Mitolojide Adonis ve Adonis Kompleksi

Mitolojide Adonis ve Adonis Kompleksi

Sümer ve Hitit kökenli bir mit olan Adonis’in kelime kökeninin, Sami dillerinde “efendi, tanrı” anlamında kullanılan “Adon” kelimesinden geldiği söylenmektedir. Güney Akdeniz kültüründe sıkça anlatılan; adı birçok şiir, kavram ve masala konu olan Adonis miti, Yunan mitolojisinde toprak-bereket öyküsü olarak anılır.

Adonis Miti

Suriye kralı Theias’ın, güzelliğiyle tanınan kızı Myrrha (Smyrna), Afrodit tarafından lanetlenerek babasına aşık edilir. Dadısının yardımlarıyla 12 gün 12 gece boyunca (bazı kaynaklarda 40 gün olduğu belirtilir) babasıyla gizlice birlikte olan Myrrha, birlikteliğin son günü hamile kalır. Babası, 12.günün sonunda birlikte olduğu kişinin kızı olduğunu fark eder. Tanrılar tarafından cezalandırılmak istemeyen Theias, bu günahı temizlemek için kızını öldürmeye karar verir. Mrryha, peşine düşen babasından korkarak tanrılara sığınır ve tanrılar tarafından ormanda saklanabileceği bir Mersin ağacına dönüştürülür. 10 ay sonra Mersin ağacının kabukları çatlar, içerisinden “ölümlülerin en güzeli” Adonis çıkar.

The Birth of Adonis, Marcantonio Franceschini, 1690

Adonis ve Afrodit’in Aşkı

Bebeğin güzelliğiyle adeta büyülenen Afrodit; bebeği, büyütmesi için yeraltı tanrıçası Persephone’ye verir. Persephone ve Afrodit, büyüdükçe daha da güzelleşen Adonis’i paylaşamadıkları için kavga etmeye başlarlar. Tanrıçalar arasındaki bu kavganın büyümesini engellemek amacıyla Zeus; Adonis’in, yılın 4 ayını Persephone, 4 ayını Afrodit, kalan 4 ayını ise dilediği yerde geçirmesine karar verir. Adonis, yer altına indiğinde Afrodit’le birlikte tüm canlılar yas tutar, sararıp yapraklarını dökerler ve kış başlar; yeryüzüne çıktığında ise bereketlenen toprakla birlikte doğa canlanır ve ilkbahar başlar. Kışın yer altında kalıp, kış bitiminde yer üstüne çıkarak bahar tanrıçasıyla birlikte olan Adonis, kalan 4 ayını da Afrodit’in yanında geçirmek isteyince diğer tanrılar tarafından kıskanılmaya başlanır. Afrodit’e olan aşkıyla bilinen Savaş tanrısı Ares ve bereket tanrısı Artemis, Adonis’in peşine düşer. En büyük tutkusu olan av esnasında, üzerine yaban domuzu salarak kasığından yaralanmasına sebep olurlar.

Bak, izini sürerek ürkütüp çıkarmış köpekler
İninden bir domuzu; ormandan kaçmaktayken vuruldu
Kıvrık kargısıyla Cinyras oğlunun.
Domuz eğik burnuyla çıkardı kargıyı kanlı yaradan
Saldırdı delikanlıya; titreyerek sığınak arayan,
Azgın domuzdan kaçan gence. keskin dişiyle derin
Bir yara açtı yumuşak etinde. öldürdü yığdı yere.
Daha varamamıştı Cythera kıyılarına, uzayı yaran
Oynak arabasında oturan. kuğu kanatlı tanrıça; kalkıp Kıbns’tan.
Uzaktan sezince ölenin iniltisi, çevirdi oraya.
Gördü yüksekten öleni, kanında çırpınışını.
Birden atladı aşağı yırttı giysileri. yoldu saçını,
Bir çığlık yükseldi göğsünden. dövündü, küstü yazgıya
Dedi ki: bütün varlığınla yaşayacaksın, Adonis,
Yitmedin, üzüntümün bir anıtı olarak kalacaksın,
Ölümün, çektiğim acıyla her yıl yinelenen Törenlerde.
dipdiri kılacak seni gönlümüzde. (Ovidius, MS 8.YY/1994, s.253-254)

Sevgilisini kanlar içerisinde gören Afrodit, yardıma koşarken ayağına diken batar ve dikenin etkisiyle ayağından çıkan kanlar, tanrıçanın beyaz gülünü kırmızıya boyar. Kanayarak can veren Adonis’in toprağı sulayan kanından Manisa laleleri biter. Böylece Adonis, öldükten sonra da bitkisel varlığı simgelemeye devam eder.

The Death of Adonis, Luca Giordano, 1684-1686.

Adonia Bayramları

Birçok kültürde kendisine yer bulmuş olan Adonis; Suriye’de, yeryüzüne çıktığı döneme ithafen yazın en sıcak zamanlarında yapılan bahar bayramlarına da konu edilmiştir. Bu bayramlarda Suriyeli kadınlar, sıcak sularla suladıkları tohumları saksılara ekerler. Suyun sıcaklığı sebebiyle hızlıca büyüyüp aynı hızda solarak ölen bitkileri Adonis’e benzeten kadınlar, “Adonis Bahçeleri” adını verdikleri çiçeklerin ölümüyle yas tutarlar. Ölü Adonis’i temsilen yapılmış heykellerin çevresine solmuş çiçekleri dizerler ve “O ton Odonin” (Vah Adonis!) çığlıklarıyla ağıt yakarak bayramı tamamlarlar.

Atina’da kutlanan bayramlarda iki ayrı tarz bir arada işlenir. Başlangıç olarak Adonis’in baştan çıkarıcılığını temsil eden çiçekler hızla büyütülür, daha sonra ava giderken avlanmasını başarısızlık olarak gören Atinalılar, taş bahçesine düşme yazgısı güden Adonis için çiçekli bitkilerin yanına marullar ekerler. Adonis, çiçekli hayatından cinsel güçsüzlüğü simgeleyen marulların içine düşer. Kadınların benimsediği ve ev içi bayramlarıyla kutlanan Atinalı Adonis, tarımsal çalışmaların döngüsünün simgesi olacak bir tanrının ölümüyle başlayan kozmik bir dramdansa özel yaşam değerlerinin belirlediği kentsel bir bunalıma tanıklık eder (Bonnefoy, 2018, s.26). İskenderiye Adonia bayramlarında ise koro ve oyuncular bulunur. Afrodit’in Adonis için ağladığı zamana ithafen koroda ağıtlar yakılır; Adonis yeryüzüne çıktığında baharın canlanmasıyla birlikte koroda şarkılar söylenir, oyuncular tapınakta dans ederler. Gösteri, Atinalıların aksine Afrodit ve Adonis’in kavuşmasıyla mutlu bir şekilde sonlandırılır.

Birçok şiir ve masala esin kaynağı olan bu mitolojik kahramana, psikofarmakoloji literatüründe de rastlamak mümkündür. Bu bağlamda sakinleştirici şurup yapımında tat verici -excipient- madde olarak kullanılan ve botanik biliminde “adonis vernalis” olarak bilinen bitki, ismini Adonis’ten almaktadır. Asya’nın ılıman bölgelerinde ve Avrupa’da yetişen bu bitki, Türkiye’de “kanavcı otu”, “avcı otu” ya da “keklik gözü” olarak tanınmaktadır (Birand, 1952, s.73).

Adonis Kompleksi

Yaban domuzu tarafından aldığı yaranın kasığında bulunması sebebiyle insan anatomisinde kasıkla karın arasında yer alan kasa ismini veren Adonis, psikoloji terminolojisinde de psikomitolojik bir terim olarak kendine yer edinmiştir. Adonis Kompleksi; erkeklerin, bedenin maskülen güzelliğini ön plana çıkarmayı ve kaslı bir beden elde etmeyi amaçlarken duydukları saplantı boyutundaki yıkıcı kaygı ve güvensizliği ifade etmek için kullanılır. Tıbbi bir terim olarak kullanılmayan kompleks; ismini, vücudu 16. yüzyıl bakışıyla mükemmel erkek standardını temsil eden Adonis’ten almıştır. Bu patolojik sorunda erkekler, vücutlarına yoğun ilgi göstererek bedenlerini takıntı hâline getirir ve kimlik bunalımına girerler. Bu sorun, modern toplumun ve medyanın güçlü ve gerçekçi olmayan mesajlarıyla birleşen biyolojik ve psikolojik güçler tarafından yaratıldığından, her zamankinden daha kaslı, her zamankinden daha fit ve çoğu zaman ulaşılamaz bir erkek vücut idealini vurgulamaktadır (Pope, 2000. s.93).

Kompleks aynı zamanda dismorfofobiyi de kapsamaktadır. Dismorfofobik kişiler, herhangi bir fiziksel anormallik olmaksızın görünüşlerini beğenmezler, çirkin olduklarını düşünüp kaygıya kapılırlar. Kaygıya kapılan erkekler sosyal çevrelerinde bu takıntılarından önemli ölçüde etkilenerek hayat standartlarını düşürmektedir. Harvard Üniversitesi psikiyatri profesörü Harrison G. Pope, günümüzde muhtemelen binlerce erkeği etkileyen gizli bir sendromu ortaya çıkarmak için yazdığı The Adonis Complex: The Secret Crisis of Male Body Obsession kitabında; erkeklerin zorlayıcı halter ve egzersiz, steroid istismarı, yeme bozuklukları ve tam gelişmiş vücut dismorfik bozukluğu içerebilen birçok problemle karşılabileceklerini belirtmiştir.

Yazar: Emine Türal
Editör: Ozan Yazıcı

Kaynakça:

  • Bonnefoy, Y. (2018). Dinler Mitolojiler Sözlüğü, Cilt-I. Levent Yılmaz. (Çev.). İstanbul: Alfa.
  • Byrson, S. A. (2003). Male Body Image in Modern America. Psychiartric Services, 54 (2). 255-256. DOI: 1176/appi.ps.54.2.255
  • Erhat, A. (1996). Mitoloji Sözlüğü (6.basım). İstanbul: Remzi.
  • Gürel, E. & Muter, C. (2007). Psikomitolojik Terimler: Psikoloji Literatüründe Mitolojisinin Kullanılması. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 7 (1). 537-569. ISSN: 1303-0876
  • Ovidius, P.N. (1994). Dönüşümler (Metamorphoses). İsmet Zeki Eyüboğlu (Çev.). İstanbul: Payel.
  • Öztürk, Ö. (2016). Dünya Mitolojisi. Çağlıyan, F. (Ed.). Ankara: Nika.
  • Pope, H.G. (2000). The Adonis Complex: The Secret Crisis of Male Body Obsession. ABD: The Free Press.

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Emine Türal
MozartCultures web sitesinde yazı editleyen editör; dijital tasarım, resim, dil öğrenimi ve etimoloji ile ilgilenmekte; MozartCultures'ta aynı zamanda Tasarım ekibinde de yer almaktadır.
YORUMLAR

  1. İpek Tarih dedi ki:

    Mitolojiye çok ilgi duyan biri olarak Adonis hikayesinin bu kadar fazla alanda ortaya çıktığını ve çeşitli kültürlerde yer edindiğini yeni öğreniyorum. Günlük hayatımızda yer alan çeşitli kavramların kökenini öğrenmek çok zevkliydi ve konu çeşitli kaynaklar üzerinden görseller aracılığıyla açıklanmıştı bu sayede keyifle okudum, elinize sağlık.

  2. Ceren Yıldız dedi ki:

    Çok güzel ve bilgilendirici olmuş. Aşk ve güzellik tanrıçasının bile paylaşmak zorunda kaldığı mükemmel erkek Adonis’in hikayesini ve birçok kültürdeki yerini öğrenmek çok keyifliydi. Yazınız bu alandaki ilgimi canlandırdı. Ellerinize sağlık. Devamını merakla bekliyorum.

  3. Hakan Dağlı dedi ki:

    Olayları anlatım biçimi farklı ve çok güzel olmuş.Okurken metnin sonuna nasıl geldi fark etmedim.Meraklı olduğum konular hakkında böyle bir yazı görmek beni mutlu etti.Ellerinize sağlık.

  4. Fatih Han dedi ki:

    Mitoloji serinizi severek takip ediyorum. Cok guzel yazi olmus. Yazarin baska yazisinin olmamasina sasirdim. İkinci yazi gelicek mi? Merakla bekliyorum.