Köker Üçlemesi: Arkadaşımın Evi Nerede?

Köker Üçlemesi: Arkadaşımın Evi Nerede?

Koker Üçlemesi: Arkadaşımın Evi Nerede?

Abbas Kiyarüstemi’nin 1987 yapımı filmi Arkadaşımın Evi Nerede? (Khane-ye Doust Kodjast?), Köker Üçlemesi‘nin ilk filmidir. İran’ın Koker bölgesinde geçen film, ana karakter Ahmed‘in (Babak Ahmad Poor) yanlışlıkla aldığı defteri, arkadaşı Mohamed Reda Nematzadeh‘e (Ahmed Ahmad Poor) ulaştırmak için verdiği uğraşı konu edinir (Büte, 2021). Ahmed iki bölge arasında mekik dokurken köydeki atmosfer üzerinden İran kültürü ve çocuğa bakış açısı olağan sadeliğiyle aktarılır.

Film bir sınıfta açılarak gidişatın inşası için ilk aşamayı izleyiciye sunar. Mohamed Reda, ödevini deftere değil de kağıda yazdığı için öğretmeninden uyarı alır. Sınıf sahnesinden sonra ise Ahmed’in Mohamed Reda’nın defterini yanlışlıkla almış olduğu görülür. Defteri sahibine ulaştırmak isteyen Ahmed, arkadaşına duyduğu sorumluluk duygusunu çevresinden gördüğü muameleye karşın muhafaza eder. Kiyarüstemi, böylesi olağan bir olayı başından sonuna toplumsal dinamiklerle harmanlayarak sosyolojik birçok realiteyi aktarır. İzleyici, Kiyarüstemi’nin alışılmış sadeliği ve minimalist hikâye anlatımıyla bir çocuğun gözünden pek çok toplumsal gerçekliğe tanıklık etmiş olur.

Not: Buradan sonrası “spoiler” içermektedir.

Çocuk Gözünden Sorumluluk

Koker Üçlemesi: Arkadaşımın Evi Nerede?

Ahmed’in arkadaşına duyduğu sorumluluk duygusu kendisini anlamak için çaba sarf etmeyen yetişkinlere rağmen yolunu bulmasına yardımcı olur. Karakter, filmin gidişatına yön verecek olan hatayı ilk fark ettiğinde birkaç saniyeliğine durur ve çözüm yolu arar. Annesine durumu açıklamak için çeşitli yollar denese de sonuca ulaşamaz ve böylelikle gizlice yola koyulur. İki köy arasında arşınlanan yol, bir vakit sonra seyirci için aşinalık oluşturur. Açık gökyüzü altında, bozuk merdivenler ve zikzaklı yollar arasında, kolunun altında bir defterle koşturur Ahmed. Derdinin ne olduğuyla ilgilenmeyen, defalarca adını söylese bile kulak kabartmayan yetişkinlerin peşinden gider; işlerine yetişmeye çalışır. Öte yandan kahvehanede oturan, çamaşır yıkayan, çiçek sulayan yetişkinler çocuğun söylediğiyle ilgilenmek için fazla meşguldür.

Koker Üçlemesi: Arkadaşımın Evi Nerede?

Ahmed için günün meselesi arkadaşının okuldan atılmasını engellemektir. Bu uğurda koşması gerektiği kadar koşar ve son ana kadar pes etmez. Küçük bir çocuğun temsil ettiği sorumluluk duygusu, kendisine bilinçsiz de olsa engel olmaya çalışanlara rağmen amacına ulaşırken iyilikte ısrarcı olmanın ne kadar zor olduğunu da izleyiciye hatırlatmış olur (Lim, 2020).

Ahmed, arkadaşını zor duruma sokmamak için uğraş verirken çevresindeki yetişkinlerin çocuğu dinlemedikleri görülür. Çocukların düşüncelerinden ziyade düzgün yetişmeleri ve ileride topluma sunacakları fayda ile ilgilenilir. Ahmed’in dedesi söyleneni ikiletmemeyi saygı göstergesi olarak görürken yetişkinlerin ağzından çıkan her lafın sorgusuz kabul edilmesi gerektiğini vurgular. Böyle bir durumda, derdinin ne olduğu sorulmayan çocuk kendi yolunu inşa etmek zorunda kalır.

Koker Üçlemesi: Arkadaşımın Evi Nerede?

“Ben çocukken babam her hafta bir kuruş verirdi ve iki haftada bir döverdi. Bazen harçlığımı vermeyi unuturdu ama dövmeyi hiç unutmazdı. Böylece düzgün yetiştim.” (Kiarostami, 1987).

Disiplin ve şiddet arasında kurulan analoji Ahmed’in dedesinin çocukluk hikâyesi üzerinden açıkça aktarılır. Kültür, çocukları kendilerine değil, toplumlarına faydalı birer insan olarak yetiştirmek üzerine eğilir. Bununla bağlantılı olarak Ahmed’in defteri götürmek için annesine defalarca durumu açıklamasına rağmen annesinin sert bir şekilde tepki vermesi çocuğa gösterilen ilginin de bir izdüşümü gibidir. Çocuk, arkadaşının okuldan atılmasını engellemek için kapı kapı dolaşırken topluma değil, arkadaşına duyduğu sorumluluk bilincine yönelik hareket eder.

Topluma Faydalı Bir Birey

Koker Üçlemesi: Arkadaşımın Evi Nerede?

Filmde, toplumun bir diğer sorunu olarak çocukların eğitimden önce gündelik işlerde çalıştırılmasına değinilir. Sınıf içerisinde pek çok çocuğun ailesine yardım etmesi gerektiği için derslerine çalışamamış olması romantize edilmemiş bir realitenin satır aralarında dışa vurumudur. Hem hayatta kalma telaşından hem de kültürel dinamiklerden ötürü toplum eğitime değil, günü kurtarmak için yapılanların üzerine düşer. Öğretmen, ailesine yardım ettiği için ödevini yapamayan bir öğrenciye dersin öncelik olması gerektiği söylerken bile bunu realitenin dışarıdan bir gözlemcisi olarak belirtir. Sınıflarda sadece oğlan çocukları vardır ve bu çocuklar küçük kardeşlerinin biberonunu doldurmak, süt taşımak ya da getir götür işi yapmak için kullanılır. Çocukların düzgün yetişkinlere dönüşebilmesinin birincil kuralı bireyin kendi topluluğuna kattığı faydadır.

Koker Üçlemesi: Arkadaşımın Evi Nerede?

Filmin sonuna yaklaşıldığında Ahmed’in karşılaştığı ihtiyar marangozun, çocuğa kulak kesilen ve başından savmadan yardım eden tek yetişkin olduğu görülür. İhtiyar, sakin adımlarla çocuğa yetişmeye çalışırken kendisini dinleyecek birini bulmuş olmanın keyfiyle geçmişte yaptığı kapıların bir bir sökülmesinden dert yanar. Ahmed ise ihtiyarı sessizce dinler. Hayatlarının farklı dönemlerinde olan bu iki kişinin buluştuğu ortak payda belki de kendilerini dinleyecek birini bulamamalarıdır. İkili yine hayal kırıklığıyla sonuçlanacak bir yolu arşınlarken birkaç dakikalığına da olsa dert arkadaşı olur. İhtiyar, çocuğu yanlış yönlendirdiğinden habersiz evine dönerken Ahmed amacına ulaşamamış olmanın hüsranına rağmen farklı bir çözüm yolu üretmeyi başarır.

 

Yazar: Melin Durmaz
Editör: Emine Türal

 

Kaynakça

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Melin Durmaz
Melin Durmaz, 1997 yılında İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema, sosyoloji ve iletişim gibi alanlarda içerik üretiyor. Deneme ve hikâye yazıyor.
YORUMLAR

  1. Sergen dedi ki:

    Filmi yeni izlemiş biri olarak (bu da benim ayıbım olsun) sıcağı sıcağına yorumlarını okumak çok keyifliydi. Hikayenin akışını gözlemlerle kaleme alan yine harika bir yazı olmuş. Emeğine sağlık 🌸