Uluslararası İlişkilerde Teori ve Pratik

21.06.2021
Uluslararası İlişkilerde Teori ve Pratik

Uluslararası İlişkilerde Teori

Uluslararası İlişkiler disiplini (Uİ), teori olarak 20. yüzyılda şekillendirilmiş olup Edward Hallett Carr’ın 1939’da yayımlanan “Yirmi Yıllık Bunalım” adlı eserine ve Hans Morgenthau’nun 1948’de yayımlanan “Uluslararası Politika” adlı eserine dayanmaktadır. Uluslararası ilişkiler teorileri, uluslararası ilişkilerin kuramsal perspektiften bakılabilmesine olanak sağlarken uluslararası olayların neden meydana geldiklerini teorik olarak açıklamayı hedeflemektedir.  Teoriler, gerçekliğin basitleştirilmiş resimleridir. Bu yönüyle teoriler, olgu ve olaylar arasındaki ilişkileri anlama, analiz etme ve geleceği öngörmede yararlı bir çerçeve sağlamaktadır. Uluslararası ilişkiler teorileri, uluslararası aktörlerin uluslararası eylemlerini açıklamada da yardımcı olmaktadır. Uluslararası ilişkiler teorisyenleri de devletler arasında yaşanan durumlara karşı yorumlarda bulunmaktadır. Bunun amacı, devletlerin kendi aralarındaki politik etkileşimi anlamak ve sınıflandırmaktır.

Uluslararası ilişkilerde çalışma yaparken var olan konunun önem derecesi ve içeriği önemlidir, bu sebeple araştırmacıların birtakım metotları takip etmeleri gerekmektedir. Teoriler, karmaşık bir gerçekliği basitleştirmeyi amaçlayarak bir kavram haritası oluşturmaya yardımcı olur. Bu doğrultuda var olan konunun içeriğini doğru analiz edebilmeyi ve sınıflandırabilmeyi sağlayan unsur, teori olmaktadır. Teori sayesinde konu spesifik hale getirilmekte ve böylece önemli meseleler araştırma konusu dahilinde kalmaktadır. Böylelikle analizin oturacağı temel de belirlenmiş olmaktadır.

Uluslararası İlişkiler Teorileri

Uİ disiplinine özgü teorilerde birçok fikir çatışması da bulunmaktadır. Bir dizi ana akım teori, uzun zamandır uluslararası politika çalışmalarını şekillendirmiştir. Disiplin içerisindeki rasyonalist teoriler Realizm, Neo-realizm, Liberalizm, Neo-liberalizm ve Oyun Teorisi modellerini kullanan teorik yaklaşımlardır. Ana akım veya merkez teoriler ise Gerçekçilik/Realizm, Klasik Realizm, Yeni/Yapısalcı Realizm, Liberalizm/İdealizm, Klasik Liberalizm, Yeni Liberalizm (Neo-liberalizm) olarak sayılmaktadır. Ek olarak, İnşacılık veya Sosyal İnşacılık teorisi de ilk çıktığında eleştirel bir kuram iken, disiplindeki teorik tartışmalar içinde giderek yerleşik ve etkili bir teori olarak ana akım teoriler içinde değerlendirilmeye başlamıştır. Öte yandan, eleştirel veya alternatif teoriler de ana akım teorilerini, ana akım teorilerinin varsayımlarını, yöntemlerini, yaklaşımlarını eleştirmektedir. Ana akım teorileri ile aynı varsayımlara yer veriyor olsalar dahi yeni varsayımlar, yeni yöntem ve yaklaşımlar ile Uİ disiplinini kendi perspektifleriyle açıklamaktadırlar. Alternatif veya eleştirel teoriler arasında Marksizm, Neo-Marksizm, Feminist Teori, İngiliz Okulu, Post-Kolonyalist Yaklaşım, Post-Yapısalcı Teori gibi yaklaşımlar yer almaktadır.

Uluslararası İlişkilerde Teori ve Pratik İlişkisi

Teori, realiteyi anlamayı ve açıklamayı içerdiği için teorinin kendisi, bizatihi bir pratiği içermektedir. Teoriler, çoğu zaman somut olaylar, olgular ve örnekler üzerinden kurgulanmış olsalar da soyut açıklamalardır. Bu durum, teori ve pratiğin ayrılmaz ve karşılıklı olarak ilişkili olduğunu basitçe ifade etmektedir. Teorik alan, Uİ disiplinindeki ampirik/somut gelişmeleri ve gerçeklikleri göz ardı etmez. Ampirik olgular ve gelişmeler ile teorik alan, karşılıklı etkileşim sürecinde gelişir. Politika uygulayıcıları, teoriyi rutin olarak kullanmakta ve teorik olarak türetilen doktriner kavramlar ve pratik kurallar geliştirmektedirler. Bu teorik analizler, politika yapıcılar tarafından yorumlanmakta ve daha basitleştirici çerçeveler içerisinde kullanılmaktadır. Teorisyenlerin disiplin içerisindeki araştırma gündemini şekillendiren fikirler geliştirmesi, bazı durumlarda politika tartışmalarını etkilemelerine sebep olabilmektedir. Diğer yandan, dış politika kararları da çeşitli doğrudan ve dolaylı yollarla teoriyi içerebilmektedir.

İyi geliştirilmiş bir teoride, varsayımlar ve anahtar kavramlar, net ve titiz ifadeler bu kavramların nasıl birbiriyle ilişkileri açıklanmaktadır. Ayrıca, ilgili nedensel ilişki iyi tanımlanmış olup yanlışlanabilmekte ve açıklamalar sunabilmektedir. Uluslararası ilişkiler alanında yapılan  kamuoyu ve ortalama vatandaşın bilgi düzeyini yüzeysel olarak hazırlanan radyo, televizyon ve gazete haberleri ile bilimsel bir analizden yoksun olarak yapılan yorumlar şekillendirebilmektedir. Bu durum, Uİ disiplininin akademik bir düzeyde öğrenilmesi, açıklanması ve anlamlandırılması sorunuyla karşı karşıya kalınmasına sebep olmaktadır. İşte bu noktada, iyi geliştirilmiş bir teori bu sorunu giderir ve konuyu açıklamada, ortalama bir vatandaşın gördüğü ve anladığından başka bir düzeye, bilimsel seviyeye yerleştirerek analiz etmeye yardımcı olur.

Yazar: Canan Önerli
Editör: Ece Günen

Kaynakça:

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Canan Önerli
Canan Önerli 2000 yılında Bursa'da dünyaya geldi. 2018 yılında Bursa Anadolu Lisesi'nden mezun oldu. MEF Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler lisansına ek olarak Psikoloji ile çift anadal yapmakta. İçindeki çocuğu sanatla ve güzellikle büyütmeye çalışan Canan, kendisini bildi bileli kitap okuyor ve resim yapıyor. Tutkulu bir şekilde bağlı olduğu, yaşamına anlam katan alanlarda içerik üretiyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.