Nietzsche’ye Göre Plastic Power Nedir? Memento ve Funes Örnekleriyle

29.08.2021
Nietzsche’ye Göre Plastic Power Nedir? Memento ve Funes Örnekleriyle

 

Friedrich Nietzsche, felsefe denilince akla gelen ilk isimlerden biridir. Ortaya koyduğu özgün düşünceleri sayesinde bu üne sahip oldu (King, 2004). Nietzsche birçok konu üzerinde araştırmalar ve çalışmalar yaptı. Bunlardan biri de tarihtir. Yaşadığı dönem, Alman Devleti’nin merkezileştiği ve daha ulus devlet yapısını aldığı bir zaman diliminin içinde yer alır. Alman Devleti bu süreçte özellikle tarih biliminden aktif olarak yararlanmıştı. Alman bürokratlar, okullarda tarih eğitiminin çok önemli olduğunu düşünüyorlardı çünkü tarihten yararlanarak ulus devlet ve milliyetçi politikalarının meşrulaşacağı düşüncesine sahiplerdi. Nietzsche ise bu duruma şiddetle karşı çıkıyordu (Thorp, 2016). Akabinde de bu duruma tepki olarak “On The Use and Disadvantages of History For Life” adlı yazıyı kaleme aldı.

 

 (Merkezileşme Öncesi Almanya/ Merkezileşme Sonrası Almanya)

Plastic Power

Nietzsche, bu yazıda tarih eğitimine yönelik birçok sert eleştiri getirmesine rağmen tarihle ilgili ortaya plastic power (Plastik Güç) ve tarihsel kişilikler adlı iki ilginç kavram koymuştur. Plastic power, geçmişte olan yaralar ve travmaları iyileştirerek günümüz problemlerine karşı daha güçlü olabilmek ve geleceğe karşı daha dik durmak anlamına gelir. Japon Kintsugi sanatı buna çok uygun bir örnek olarak verilebilir. Sanatçılar, kırık seramik parçalarını birleştirerek ortaya yeni ürünler meydana getirir. Burada ortaya çıkarılan eserler kusursuz bir görünüme sahip değillerdir. Fakat, onları eşsiz yapan da tam olarak budur. Onlar için geçmiş utanılacak bir şey değildir çünkü geçmişte yaşadıkları kırıklıkları ve yaralarıyla barışmışlardır ve o kırıklık izlerini gururla taşırlar.

 

 

Tarihsel Kişilikler

Nietzsche’nin yazıda ortaya koyduğu diğer kavram ise tarihsel kişiliklerdir. Historical (tarihsel) insanlar geçmişe saplanıp kalmıştır. Onlara göre var olan tek gerçeklik geçmişin kendisi olarak nitelendirilir. Yani, o insanlar bir nevi tarih kölesi olmuştur. Diğer grup ise Nietzsche tarafından unhistorical (tarihsel olmayan) insanlar olarak adlandırılır. Bunlar geçmiş hakkında hiçbir şey hatırlamaz. Onlar için önemli olan tek şey şu an içinde bulunan zamandır. Nietzsche buna otlaklarda otlayan bir ineği örnek olarak verir. O inek sadece o anı düşünür, onun için tek önemli şey şu an yediği otlardır. Yani inek bundan başka bir gerçekliğe sahip değildir. Son kişilik grubu ise suprahistorical (tarih öncesi) olarak adlandırılır. Bu insanlara göre, tarih biliminin tek amacı içinde bulundukları zamanı daha güzelleştirmek olmalıdır. Yani tarih yaşama hizmet etmelidir. İnsan ne onu tamamıyla unutmalı ne de ona saplanıp kalmalıdır.

 

Memento 

 

 

Memento, Chirstopher Nolan tarafından 2000 yılında çekilen bir filmdir. Bu filmde başkarakter olan Leonard’ın geçirdiği bir hastalıktan dolayı hafızası 15 dakikada bir kendini yenilemektedir. Leonard, sadece kısa süreli hafızaya sahip olup bu şekilde hayatını devam ettirmeye çalışır. Yani Leonard her 15 dakikada bir yeniden doğuyor. Böyle bir hayata sahip bir insanın yaşam amacı da yüksek ihtimalle olmaz (Nolan, 2000). Leonard da bu gerçeklerin farkındadır. Bunlardan dolayı kendisine bir amaç yaratır: öldürülen karısının intikamını almak. Bu durum onu hayata bağlar ama eğer bu hedefine ulaşırsa hayat amacı yeniden yok olacaktır. Bu yüzden kendini sürekli manipüle eder. Bir nevi hiçbir zaman çözemeyeceği bir düğüm yaratma çalışır. Böylelikle var olduğu süre boyunca kendisine yaşamak için bir sebep edinir.

Memento ve Plastic Power

Leonard’ın sahip olduğu plastic power oldukça sıra dışıdır. Plastic power kişinin lehinedir ve asıl amacı yaraları iyileştirmektir. Fakat Leonard’ın sahip olduğu plastic power korkunç şeylere sebep olur. Onun yüzünden insanlar öldürür ve çevresindekilere korku saçar ama bir yandan da kendisini hayata bağlar.  Son olarak, kendisi unhistorical bir karakterdir çünkü geçmişi yoktur. Sadece şimdinin, anının içindedir. Sağlıklı bir insanın sahip olduğu doğrusal bir zaman çizgisinde değildir, yani o zamanın içinde sadece bir noktadan ibaret bir insan olarak nitelendirilir.

 

 

Funes

Funes The Memorious, Borges tarafından yazılan bir öyküdür. Funes, okuduğu veya gördüğü hiçbir şeyi unutmaz. Sözlükte gördüğü bir kelimeyi ya da 3 yıl önce akşam yemeğinde ne yediğini kolayca hatırlar. Hafızası sayesinde bir günde Latince öğrenir. Fakat sahip olduğu bu güç onun için bir işkencedir. Yaşadığı kötü anılar, travmalar hepsi gözünde çok canlıdır. Geçmişinden hiçbir zaman kaçamaz. O, adeta geçmişte hapsolmuştur. Bununla beraber kendisi bir plastic power’a sahip değildir çünkü kendisi geçmişte yaşıyor olup  şimdiki zaman ile bir bağlantısı yoktur. Fiziksel olarak şimdiki zaman içinde olabilir ama zihni geçmiş tarafından esir alınmıştır. Ayrıca kendisi historicaldır çünkü şimdi ile bir bağlantısı yoktur. Bir analoji yapmak gerekirse: Kendisi bir bahçe içinde yaşar. Bu bahçe sürekli büyür ama kendisinin bu bahçeden çıkmaya izni yoktur. Sonsuza kadar burada yaşayacaktır.

 

 

Yazar: Ahmet Ziya Boz

Editör: Merve Bektaş

 

Kaynakça:

  • Borges, J. L. (1962). Funes, the memorious (pp. 59-66).
  • King, P. J. (2004). One hundred philosophers: The life and work of the world’s greatest thinkers.
  • Nietzsche, F. (1983). On the uses and disadvantages of history for life. Untimely Meditations. Trans. RJ Hollingdale. Cambridge: Cambridge University Press, 57-123.
  • Nolan, C. (2000). Memento (No. Nd275). Columbia Tristar.
  • Thorp, R. (2016). Uses of history in history education (Doctoral dissertation, Umeå university).

 

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Ahmet Ziya Boz
Ahmet Ziya, 1999 yılında Antalya'da doğdu. 2018 yılında Boğaziçi Tarih bölümüne girdi. Spor yapmayı ve çizim yapmayı çok sever.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.