Ölümün Kapitalist Şekli: Tahnit Nedir?

Ölümün Kapitalist Şekli: Tahnit Nedir?

Tahnit Nedir?

Cesedin çürümesini önlemek için yapılan işlemlere tahnit denilmektedir. Tarihi eskilere dayanan bu işlem, modern şeklinde kimyasallar kullanılarak yapılmaktadır. Başarılı bir uygulama ile cesetlerin yıllarca korunması mümkündür. Çoğunlukla dini ve tıbbi sebeplerle yapılan işlemin asıl üç sebebi sanitasyon, sunum ve korumadır. Köklü bir geçmişe sahip olan tahnit, kültürler ve dinlerle bağlantılı olarak farklılık göstermektedir ancak ortak nokta olarak şu söylenebilir ki birçok kültürde insanlar dini sebeplerle tahnit işlemine büyük anlamlar yüklemişlerdir.

Modern Tahnitin Tarihi

Literatüre göre Orta Çağ’ın sonlarına doğru Avrupa’da cesetlerin korunmasına yönelik gelişmeler başlamıştı. Tahnit, asıl olarak cesetleri uzun mesafeler boyu taşırken çürümesini engellemek amacıyla ortaya çıktı. Bunun için iç organları çıkarılan ceset, bitkilerle dolduruluyordu. İngiltere ve Fransa’da ise tahnitin gelişmesi doğrudan kraliyet ailesi, soyluluk ve yüksek mevkili din adamları ile bağlantılıydı. 14. yüzyılda ortaya çıkan yeni bir ritüelle bu işlemin uygulanma amaçları arasına cesedi sergilemek de girdi. Bu durumda yapılan işlem daha karmaşık tekniklerle uygulanıyordu. Özellikle kraliyet ailesinden kimselerin cesetlerinin uygun şekilde işlem yapılarak sergilenmesi büyük önem taşıyordu. Bu cesetlerin sembolik olarak da değerleri fazlasıyla yüksek olduğundan tahnit işlemleri antiseptiklerin yanı sıra otlar, aromatik bitkiler ve merhemlerin kullanıldığı deneysel bir sürece dayanıyordu.

Tahnit işlemi krallara, soylulara ve din adamlarına doktorlar ve cerrahlar tarafından uygulanıyordu ancak bununla birlikte o zamanlar yaygın olan berber-cerrahlar tarafından da bu işlem uygulanabiliyordu. Bu insanlar (kasap, terzi, berber) manastır tıbbının da gelişimiyle birlikte bu işi tekellerine almak amacıyla bir şirket kurdular ve tahnit, yüzyıllar boyu bu şekilde yapılmaya devam etti.

16. yüzyıldan itibaren tıpta ve dolayısıyla tahnitte Avrupa genelinde gelişmeler olmaya başladı. “Bu ampirik ve hayali sanatı daha rasyonel ve pozitif bir bilgi birikimine dönüştürmeyi amaçlayan cerrahlar, cesedi kurutabilen balsamlar, merhemler ve pudralar sunarak geleneksel çalışma yöntemlerini değiştirdiler” (Trompette&Mélanie, 2009, s. 11). Bu metot çok kısa bir sürede benimsenerek önemli kişiler üzerinde kullanılan bir protokol haline geldi. Bu gelişmelerle deneysel yöntemlerle yapılan işlemler, yerini daha rasyonel yöntemlere bıraktı ve bu süreç günümüz modern tahnit pratiklerinin temelini oluşturdu. Ancak ne geleneksel ne de modern yöntemlerle yapılan tahnit tamamen profesyoneller tarafından yapılıyordu ve bu alanda yasal kontroller çok az sıklıktaydı.

19. yüzyılın başlangıcıyla kimyasal alandaki ve eczacılık alanındaki gelişmeler tahnit alanına da yansıdı. Özellikle Fransız kimyager ve eczacı J. N. Gannal, bilimsel araştırma ve çalışmalarıyla bu alanda kullanılacak daha basit ve modern yöntemler geliştirdi. Gannal’ın bu alanda hızlıca yükselişi, uygulamalarında hala eski yöntemleri kullananları gölgede bıraktı. Gannal tahnit işleminin sağlık sektöründen ayrı, yeni bir meslek olarak yapılmasını amaçlıyordu.

Amerika’da Tahnit Tarihi

Avrupa’da tahnit, cenazecilik mesleğinden bağımsız ve çok daha önce gelişmiş bir alandı. Öte yandan Amerika’da bu tekniğin gelişmesi ve yaygınlaşmasına cenazecilerin öncü olduğu söylenebilir.

Tahnit işlemi, Amerika’da İç Savaş sıralarında yaygınlaşmaya başladı. Evlerinden çok uzakta ölen askerlerin aileleri, onları son yolculuklarına düzgün bir şekilde uğurlamak istiyorlardı. Bu da cesetlerin uzun yolculuklar boyunca çürümeden getirilmesi gerektiği anlamına geliyordu. Ailelerin bu isteklerini yerine getirmek için savaş alanında can veren askerlere tahnit yapılması, bu işlemin Amerika’da yaygınlaşmasına öncülük etti. Gannal’ın araştırmalarını devralan ve ilerleten Amerikalı Doktor Holmes, orduda görev aldığı zamanlarda bu alanda geliştirdiği yeni yöntemleri kullandı.

Amerikan İç Savaşı ile ülkede yaygınlaşan tahnit, cesetlerin bu işlem sayesinde taşınması ve gerekli işlemler uygulanarak sergilenmesini de içeren yeni bir cenaze modeli yarattı. Başta amaç sadece cesetlerin çürümesini önleyip uygun ve istenilen şekilde bir cenaze töreni yapılması için onları ailelerine ulaştırmaktı. Ancak temizlenip bakım yapılmış ölü bedenlerin sergilendiği bir cenaze modeli yavaş yavaş topluma kabul ettirilip normalleştirildi. Bu uygulamaların ülke çapında gelişmesi ve artmasıyla birlikte tahnit artık cenazecilerin yaptığı bir meslek olarak finansal bir modele dönüştü. “Tarihçiler, Amerikan İç Savaşı’nın ölü bedenleri sergileme için tahnit işleminin meşrulaştırılması ve demokratikleştirilmesi açısından “Amerikan Ölüm Şekli”nde, özellikle bir dönüm noktası oluşturduğu konusunda hemfikirler” (Trompette&Mélanie, 2009, s. 15). Kapitalizmle de şekillenen bu kültürel değişim, Amerika’da 20. yüzyılın başlarında yaygınlaşan ve hala devam eden bir gelenek ve dini ritüel haline gelmiştir.

Günümüzde, Amerika’da uygulanan işlemlerin asıl amacı sergilendiği süreçte cesede olabildiğince canlı ve gerçeğe yakın bir görünüm vermektir. Bunun için çoğunlukla kozmetik ürünler kullanılmaktadır. Amerika’da artık standart bir uygulama haline gelen işlem, Avrupa’da popülerliğini kaybetmiştir ve çok nadir uygulanmaktadır. Çoğu ülkede ise tahnit işlemi uygulamak özel izinler gerektirmektedir.

Yazar: Betül Açı
Editör: Başak Tufan

Kaynakça

Görsel Kaynkaça

ETİKETLER: , ,
YAZAR BİLGİSİ
Betül Açı
Betül Açı, Bursa’da doğup büyüdü. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Edebiyat, sinema ve gastronomi ile ilgileniyor; piyano, gitar ve ukulele çalıyor. Müzik başta olmak üzere sanata dair her şeye hayatında yer veriyor. İlgi alanları doğrultusunda ürettiği içerikleri okuyucularıyla buluşturmak için 2020 Ekim ayından beri MozartCultures ekibinde yazar olarak yer alıyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.