Sultan Abdülaziz Neden Anlaşılamadı?

29.12.2018
Sultan Abdülaziz Neden Anlaşılamadı?

Sultan Abdülaziz Neden Anlaşılamadı?

‘’19.yüzyılda Osmanlı Devleti’nde pek çok yenilik gerçekleştiren Sultan Mahmud, yapılan yenilikleri teftiş etmek ve yapılacak olanlar için bilgi ve tecrübe kazanmak amacıyla yurt içi gezilerine çıkmıştır’’


Dönemin incelenmesine başlangıç kabul edeceğimiz olay, netlik kazanması bakımından 1856 Paris Konferansı’dır. Dolayısı ile Islahat Fermanı Nizamnameleri de tüm gerçekliği ile sürecin şekillenmesinde rol oynamaktadır. Yazımı Balkan Siyaseti ile kısıtlı tutacağım. Yoksa Abdülaziz diplomasisi Rusya ilişkilerinin yoğun olduğu bir devirdir. Bu durumda Panslavist görüşüne kısmen önlem alınmak endişesi taşıdığını düşünüyorum. Detaylandırılması gereken başlıklar ise şöyle:

  1. Eflak Buğdan Meselesi
  2. Kırım Savaşı
  3. Dış Borçlanma
  4. Osmanlıcılık Akımı
  5. Kanun-i Esasi
  6. Vükela Heyeti
  7. I.Meşrutiyet

Sultan Abdülaziz’in son yılları Balkan krizinin ağır baskıları altında geçmişti. Hersek ve Bulgaristan Ayaklanmalarında binlerce Müslüman’ın katledilmesi, Avrupalı devletlerin Osmanlı içişlerinde sürekli müdahaleleri, yine Avrupa ile olan diplomasinin isyancılar lehinde seyretmesi, Selanik Olayı ve ağırlaşan ekonomik krizin etkisi gibi gelişmeler, siyasi ve toplumsal tepkilerin artmasına neden oldu. Ağustos 1875’de Sadrazamlığa getirilen Mahmut Nedim Paşa’nın Rus taraftarlığı bu tepkiyi biraz daha arttırıyordu.

‘’Tanzimat dönemi, daha öncesinden başlamak üzere Osmanlı Devleti’nin gücünün azaldığı buna mukabil Avrupa Hristiyan devletlerinin güçlendiği bir dönemdir. Osmanlı artık gelişmek, güçlenmek için onları model olarak görmeye başlamış, yıkılmamak için söz konusu devletlerin hem askeri hem de mali yardımlarına muhtaç hale gelmiştir. Hristiyan Avrupa Devletleri, öncelikle kendi çıkarlarını hesap ederek Osmanlı Devleti’ne yaptıkları her türlü yardım ve katkının akabinde Hristiyan Osmanlı vatandaşları için bazı şeylerin yapılmasını istemişlerdir.’’

Sultan Abdülaziz, saltanatının ilk yıllarında Tanzimat ekolü ve Babıali ile uyumlu çalıştı. Ancak Mehmet Emin Ali Paşa’nın ölümünden sonra muhaliflere karşı tavrı sertleşti. Sultanın güçlü ordu ve donanma oluşturmak için yaptığı ölçüsüz harcamalar mali iflas ile son buldu. Sultan Abdülaziz askeri bir darbe ile tahttan indirildi ve bir müddet sonra tartışmaları günümüze kadar devam eden ölümü gerçekleştirildi. (1876)

1856 Islahat Fermanı’nın ve Rusya’nın geleneksel Panslavizm politikasının etkisiyle Balkanlardaki Hristiyan topluluklar ayaklanmıştı. Islahat Fermanı maddelerinde talep edilen,  gayrimüslimlere genişletilmiş hakların iadesiydi.

‘’Osmanlı’nın 1867’de Paris Evrensel Sergisi’ne katılması ve Sultan Abdülaziz’in Avrupa ziyareti bundan 11 yıl önce 1856 Paris Konferansı’nda Avrupa ülkesi olarak ilan edilmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı’yla buluşmasının sunumu niteliğindeydi.’’

‘’II. Mahmut ordu ve merkezi devleti güçlendirecek reformların ancak yeniçerileri ortadan kaldırarak yapabileceğinin farkındaydı. Temkinli ve cesaretli tutumu 1826’da sürecin Vaka-i Hayriye (Hayırlı Olay: Yeniçerilerin ortadan kaldırılması) ile sonuçlanmasını beraberinde getirdi.’’

‘’Tanzimat-ı Hayriye (Hayırlı Düzenleme) teriminin II.Mahmut döneminde Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye’nin kurulmasına ilişkin fermanda kullanılmış olmasından bellidir.’’

‘’Tekirdağ, Çanakkale Boğazı, Edirne, Gemlik, İzmit ve kapsamlı Rumeli gezileri sayesinde Sultan II.Mahmud tebaasıyla doğrudan iletişim kurma olanağı bulmuştur.’’


‘’1 Temmuz 1839’da II.Mahmud’un vefat etmesi ile on yedi yaşında tahta geçen Abdülmecid, seleflerinin saltanatında gözlemlenmeyen birçok icraat gerçekleştirmiştir.’’

‘’Tahta geçtikten sonra köklü değişiklikler ve reforma vesile olan Tanzimat Fermanı ve ileriki tarihlerde de Islahat Fermanı’nı ilan edecek olan Abdülmecid, söz konusu fermanların bilhassa taşradaki uygulamalarındaki aksaklık ve faydaları ile ahalinin tepkilerini yerinde müşahede etmek için birçok yurt içi seyahati düzenlemiştir.’’

‘’Islahat Fermanı 1856 Girid’in iç durumunda hissedilir değişiklikler yaptı. Adanın Hristiyan halkı büyük mülkler edinmeye başladı. Müslüman Giridliler arasında Hristiyanlığa dönenler de görülmeye başladı. Yunanlılar büyük ülkü fikrini Giritliler arasında yaymaya ve halkı Osmanlı Devleti’ne karşı tahrik etmeye koyuldular. Rusya, Yunanlıları bu çalışmalarında her türlü vasıtalarla desteklemekten geri kalmadı.’’

‘’ 25 Şubat 1856 tarihinde toplanan Paris Kongresi, Islahât Fermânı’nın ilan edilmesinin esas sebebidir. Söz konusu savaşın ana sebebi de, Rusya başta olmak üzere güçlü Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti üzerinde yürütmüş oldukları siyaset ve buna alet olarak Osmanlı azınlıklarını kullanmalarıdır. ’’

Tanzimat döneminin ilk padişahı olan Abdülmecit tahta II. Mahmud‘un diğer oğlu Sultan Abdülaziz geçti. ( 25 Haziran 1861) Pertevniyal Valide Sultan’ın oğlu Abdülaziz’in güçlü, sağlıklı, gösterişli yapısı ilk başlarda halkın kendisine duyduğu güvenini arttırmıştı.

 ’’9 Şubat 1830’da Eyüp Civarı’nda doğan padişah, tahta geçtiğinde otuz yaşlarında idi.’’

sultan-abdulaziz-neden-anlasilamadi
SULTAN ABDÜLAZİZ, AVUSTURYA SEYAHATİNDE

Hükümet değişikliğine gidilmiş, çeşitli isyanlara karşılık barış antlaşmaları imzalanmış: Sırbistan, Karadağ, Eflak, Boğdan, Hersek, Girit, Belgrad ile Babıali arasında diplomatik dalgalanmalar yaşanmıştır.

‘’Rusya’nın Balkanlarda Panslavizm propagandalarının etkili olduğu yerlerden biri Tuna Vilayeti idi. Günümüzde Bulgaristan Devleti’nin sınırlarında yer alan Tuna Vilayeti’ndeki Ortodoks Hristiyanlar, Panslavist komiteler tarafından tahrik edilmekteydi ve mahalli düzen bozulmuştu. Bu yüzden bölgeye başarılı bir idareci olan Midhat Paşa vali olarak atandı. (1864)’’

‘’Bölge gergin iken Mahmut Nedim Paşa’nın aldığı kararlar durumu daha da kötüye götürdü. Hersek İsyanı sonucu bölgedeki Osmanlı birliklerinin önemli bir kısmını geri çekilmesini emretmişti.’’


‘’İngiltere, Babıali’yi Belgrad Kalesi yüzünden çıkacak ihtilafta desteklemeye niyetli görünmüyordu.’’

Avusturya müstakbel bir Romanya Birliğini, kendi imparatorluğundaki milliyet toplulukları için fena bir örnek olarak kabul ettiğinden o da Eflak Buğdan’a yabancı bir prensin getirilmesine aleyhtar ve mevcut antlaşmalara saygı gösterilmesine taraftardı.

Divan, Romanya Birliği çatısında 1861-1862-1863 yılları toplanmalarına İngiltere daha sonra yeni prens seçimlerinde Şarl’ı desteklemeyecek, Paris Konferansı’nda 4 Mart 1866’da şöyle diyecekti:

 ‘‘ Yabancı bir prensin, birleşik memleketler tahtına seçilmesi 1858 antlaşmasına aykırıdır. ‘‘

 ‘’1864’te Prens, III. Napolyon’u taklit edip orduya istinat ederek divanı dağıttı.’’

Prens Şarl, Abdülaziz’e saygılarını sunmak için İstanbul’a seyahat etme arzusu gösterince, bu arzuya muvafakat edildi.

’’Romanya kendisini Osmanlı Devleti’ne bağlamakta olan bağları gevşete gevşete milli ve yarı müstakil irsî bir prenslik haline gelmiş bulunuyordu.’’

KAYNAKÇA
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 51:1, 2010, ss. 327-348

Abdülkadir Özcan, “II. Mahmut’un Memleket Gezileri”,  Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu’na Armağan, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Yay., İstanbul: 1991, s. 361.


Tarih Dergisi, Sayı 65, Diren Çakılcı, Abdülmecid’in Selanik Seyahati, 2017


Dumlupınar Universty Journal of Social Sciences, Sayı 42, 2014


Sultan Aziz’in Avrupa Seyahati Dönüşü Münasebetiyle Yapılan Kutlamalar ve Bir Manzum Tarihçe, Osman KÖKSAL, 2003


Ord. Prof. Enver Ziya Karal,  Osmanlı Tarihi,  Cilt VII.


Atlas Tarih, Avrupa’da Bir Sultan 150.Yıl Özel Sayı, Prof. Dr. Murat Özyüksel, Temmuz, 2017

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.