Psikoloji 101: Freud

11.02.2021
Psikoloji 101: Freud

Sigmund Freud

Psikolojide hem sertçe eleştirilen hem de bir o kadar savunulan biri, psikanalizin babası: Sigmund Freud. Mesleğini bu alanda seçen kişilerden, kendini keşfetmek isteyen ve ilgi duyup okumalar yapan veya hiç ilgisi olmayana kadar, herkes onun adını sıkça duymuştur. Çünkü onun psikolojiye kattıkları sadece yaşadığı döneme damga vurmamıştır, pek çoğu günümüzde de kullanılan geçerli yöntemlerdir. Freud’un birçok hayranı olmasına rağmen sevmeyeni de çoktur. Bunun sebebiyse insanlara aykırı gelen çıkarımlarıdır. Örneğin oidipus kompleksi olarak adlandırdığı teorisinde; kız çocuklarının babaya, erkek çocuklarınınsa anneye duyduğu cinsel arzulardan bahseder. Ve bunu, karşı cinse duyulan sahiplenme ile aynı cinsteki ebeveyne duyulan öfkeyi yorumlarken kullanır. Onu anlamaya çalışırken onun düşünce yapısını benimsemek ilk başta pek kolay gelmeyebilir. Teorilerini doğrularken genellikle küçük bir deney grubu kullanmış olması eleştirilir ve kimileri, bunları kendi melankolik dünyasından yola çıkarak düşündüğünü söyler.

Freud’u farklı yapan, çalıştığı konular ve daha önce kullanılmamış tedavi yöntemlerini benimsemesidir. Görüşleri, kendi dönemine kadar var olan görüşlerden oldukça farklıdır. Amacı, hastalarını konuşarak tedavi etmektir ve bunu yaparken hipnoz, serbest çağrışım, katarsis gibi alışılmadık yöntemleri kullanır. Bu sırada hastadan divanına uzanmasını ister ve yüz yüze olmayacak şekilde hastanın yanında durur. Freud’un meşhur divanı günümüzde Londra’daki Freud Müzesi’nde sergilenmektedir.

Sigmund Freud, 6 Mayıs 1856’da doğmuş ve hayatının büyük bir bölümünü Viyana’da geçirmiştir. Birçok kardeşi vardır fakat annesinin favori çocuğu Freud’dur. Psikolojik rahatsızlıkları olan Freud, babasının ölümünden sonra depresyonla mücadele etmiştir. Kariyeri boyunca birçok kişinin hedef tahtası hâline gelse de 1939’da hayata gözlerini yumarken uluslararası alanda ün kazanmış biri olmuştur.

 Psikanalizin İlk Hastası


Dönemin en başarılı doktorlarından ve aynı zamanda Freud’un çalışma arkadaşı olan Josef Breuer, Freud’a daha önce eşi benzeri görülmemiş bir hastadan bahsetmiştir: Anna O.

Anna O. (Bertha Pappenheim), babasının ölümünden sonra histerik belirtiler göstermeye başlamıştır. Buna ek olarak kısmi felç, görmede bulanıklık ve konuşma bozukluğu gibi belirtiler de görülmüştür. Fakat işin ilginç yanı, rahatsızlıkların biyolojik sebebinin bulunamamasıdır. Anna, geçmişte deneyimlediği kötü olaylar hakkında konuştukça semptomlarının hafiflediği gözlemlenmiştir. Böylelikle bilinçdışındaki duyguların ortaya çıkarılıp boşaltılmasıyla tedavinin yolu açılmıştır. İşte bu gelişme psikanalizin temellerini atmış ve katarsis yöntemi uygulanmaya başlanmıştır.

Freud’un psikanaliz yöntemlerini kullandığı ilgi çekici diğer vakaları: Dora ve Küçük Hans vakaları.

Bilinçdışına Uzanan Yol

Eğer bilinç seviyeleri, bir buzdağına benzetilirse en altta gizli kalmış ve en geniş alanı kaplayan kısım “bilinçdışı” olarak yorumlanabilir. Bu alanda cinsel arzular, dürtüler ve korkular yer alır. Freud’a göre bunlar, insan zihninin farkında olunmayan kısmıdır ve bilinçdışı, ancak belirli durumlarda keşfedilebilir.

Peki Nasıl?

Freud, bilinçdışına uzanan yolda rüyalara büyük önem vermiştir. Hatta onları “bilinçdışına giden kral yolu” olarak adlandırmıştır. 1899’da Rüyaların Yorumu adlı kitabında rüyaların, bir arzunun gerçekleşmesi olduğundan bahsetmiştir. O, rüyaları yorumlarken okuyucuya genellikle tuhaf ve mantıkdışı gelen sembolleri mercek altına almıştır. Ona göre rüyalar ve onların yorumları, insan zihninin açıkken bastırdığı düşüncelerine daha güvenli bir şekilde erişim sağlayan araçlardır.

Günlük hayatta duymaya alışık olunan ve belki de üzerinde fazla durulmayan dil sürçmeleri ve espriler de Freud için bir ipucu niteliği taşır. Ona göre dil sürçmeleri, insan zihnindeki yasaklı kelimelerin ve düşüncelerin bir dışavurumudur. Freud, Espriler ve Bilinçdışı ile İlişkileri adlı kitabında birçok espriye yer vermiş ve bunların hem anlatıcı da hem de dinleyicideki etkilerine değinmiştir. Meslektaşlarının bu konuyu daha önce incelememiş olması da Freud’un eserini değerli kılar.

 

Yazar: Ece Yurdakul
Editör: Emine Türal

 

Serinin diğer yazılarını okumak için:

• Psikoloji 101
• Psikoloji 101: Ekoller ve Temsilcileri

 

Kaynakça:

Sigmund Freud. (2004, Kasım). Vikipedi. Erişim adresi:  https://tr.wikipedia.org/wiki/Sigmund_Freud

Görsel Kaynakça:

https://www.idefix.com/Kitap/Ruyalarin-Yorumu-Cilt-1/Sigmund-Freud/Egitim-Basvuru/Psikoloji-Bilimi/urunno=0000000516110

http://babesofscience.com/episodes/2017/2/13/bertha-pappenheimanna-o

https://www.tayfundogan.net/2019/05/23/freud-mutluluk-hakkinda-ne-dusunuyordu/

https://tr.pinterest.com/pin/790452172094842205/

ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
Ece Yurdakul
Ece Yurdakul 1998 yılında Ankara’da doğdu. 2016 yılında İçel Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü’nde dördüncü sınıf psikoloji öğrencisi olan Ece Yurdakul, MozartCultures’da psikoloji alanında yazılar yazmakta ve aynı zamanda felsefe ve sosyoloji alanında da çeviriler yapmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.