Yeme Bozuklukları: Ortoreksiya Nervoza

20.02.2021
Yeme Bozuklukları: Ortoreksiya Nervoza

Ortoreksiya Nervoza Nedir?

Sağlıklı beslenme takıntısı olarak tanımlanan ortoreksiya nervoza, psikolojik bir rahatsızlıktır. İlk olarak 1997 yılında ortaya atılan ortoreksiya nervoza terimi, Yunanca “orthos” ve “orexia” kelimelerinin birleşiminden oluşur. Türkçede ise doğru ve uygun yemek yemek anlamına gelmektedir. Son yıllarda sağlıklı beslenme konusunda farkındalık artmaya başlamıştır. Fakat bu sağlıklı beslenme arzusu patolojik bir saplantı hâline geldiğinde ortoreksiya nervozaya dönüşmüş olur. Ortoreksik bireyler, doğru gıda seçimini hayatlarının en önemli meselesi hâline getirirler.

Kişiler, beslenme konusunda yalnızca katkı maddesi içermeyen, organik ve saf besinleri tüketmek gibi katı kurallara sahiptirler ve bu kurallara uyma çabaları aşırı kaygıya yol açar. Bu kurallara tam olarak uyulmadığı takdirde suçluluk ve utanç duyguları hissedilir. Sonrasında ise telafi etmek için daha kısıtlayıcı diyetler, detoxlar, kendini aç bırakma periyotları uygulanır. “Sağlıksız” olarak adlandırılan bir yiyeceğin tüketilmesindense aç kalmak tercih edildiği için ağırlık kaybı görülebilir ancak kasıtlı bir ağırlık kaybetme amacı güdülmez. 

Ortoreksiya nervoza, henüz psikiyatrik tanı sınıflandırmalarında yer almamakla birlikte DSM5’te “Tanımlanmamış beslenme ve yeme bozukluğu” kategorisinde yer almaktadır. Tanımlanmamış beslenme ve yeme bozuklukları kategorisi, diğer yeme bozukluklarının tanı kriterlerini tam olarak karşılamayan yeme bozukluklarını içerir. 

Ortoreksiya Nervozanın Davranışsal Belirtileri Nelerdir?

Normalde mantıklı görünen sağlıklı besinlerin tercih edilmesi durumu, ortoreksik bireylerde obsesyon hâlini aldığı için sorun olarak görülmektedir. Kişiler, istedikleri saflık ve kalitede gıdaları bulmak için aşırı zaman ve efor harcarlar; zihinleri sürekli besinlerle meşguldür. Bireylerin titizlikleri, besinin içeriğinin ne kadar saf olduğuyla sınırlı kalmayabilir. Besinin pişirilme yöntemi, kullanılan saklama kaplarının kalitesi bile önemlidir. Birey daha kaliteli olduğunu düşündüğü gıdaları almak için gelirini aşacak seviyede para harcayabilir. 

Ortoreksiya nervozaya sahip olan bireyler, başkaları tarafından hazırlanan yiyecekleri tüketme konusunda isteksiz davranırlar ve yemeklerin bulunduğu sosyal ortamlardan kaçınmayı tercih edebilirler. Etraflarındaki insanların beslenme biçimleri hakkında yargılayıcı davranabilir, diğerlerini sağlıksız ya da bilinçsiz olmakla suçlayabilirler. Bu tür davranışlar bireylerin sosyal ilişkilerine zarar verir.  

Anoreksiya nervoza ve bulimia nervozada, tüketilen yemeğin miktarı ve kalorisine bağlı olarak niceliksel bağlamda yeme bozukluğu görülürken ortoreksiya nervozada ise tüketilen yemeğin içeriği ve kalitesine bağlı olarak niteliksel bağlamda yeme bozukluğu görülür. Burada obsesyon, yemeklerin miktarları ya da kalorileri ile ilgili değildir, algılanan kalitesi ile ilgilidir. Kilo verme isteğinden ziyade, sağlıklı olma isteği vardır. Diğer yeme bozukluklarında olduğu gibi anksiyete, mükemmeliyetçilik, depresyon ve aşırı stres ortoreksiya nervozaya eşlik edebilir. Ortoreksiya nervozanın toplumda görülme sıklığı %1’den azdır. 

Ortoreksiya Nervozada Görülen Fizyolojik Değişiklikler Nelerdir?

Ortoreksiya nervozada bazı besin gruplarından tamamen kaçınılmasına ve yalnızca belirli gıdaların tüketilmesine bağlı olarak beslenme yetersizlikleri görülebilir. Beslenme yetersizlikleri anoreksiya nervozada olduğu gibi anemi, osteopeni (düşük kemik yoğunluğu), vitamin ve mineral eksiklikleri, metabolik asidoz gibi tıbbi komplikasyonlara yol açabilir. 

Tetikleyiciler Nelerdir?

Benlik saygısı, bireyin kendi değeri ve yeterliliğine dair yargılarıdır. Çalışma sonuçları düşük benlik saygısının diğer yeme bozukluklarında olduğu gibi, ortoreksiya nervozanın gelişimine de katkıda bulunabileceğini göstermiştir (Özenoğlu ve Dege, 2015).

Diğer yeme bozukluklarında olduğu gibi ortoreksiya nervozada da sosyal medya, hastalığın gelişimine katkı sağlayan etkenlerden biri olabilir. Özellikle son zamanlarda sosyal medyada beslenme hakkında paylaşımlar yapan kullanıcı sayısının epey arttığı bilinmektedir. Bu sağlıklı beslenme hareketi, insanları daha sağlıklı tercihler yapmaya teşvik edebileceği gibi, kullanılan yanlış ifadeler nedeniyle bozulmuş yeme davranışlarına da sebebiyet verebilir. Medyada kullanılan “temiz beslenme (clean eating)” gibi ifadeler, bireylere besinleri  “temiz”, “pis”, “iyi” ve “kötü” şeklinde etiketlemeyi öğretir. Diyet hesaplarının bolca kullandığı “Ne yersen osun!” gibi ifadeler, kişilerin öz değerlerinin yedikleriyle ilişkili olduğu mesajını içerir. Dolayısıyla kişiler “kötü” olarak etiketledikleri bir besini tükettiklerinde “kötü” ya da değersiz hissedebilir ve kendilerine karşı suçlayıcı davranma eğilimi gösterebilirler.

Ayrıca unutulmamalıdır ki kullanıcılar, çoğu zaman sosyal medyada hayatlarıyla ilgili yalnızca olumlu yansıtmalarda bulunurlar. Birinin beslenmesini “mükemmel” şekilde sunması ve yalnızca olumlu kabul edilen beslenme davranışlarını sergilemesi, “sağlıksız” olarak etiketlenmiş yiyecekleri tüketmeye devam eden diğer insanları, kendileri hakkında olumsuz düşünmeye itebilir. Böylece sosyal medya bireylerin kendilerini başkalarıyla karşılaştırmalarına ve bunun sonucu olarak başarısızlık hissine yol açabilir. 

Her bedenin farklı ihtiyaçları ve her bireyin yıllar içerisinde edindiği farklı alışkanlıkları olduğunu, bedenlerin ya da beslenme şekillerinin başkalarıyla karşılaştırılamayacak kadar kişiye has olduklarını unutmamak gerekir. 

Sağlık bütüncüldür ve yalnızca fizyolojik durumumuzdan ibaret değildir. Dolayısıyla sadece ne yediğimizle ya da vücudumuzdaki yağ-kas oranıyla ilgili değildir. Fiziksel olarak çok sağlıklı gözüksek bile yeme bozuklukları ya da bozulmuş yeme davranışları bize ciddi oranda psikolojik zararlar veriyor olabilir. 

 

Yazar: Ayşenur Deveci
Editör: Emine Türal

 

Yeme Bozuklukları ile İlgili Diğer Yazıları Okumak İçin:

Yeme Bozukluklarını Anlamak
Yeme Bozuklukları: Anoreksiya Nervoza
Yeme Bozuklukları: Bulimia Nervoza
Yeme Bozuklukları: Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

 

Kaynakça:

• Şengül, R., Hocaoğlu, Ç. (2019). Ortoreksiya Nervoza nedir? Tanı ve Tedavi Yaklaşımları. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 14 (2), 101-104 . DOI: 10.17517/ksutfd.441380.

• Özenoğlu, A., Dege, G. (2015). Üniversite Gençliğinde Yeme Bozukluğunun Yordayıcıları Olarak Benlik Saygısı Ve Beslenme Eğitiminin Ortoreksiya Nervoza Gelişmesi Üzerine Etkisi. Bozok Tıp Dergisi, 5 (3), 5-14. Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/en/pub/bozoktip/issue/3796/50871

• Yeşi̇l, E., Turhan, B., Tatan, D., Şarahman, C., Saka, M. (2018). Yetişkin Bireylerde Cinsiyetin Ortoreksiya Nervoza Eğilimine Etkisi. Ankara Sağlık Bilimleri Dergisi, 7 (1), 1-9. Erişim adresi:  https://dergipark.org.tr/en/pub/ausbid/issue/38008/438858

Görsel Kaynakça:

Kapak görseli

https://www.gettyimages.com/detail/news-photo/man-deciding-whether-to-eat-apple-or-banana-news-photo/129377773

https://www.gettyimages.com/detail/news-photo/anorexia-woman-news-photo/151047295

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Ayşenur Deveci
Ayşenur Deveci, 1999 senesinde Nevşehir’de doğdu. Mef Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik lisansına ek olarak Psikoloji ile çift anadal yapmakta. Amatör olarak fotoğrafçılık ile ilgilenen Ayşenur, çocukluğundan beri kitaplara, şiirlere ve yazmaya meraklı.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.