhere All at Once – Her şey Her Yerde Aynı Anda- , Dan Kwan ve Daniel Scheinert’in yönetmenliğinde çekilmiş, çok gerçek bir hayatın içinden çıkıp evrenler arası kozmik yolculuğa uzanan fantastik bir hikayeyi konu almıştır. Ana karakter Evelyn yıllar önce sevgilisi ile birlikte Çin’den Amerika’ya yerleşmiş ve iki genç burada bir hayat kurmuştur. Filmin geçtiği zamanda Evelyn ve kocası Waymond, bir çamaşırhane işleterek hayatlarına devam etmektedir. Evelyn bir yandan Çin’den gelen babasını en iyi şekilde ağırlamaya çalışırken bir yandan bir kadınla ilişkisi olan kızı Joy’un bu “farklılığını” sindirebilme çabası içerisindedir. Bu sıradan sayılabilecek düzenin içinde kocasının farklı bir evrenden gelen versiyonu ile karşılaşmasıyla işlerin seyri değişir. Film, aile ilişkilerinden bireyin devletle ve toplumla ilişkisi, göçmenlik, kuşak farkı gibi pek çok temanın perspektifinden okumalara müsait olsa da bu yazının konusu modern dünyada insanların kendini gerçekleştirme çabası ve bunun beraberinde gelen varoluşsal nihilizm olacak.

Sıradan Dünyadan Bireyselliğe Geçiş

Kronolojik bir sırayla gidilecek olursa, filmin başında Evelyn çamaşırhaneye yeni bir şube açma izni için ailesiyle tipik bir devlet kurumuna gider. Vergi memurundan onay aldıktan sonra gününe olduğu gibi devam edecek olan Evelyn, hayatına başka evrenden gelen Alfa Waymond’ın girmesiyle kendini bambaşka bir kaosun içinde bulur. Başta bu kaostan kaçmaya çalışırken bir şekilde kendisinin vergi memurunu yumruklamasıyla işler dönülmez bir noktaya gelir. Bu noktada hareketlerini devlete raporlayan, toplumda risk teşkil edecek hiçbir davranışta bulunmayan söz dinler vatandaş durumundaki Evelyn’in devleti sembolize eden memura attığı yumruk, onun bu klasik birey tiplemesinden sıyrılmasının göstergesidir. Buna paralel olarak filmin ilerleyişinde geçim derdinden hayatı ve varoluşu sorgulamaya yönelik bireysel konulara yönelecektir. Böylelikle Evelyn, devlet içinde seri üretim haline gelmiş birey tiplemesinden kendi benliğiyle daha çok ilgilenen bir kahraman olma yolculuğuna girer. Ancak bu yol da içinde bulunulan kapitalist dünyada hiç de kolay olmayacaktır. 

 

Farklı Evrenlerdeki Evelyn’ler

Filmin en başında Evelyn’e Alfa Waymond’ın söylediği gibi, küçük olasılıkların gerçekleşmesiyle Evelyn’in hayatı pek çok farklı yöne evrilmiştir. Böylelikle farklı evrenlerde Eveyln’in bambaşka alanlarda uzmanlaşmış, bambaşka temalar üzerine yaşamını kurmuş versiyonları ortaya çıkmıştır. Bunların yanında hikayenin kahramanı olan çamaşırhane işletmecisi Evelyn ise olabilecek Evelyn’lerin en kötü versiyonudur. Başladığı hiçbir işte diğer Evelyn’ler gibi ustalaşamamış, tam anlamıyla iyi olamamıştır. Bir yandan da anti kahraman olarak gösterilen Jopu Tubaki, yani Evelyn’in kızı Joy’un Alfa evrenindeki versiyonu, kendinin tüm evrenlerdeki versiyonlarıyla bütünleşmiş, olabilecek en iyi hayatlarını deneyimlemiş ve tüm bunların sonucunda sonu gelmez bir umutsuzluğa sürüklenmiştir. Jopu’nun film boyunca içinde olduğu depresif duygu durumu ve inatla savunduğu her şeyin anlamsız olduğu düşüncesi içinde bulunduğu varoluşsal nihilizmin birer göstergesidir. Bu noktada filmde bahsedilen çoklu evrenlerdeki mükemmel versiyonlar ile modern dünya insanının yaşamı arasında paralellik kurmak mümkündür. 

Modern Bireyin Mücadelesi: En İyi Olabilmek

Çok yönlülük, aynı anda birden fazla işe yoğunlaşabilme, kendini diğerlerinden farklı kılabilecek deneyimler edinme gibi özelliklerin günümüz dünyasında başarı elde edebilmek için en çok aranan özellikler olduğu iddia edilebilir. Tüm bu “yarış” ortamı içerisinde modern bireylerin hissettiği kronik yetersizlik duygusu da sıkça tartışılan konular arasındadır. Filmde Evelyn ve Jopu’nun (ya da Joy’un) yaşadığı serüven ise bu her alanda iyi olma çabasını birkaç adım ileri götürerek karikatürize eder. Evelyn kızının duygu dünyasına dokunabilmek için onun gibi diğer evrendeki versiyonlarını deneyimlemeye başlar. Diğer evrendeki versiyonlarının güçlü özelliklerini kendine katarak her konuda çok iyi olmakta, kendinin sınırlarını zorlayarak olağanüstü derecede yetenekli hale gelmektedir. Bu çabayı modern bireyin hissettiği kendini her konuda geliştirme ihtiyacına benzetmek mümkündür. 

Sonuç

İnternet ile her bilginin erişilebilir sayıldığı dünyada yazılımdan yeni bir dil öğrenmeye kadar her alandan online kursların popülerliği, hem iş hem akademi dünyasında öne çıkabilmek için bu farklı meziyetlerin “cv’ye eklenmesi” furyası bir nevi Jopu’nun mükemmelleşme çabasının gerçek hayattaki karşılığıdır. Ne yazık ki Jopu da ne kadar iyileşirse iyileşsin amaçladığı mutluluğa ulaşamamış, hatta çabasının karşılığını alamamak onu iyice depresif bir duruma sürüklemiştir. Başta Joy’u (Jopu’yu) içinde düştüğü bu durumdan çıkaracağına dair inancı tam olan Evelyn de onun gibi mükemmelleştikçe aynı umutsuzluk içine girer. Bu noktada kızının filmdeki isimlendirilmesinin çok sembolik olduğu da açıktır: Joy’unu, yani neşesini kaybetmemek için bir savaş vermektedir. Joy’un da içinde bulunduğu nihilizm ile kendisini ve odağını kaybetmiş, neşesini yitirmiş bir karakter olarak çizilmesi yine bu sembolizmin temel göstergesidir.

İntihar eğilimini sıkça gördüğümüz Joy’un kendini yok etme nesnesi de filmin mizahına ve tüm bu modern dünya kaosunu alaya alış biçimine oldukça uygundur: dev bir donut biçiminde, insanı hiçliğe götüren bir kara delik. Kara deliği resmetmek için seçilen cisim, kapitalist dünyanın kalbi hızlı tüketim gıdalarının ve Amerikan mutfağının başlıca sembollerinden biri olmuştur.

Dolayısıyla, bekledikleri tatmin hissini yaşayamamak onlar için her şeyi daha da anlamsız hale getirmiştir. Böylelikle modern kapitalist dünyada “rakiplerinden” sıyrılabilmek için sürekli kendini geliştirmeye çalışan bireyin geleceği son noktanın da mesajları verilmiş olur. Ne kadar iyi olsa da yetersizlik hissinden kendisini kurtaramayan modern dünya insanı, yapabileceklerinin sınırına ulaştığında da kendini hiçlik, anlamsızlık ve bunların getirdiği mutsuzluk beklemektedir.

 

Yazar: Elif Yaren Güleroğlu
Editör: Merve Bektaş

Kaynakça:

  • Rosso, A., Rosso, J., Larocca, M., Kwan, D., Scheinert, D., Wang, J. (Producers) & Kwan, D., Scheinert, D. (Directors). (2022). Everything everywhere all at once [Film]. United States: AGBO; Ley Line Entertainment; IAC Films; Year of the Rat.

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.