Apoletli Hükûmetler: 27 Mayıs Darbesi

22.05.2021
Apoletli Hükûmetler: 27 Mayıs Darbesi

Darbeye Giden Yol

• 1950 Seçimleri

Türkiye, İkinci Dünya Savaşı‘ndan sonra 14 Mayıs 1950’de yapılan seçimlerde Demokrat Parti’nin (DP), oyların %55,2’sini almasıyla 27 yıllık tek partili dönemi sona erdirmiştir.

“Dokuzuncu Büyük Millet Meclisinin milli tarihimizde alacağı yer her bakımdan çok mühim olacaktır. Tarihimizde ilk defadır ki yüksek heyetiniz milli iradenin tam ve serbest tecellisi neticesinde millet mukadderatına hâkim olmak mevkiine gelmiş bulunuyor.”
-Adnan Menderes (29 Mayıs 1950 19. Cumhuriyet Hükûmetinin Programını Sunuş Konuşması) (İrfan Neziroğlu, 2014).

 

29 Mayıs’ta Menderes, programını sunarken programı eleştiri ve savunmaların yapıldığı tartışmalar izlemiştir. 2 Haziran’da Menderes, kendini eleştirenlerin suçlamalarına cevap vermiş ve CHP’liler, Meclis işleyişini düzenleyen yönetmelik gereğince cevap haklarını kullanmak istemiştir. Meclis Başkanı Refik Koraltan, muhalefetin bu hakkı kullanma isteğini geri çevirmiş; CHP’liler de protesto için Meclis’i terk etmiştir. Hükûmet, 192 çekimser oya karşın güvenoyu almıştır (Ahmad, 2010).

Demokrat Parti, 1950 genel seçimlerini kazandıktan sonra, askeriyenin tepkisi konusunda endişe duymuştur. Seçimlerden hemen sonra, Mayıs’ta komutanların Ankara’da toplanması Demokrat Partilileri tedirgin etmiştir.

Komutanlar, Yüksek Askerî Şûra toplantıları için yılda iki kez (Şubat ve Temmuz) başkentte toplanır; mayıs ayında Ankara’da bulunmalarının hiçbir nedeni yoktur. Celal Bayar yetkililerden bilgi almaya çalışmış ve kendisine, generallerin askerî işler için geldikleri, görev yerlerine geri dönmeleri istendiği söylenmiştir.

Sonrasında DP kurmayları arasında, generallerin İnönü’yü ziyaret ettiğini ve seçim sonuçlarının iptal edilmesini teklif ettiği söylentileri yayılmıştır.

Bu söylentilerin yarattığı tedirginlik, Demokrat Parti’nin orduda “temizlik” başlatmasına yol açmıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi ile yakınlığı bilinen, içlerinde Genelkurmay Başkanı Org. Nafiz Gürman’ın da olduğu 15 general ordudan emekli edilmiştir. Birkaç ay sonra da 150 albayın emekli edilmesi, o güne kadar Cumhuriyet tarihinde görülen en kapsamlı askerî tasfiyeye neden olmuştur.

 

• Demokrat Parti ve Laiklik

Menderes’in, hükûmet programını okurken Atatürk devrimlerine ilişkin yaklaşımından ve “Seçim beyannamemizde yazıldığı üzere millete mal olmuş inkılaplarımızı mahfuz[1] tutacağız.” söyleminden ötürü laik çevrelerde Atatürk devrimlerinin gerçek amacı üzerinde hiç durulmaması, devrim olarak adlandırılan değişikliklerin parçalanabileceği ve bir kısmından da vazgeçilebileceği anlamı çıkarılmıştır.

Takiben, Atatürk büstlerine karşı ilk saldırı Kırşehir’de yaşanmış ve kentteki Atatürk heykeli parçalanmıştır.

1951 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde Ahlak Terbiyesi Kongresi toplanmıştır. Bu kongrede önce çıkan konulardan biri, din eğitiminin ilk ve ortaöğretimi kapsayacak şekilde devlet okullarında zorunlu olarak verilmesi olmuştur. Bu madde, uzun tartışmalar sonrasında kabul edilmiştir.

Hüsamettin Akmumcu adlı katılımcının “Bazı bayan öğretmenlerin hâl ve hareketleri ve giyinişleri ile züppelik timsali olduklarının ve bu hâlleri ile öğrenciler üzerinde olumsuz bir etki yarattıkları” değerlendirmesi tepki çekmiştir (Nal, 2005).

Necip Fazıl, Menderes’in Demokrat Parti İzmir İl Kongresi’nde şunları söylediğini yazmaktadır: “…şimdiye kadar baskı altında bulunan dinimizi baskından kurtardık. İnkılâp softalarının yaygaralarına ehemmiyet vermeyerek ezanı Arapçalaştırdık. Mekteplerde din derslerini kabul ettirdik. Radyoda Kur’an okuttuk. Türkiye bir Müslüman devlettir ve Müslüman kalacaktır. Müslümanlığın bütün icapları yerine getirilecektir.”

1950-1953 yılları, DP’nin ekonomi politikalarının en parlak yılları kabul edilmektedir. Ekonomik iyileşmenin halkın genelinde hissedilmesi, DP’nin 1954 seçimlerinde büyük bir çoğunluk (%58,42) elde ederek iktidarını devam ettirmesini sağlamıştır.

1957 seçimlerine doğru gidilirken ekonomik göstergeler de bozulmaya başlamıştır. DP hükûmeti, 1957’ye kadar tarım ürünlerinin fiyatlarını sübvanse ederek çiftçiyi desteklemiştir. Bu ekonomi politikasının sonucunda enflasyon yükselmiş, döviz kıtlığı ve kara borsa gündeme gelmiş, dış kredi arayışları başlamıştır.

Bu süreçte ekonomik bunalım ile hükûmetin muhalif kesimler üzerindeki baskılarını artırması arasında da sıkı bir ilişki oluşmuştur. Çünkü fiyatlar yükselip, piyasada en önemli tüketim mallarının bir kısmı bulunamayınca kamuoyu, muhalefetin eleştirilerine daha çok duyarlı olmaya başlamıştır.

27 Haziran 1956’da kabul edilen “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkında Kanun” ise siyasi partilerin seçim propagandası dönemi dışında açık hava toplantısı yapmasını yasaklanmış, kapalı toplantılar mülki amirin iznine bağlanmıştır.  Suç sayılan bu toplantıların dağıtılması için hedef göstermeksizin ateş açılabilmesi de kabul edilmiştir. Bu uygulamalar, ifade özgürlüğünü büyük ölçüde ortadan kaldırmış, DP’ye muhalefet etmek de giderek tehlikeli bir hâl almıştır.

• 1957 Seçimleri

DP’nin seçim kampanyasındaki ana başlıklar, köylerin refahı ve jandarma baskısının ortadan kalkması olmuş; kampanyalarla sanayideki kalkınmaya dikkat çekilmesi amaçlanmıştır. Seçim kampanyası sırasında Afyon ve Çorum’da çimento fabrikaları gösterişli törenlerle açılmıştır.

Demokrat Parti, 1957 seçimleri öncesinde yaptığı yasal düzenlemelerle muhalefetin, seçime bir cephe hâlinde girmesini engellemiştir. CHP’nin iddiasına göre CHP’li seçmenler kütüklere yazılmamış ve bazı yerlerde sandıklarda seçim sonuçları bile değiştirilmiştir.

Gaziantep’te ise radyo ve gazeteler önce CHP’nin zaferini ilan etmiş fakat daha sonra “köyden gelen oylar” ile seçim sonucu DP’nin zaferi olarak değiştirilmiştir. CHP’nin itirazı üzerine oy pusulaları Gaziantep Adliyesi binasına getirilmiş ancak Gaziantep Adliyesi oy pusulalarıyla birlikte yanmıştır.

İsmet İnönü, bu usulsüzlükleri “Kütük Marifetleri”; İçişleri Bakanı Namık Gedik’i ise “Kütük Bakanı” olarak adlandırmıştır. DP hükûmeti bu “Antep hadisesi” haberlerinin yayımlanmasını yasaklamıştır.

1954 seçimlerine göre oyları gerileyen DP, buna rağmen oyların 48,6’sını alarak kazandığı 424 milletvekilliğiyle iktidarını korumuştur.

Dönem şartlarında önemli bir propaganda aracı olan radyo, seçim kampanyasında etkili olarak kullanılmıştır.

1950 öncesi dönemde radyodan muhalefetin de yararlanması, DP’liler tarafından sık sık gündeme getirilen bir konu olmuştur. Ancak DP iktidarı döneminde radyo, partinin adeta bir yayın organı hâline gelmiştir. Bu durum, halk tarafından muhalefetin eleştirilere yanıt verememesi ve çözüm bulamaması olarak algılanmıştır.

• ve Son

Darbe sabahı radyodan okunan ilk bildiri. Okuyan: Kur. Alb. Alparslan Türkeş

“Sevgili Vatandaşlar, Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, memleketin idaresini ele almıştır. Bu harekâta Silahlı Kuvvetlerimiz; partileri içine düştükleri uzlaşmaz durumdan kurtarmak ve partiler üstü tarafsız bir idarenin nezaret ve hakemliği altında, en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yaptırarak idareyi, hangi tarafa mensup olursa olsun, seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzere girişmiş bulunmaktadır.” (Vikikaynak, 2021)

Sırasıyla Tuğgeneral Yusuf Demirdağ, Refik Koraltan ve 2. Ordu omutanı Orgeneral Suat Kuyaş evinden alınıp Harp Okulu’na getirilmiş ve nezarethaneye kapatılmıştır.

Celal Bayar, Çankaya Köşkü’nde Veteriner Tuğgeneral Burhanettin Uluç, Topçu Yarbay Abdullah Tardu, Kurmay Albay Sami Küçük tarafından gözaltına alınmıştır.

Celal Bayar, göz altına alınmadan evvel silahı ile şakağına ateş ederek intihar teşebbüsünde bulunmuş fakat yanında bulunanlar buna mâni olmuştur (Vikipedi, 2021).

Bu arada komite üyelerinden Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı komutanı Kurmay Albay Osman Köksal da yanlışlıkla içeri kapatılmıştır. Adnan Menderes, Eskişehir’den Konya’ya gitmek üzere Kütahya’ya geçtiğinde Keşif Tabur komutanı Agasi Şen ve Binbaşı Muhsin Batur tarafından gözaltına alınmış ve Ankara’ya getirilmiştir. Darbenin ilk günü Bayar, Menderes, Koraltan, Fatin Rüştü Zorlu ve Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur ve diğer hükûmet üyeleri Harp Okulunda, öğrenciler tarafından darp edilmişler ve enterne edilmişlerdir (Vikipedi, 2021).

3 numaralı tebliğ ile her türlü siyasi parti neşriyat ve faaliyetleri, gösteri yürüyüşleri ve her türlü toplantı yasaklanmıştır. MBK faaliyetlerinin aksamaması için telsiz ve telefon görüşmelerini kısıtlayan 4 ve 5 numaralı tebliğlerden sonra, ordunun görevini açıklayan 6 numaralı tebliğ yayımlanmıştır. 6 numaralı tebliğin ilk fıkrası:

Türk Ordusu bir kere daha tarihi bir vazife karşısında bulunuyor. Bu vazife; dâhilde memleketi buhran ve felakete sürüklemek isteyen hırslı politikacıların elinden kurtarmaktır.” şeklindedir.

 

 

 

Yassıada

Yassıada Yüksek Adalet Divanı’nda duruşmalar 14 Ekim 1960 günü başlamış, 15 Eylül 1961’de saat 15.20’de sona ermiştir. Bu sürede 203 oturum yapılmış, 19 dosya ele alınmış, 529 sanık, 1063 tanık dinlenmiştir.

Ölüm cezası alanlar: Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adanan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Meclis Başkanı Refik Koraltan, Agah Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Ahmet Hamdi Sancar, Nusret Kirişoğlu, Bahadır Dülger, Emin Kalafat, Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman.

 

 

 

 

 

 

Yassıada’da Ölenler: Yusuf Salman, Lütfi Kırdar, Gazi Yiğitbaşı, Yümni Üresin, Nuri Yamut, Kemal Yılmaz ve Zakar Tarver. Ölüm cezalarından sadece Menderes, Zorlu ve Polatkan’ınkiler gerçekleştirilmiştir. 15 Eylül’ü 16 Eylül’e bağlayan gece yarısından sonra sabaha karşı Hasan Polatkan ile Fatin Rüştü Zorlu, 17 Eylül Pazar günü saat 13.25’te de Adnan Menderes idam edilmiştir.

Yassıada kararları, 15 Eylül 1961 günü, sanıkların yüzlerine karşı okunmuştur. Mahkemeden çıkan idam kararlarından üçü infaz edilmiştir. Yassıada’dan alınarak İmralı’ya götürülen mahkûmlardan, önce Hasan Polatkan, daha sonra Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve bir gün sonra da Başbakan Adnan Menderes idam edilmiştir.

16 Eylül 1961 günü sabaha karşı idam edilen Hasan Polatkan ve diğer iki arkadaşının na’şı İmralı’da toprağa verilmiştir. Ölüm cezasına çarptırılan diğer kişilerin cezası ise, ömür boyu hapse çevrilmiştir (Okutman, 2011).

Yazar: Yücelhan Danacıoğlu
Editör: Emine Türal

İlginizi çekebilecek benzer yazılar:

Apoletli Hükûmetler: 12 Eylül Darbesi

28 Şubat: Postmodern Darbe

Kaynakça

  • A. Kılıç. (2020). 27 Mayıs 1960 Darbesine Meşruiyet Kazandırma Çabaları. Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 954-967.
  • Ahmad, F. (2010). Demokrasi Sürecinde Türkiye (1945-1980). İstanbul: Hill Yayın.
  • Bulut, S. (2009). Üçüncü Dönem Demokrat Parti İktidarı (1957-1960): Siyasi Baskılar ve Tahkikat Komisyonu. Gazi Akademik Bakış, 125-145.
  • Ekincikli, M. (2019). 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi Öncesinde Kurulan “İhtilal Örgütleri” ve “Dokuz Subay Olayı”. Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler Dergisi, 39-54.
  • Neziroğlu, İ. & Yılmaz, T. (2014). Başbakanlarımız ve Genel Kurul Konuşmaları, 4. Ankara: TBMM Basımevi.
  • Nal, S. (2005). Demokrat Partinin 1950-1954 Dönemi Din Siyaseti. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 137-171.
  • Okutman, A. E. (2011). 27 Mayıs 1960 İhtilali ve Demokrat Parti’nin Tasviyesi. Sosyal ve Teknik Araştırmalar Dergisi, 14-27.
  • Şur, Ş.(2015). Demokrat Parti ve Atatürk’ün Üç İlkesi: Cumhuriyetçilik, Laiklik ve Devletçilik (1950- 1960). Atatürk Yolu Dergisi, 147-176.
  • 27 Mayıs Darbe Bildirisi. (2021, 2 Mart). Vikikaynak. https://tr.wikisource.org/wiki/27_May%C4%B1s_Darbe_Bildirisi adresinden alındı
  • 27 Mayıs Darbesi. (2021, 16 Mayıs). Vikipedi: Özgür Ansiklopedi. Erişim adresi: https://tr.wikipedia.org/wiki/27_May%C4%B1s_Darbesi#cite_note-6 

 

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Yücelhan Danacıoğlu
Yücelhan DANACIOĞLU 1999 yılında Zonguldak’ta doğdu. Bilecik Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesini 2017 yılında bitirdi ve şuanda Marmara Üniversitesi'nde Fransızca Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde öğrenimini sürdürmektedir. 21 Haziran 2020 tarihinde MozartCultures ekibine katılmıştır. Sosyoloji, Politika ve Tarih alanında yazılar yazmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.